ELBETTE BU BÖYLE GİTMEYECEKTİR. MUTLAKA BİR ÇÖZÜM YOLU VARDIR

Elbette bu böyle gitmez!

Yılbaşında memurlara ve emeklilere, ayrıca asgari ücretle çalışan tüm çalışanlara maaş zammı yapılacak. Ne kadar maaş zammı yapılacak onu şu an itibariyle tahmin etmek mümkün değil. Ama şu bir gerçek ki, tüm çalışanların maaşlarına ne kadar zam yapılırsa yapılsın, yapılacak bu maaş zammı çalışanların derdine çare olamayacak ve insanların geçim sıkıntısı bitmeyecektir.

Maalesef yüksek enflasyonun önüne bir türlü geçilemiyor. Açıkçası yüksek enflasyon bir türlü düşürülemiyor. Şu an itibariyle ülkemizin en büyük sorunlarından birisi yüksek enflasyondur.

Yüksek enflasyonla birlikte, yüksek enerji fiyatları ve yüksek doğalgaz fiyatları, bununla beraber yüksek kiralar, yüksek gelen faturalar ve her gün yapılan yüksek zamlar derken, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayacak mecali kalmadı. İnsanlar artık geçinemediğınden intihar etmeye başladı. Hatta ve hatta İnsanların geçim sıkıntısı yüzünden psikoloji ve dengesi bozuldu.

Eskiden insanlar et ürünleri satın almakta zorlansa bile, sebze ürünleri tüketiyordu. Ya da bakliyat ürünlerini tüketiyor ve bir şekilde geçimlerini sağlıyordu. Yani kısacası insanlar geçinip gidiyordu. Peki şimdi öyle mi? …

Tabi ki öyle değil!… İnsanlar artık ne et ürünlerini tüketebiliyor, ne sebze ürünlerini tüketebiliyor, ne de bakliyat ürünlerini tüketebiliyor. Kısacası insanlar artık doğru dürüst bir şey alamıyor ve doğru dürüst beslenemiyor. Hal böyle olunca da insanlar beslenme eksikliği yüzünden sürekli hasta oluyor. Çünkü insanlar yeterli beslenemediği için bağışıklık sisteminide güçlendiremiyor. Maalesef ülkemizde açlıktan ölen insanlar bile var.

Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’e “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözü aklıma geldi. Yani insanlar et ürünleri yiyemiyorsa, bakliyat ürünleri mi yesin ? Ya da sebze ürünleri mi yesin?…

Her ne olursa olsun insanların insan gibi yaşama hakkı vardır. Bu engellenemez. Hükümet, halkın geçim sıkıntısını gidermek için ve insanların insan gibi yaşaması için çözümler üretmesi şarttır. Yani hükümetin halktan hiç bir zaman kopmaması lazımdır. Halktan kopan hükümetlerin sonu bellidir.

Üzülerek belirtmek istiyorum ki, ülkemizde herkes ekonomist olmuş! Ekonomiyi bilen de, ekonomiyi bilmeyen de ekonomist olmuş. Ekonomi eğitimi almamış ve ekonomi okumamış insanlar bile maalesef ülkemizde ekonomist olmuş! Sözde ekonomist olan bu insanlar ekonomi üzerine yorumlar yapıyor ve bizlere ekonomi dersi veriyorlar! Allah Allah ! ne günlere kaldık yahu…

Kim ne derse desin ülkemizde ekonomik bir kriz var. Ama maalesef bir çok siyasetçi bu krizi görmezden gelerek, gerekli önlemler almıyor ve krizin doğuracağı sonuçları kestiremiyor.

Ekonomik kriz nedir?

Ekonomik kriz; Ekonominin temel yapı taşları olarak kabul edilen mal, hizmet, üretim, döviz fiyatları üzerinde kabul edilebilir seviyelerin ötesinde yaşanan şiddetli dalgalanmalara verilen addır.

Son yıllarda ülkemizde üretim maliyetleri ve ürün girdi maliyetleri oldukça yüksek. Özellikle son yıllarda uygulanan tarım politikaları ve tarımda Türkiye’nin tamamen dışarıya bağımlı hale getirilmesi ve tarım ürünlerinin fiyatlarının artması, bununla birlikte mal ve hizmet, ayrıca tedarik zincirinin günden güne maliyetler anlamında yükseldiği bir ekonomik yapının içinde ekonomik krizin olmaması mümkün değildir. Ayrıca yüksek enflasyon ve yüksek döviz kurları ekonomik krizi tetkiklemektedir.

Hal böyle olunca da, halkın hükümete olan güveni sarsılacaktır. Çünkü ekonomik kriz ve istikrarsız piyasa koşulları, ayrıca yüksek fiyatlar halkın perişan olmasına sebep olacak, bununla beraber halkın hükümete desteği azalmaya başlayacaktır.

Saygılarımla!

Ayhan Yalçın

Paylaş

Paylaş