Dolar 32,4744
Euro 34,8431
Altın 2.451,36
BİST 9.867,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 18°C
Az Bulutlu
Trabzon
18°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 18°C
Pts 17°C
Sal 17°C




















Çaykara İlçesinin Yetiştirmiş olduğu Bürokratlardan Osman Abanoz,Çaykara İlçesinin Yetiştirmiş Olduğu önemli İlim Adamlarından Niyazi Albayrak’ı Bizlere Anlatıyor.

20 Ekim 2022 09:50
352
A+
A-

Çaykara İlçesinin Yetiştirmiş olduğu Bürokratlardan Osman Abanoz,Çaykara İlçesinin Yetiştirmiş Olduğu önemli İlim Adamlarından Niyazi Albayrak’ı Bizlere Anlatıyor.

Çaykara İlçesinin yetiştirmiş olduğu önemli değerlerden ,Trabzon Büyükşehir Belediyesi İç Deneticisi  Osman Abanoz ,kısa bir süre önce kaybettiğimiz Çaykara’lı İlim ve Gönül insanı dayısı Niyazi Albayrak ile ilgili güzel bir yazı ile İlim insanı Albayrak’ı bizlere  çok güzel tarif ediyor.

Merhum Niyazi Albayrak Hocamız, İlim Adamı olmasının ve etkinlik ve organizasyonlarda güzel vaazları ile insanlarımıza rehberlik yapmasının yanı sıra yanı sıra yazmış olduğu güzel şiirleri ile de tanınıyor.Albayrak’ın 2022 yılı içinde yazmış olduğu ve de her biri insanlarımıza öğüt nasihat olma niteliği taşıyan güzel şiirlerini de Çaykara Gündem Dostlarımız ile

Çaykara’lı Bürokratımız Osman Abanoz’un dayısı Niyazi Albayrak için yazmış olduğu yazı ve Merhum Niyazi Albayrak tarafından 2022 yılında yazmış olduğu her biri ayrı bir nasihat niteliği taşıyan ve herkes tarafından mutlaka okunması gereken o güzel şiirlerini sizlerle paylaşıyoruz.

“1945 yılında doğduğu zaman babası merhum H.Tahir hocanın çok farklı duygusu olduğunu ,Tahir dedemin vefatı 1980  yılının başında yazdığı  “TEK UMUDUM NİYAZİ diye başlayan şiirinden anlıyoruz. Çünkü Büyük dede Molla Ahmet’in 4 erkek oğlu vardı. Hamdi, Tahir, Seyit, Şakir  dedelerin her birinin 10’ar tane olmak üzere toplamda  40 çocukları  olmuştu.Tahir Hocanın da 3 kızdan sonra Niyazi adını  verdiği sarışın çocuk onun için  adete bir prens olarak dünyaya gelmişti. O tarihlerde erkek çocuklar ve sayılarının çokluğu adeta bir güç gösterisi algısı  yaratıyordu.Yıllar sonra büyüyen Niyazi  annesinin yaptığı  Mısır ekmeği-süzme yoğurt ağırlıklı azığı ile yaya gittiği  Çaykara’da, küçük bir odada Hobşerali Hasan Efendi  (Yavuz) den ( Soğanlı-Akdoğan  köyünde ) Emsile,Bina,Maksud,Avamil,,İzhar,Akaid,,Tefsir,Hadis,Fıkıh vb dersleri okuyarak  medrese eğitimini bitirerek  başarılı  ve icazetili bir hoca olmuştur.Dönemin meşhur alimlerinden Çalek’li Dursun(Güven) Efendi, Çuvarıksa’lı Mehmet Rüştü Aşıkutlu Efendi,Zavendik’li Mustafa Efendi gibi hocalarla tanışma ve zaman zaman birlikte olma şansı ona dini konularda daha çok bilgi sahibi olmasında çok önemli katkıları olmuştur. Dedem H.Tahir Albayrak hoca da Rize-Kalkandere-Dağdibi(Kapnes) köyünde imam iken Niyazi Hoca da Rize-merkeze bağlı Beştepe(Kofin)köyünde genç yaşta baba mesleği  İmamlık görevine başlamıştır.. Bir taraftan da Trabzon İmam-Hatip Lisesini dışardan bitirirek.girdiği Vaizlik sınavını kazanarak Rize-İkizdere vaizliğine atanmıştır..Bu süre içinde çok  uyumlu,mütedeyyin,ve  cennet hatunu diye tanımlayabileceğimiz merhum Hanife yengemizle evlendirilmiş, yengemizden Enver Sinan ve Ali Kemal  adlı  2 oğlu olmuştur. Bu çocukların isimleri babanın itirazı olmaksızın  dedeleri Tahir hoca tarafından konulmuştur.Ancak 1981 yılında Hanife yengemin bir doğum sonrası ani ölümü dayım Niyazi hoca için adeta bir yıkım olmuştur.Bir tesellisi ise annesinin adı verilen bebek , Havva ninemin  FUFULA”  diye çağırıp büyüttüğü Hanife’nin doğumu onun için  bir teselli kaynağı olmuşur.Fufulası kızı Hanife’yi annesi Havva nineme ,halası Solmaz ve amcası Ahmet Cevat’a teslim ederek,1978-1982 yılları arası Vaizlik yaptığı Rize -İkizdere ilçesinden  dertlerini adete Kalopotam deresine(İkizdere içinden geçen büyük dere( bırakarak  görevli olarak  Almanya ‘ya gitmeyi tercih etmişti.Başta Havva ninem olmak üzere ,Solmaz teyzemin ve Ahmet Cevat dayımın annesiz kalan 3 çocuk  üzerinde çok  emekleri olmuştur.İkinci evliliğini Mecit dayımın kızı Emine hanımla yapmış bir süre sonra  Muammer adlı bir erkek oğlu doğmuştu. 1985-1990 yılları arası Of Vaizliği görevine atanmış, bazen de Müftü Vekili olarak görev yapmıştı.1890-1996 yılları arasında eşi ve  küçük oğlu ile Almanya’da din görevlisi olarak gitmişti.Şairlik yönü de olan Niyazi Hoca Vaizlerinde Kuran,Sünnet,İcmai- Ümmet,Kıyası Fukaha  silsilesine dikkat eder, özellikle merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hoca, merhum Elmalı’ lı Hamdi Yazır Hocanın  ilmihallerinde yazılı olan dini konuları ve fetvaları cemaatine  anlatırdı.Birçok cenaze namazı öncesi ,Necip Fazıl Kısa Kürek’in yazdığı şiirlerden biri olan;

“Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber,Hiç güzel Olmasaydı ölür müydü peygamber?

Cahit Sıtkı Tarancı nın ölümle ilgili yazdığı;

‘”Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun,uyanamadın olacak.

Kimbilir nerde,nasıl kaç yaşında.

Bir namazlık saltanatın olacak.

Taht misali o musalla taşında

Yine bir çok  cenaze  namazı öncesi teskiyelerinde Şair Yahya Kemal Bayatlı’ nın şu beytini gür bir sesle cemaate hatırlatırdı.

“Demir almak günü gelmişse zamandan,meçhule kalkan gemi kalkar bu limandan.

Yine zaman zaman Aşık Veysel’in şu beytinide söylerdi.

“Var mıdır Dünyada gelip de kalan,gülüp baştan başa Muradın alan.

İlim İnsanı Albayrak,bazen vaazlarında sözlü kültürümüzde var olan ve den nesilden nesile aktarılan,Of’lu,Rize’li,Bayburt’lu fıkraları,Nasreddin Hoca fıkraları anlatarak günlük hayat ile ilişkilendirir,konuşmalarına renk katar ve de insanların onu daha isteyerek dinlemelerini sağlardı.

İlim Adamı Albayrak el becerisi gelişmiş olduğu için kalın kitaplarını kendi elleri ile ciltlerdi.Avcılık yeteneği de

Çaykara’lı Bürokratımız Osman Abanoz’un dayısı Niyazi Albayrak için yazmış olduğu yazı ve Merhum Niyazi Albayrak tarafından 2022 yılında yazmış olduğu her biri ayrı bir nasihat niteliği taşıyan ve herkes tarafından mutlaka okunması gereken o güzel şiirlerini sizlerle paylaşıyoruz.

“1945 yılında doğduğu zaman babası merhum H.Tahir hocanın çok farklı duygusu olduğunu ,Tahir dedemin vefatı 1980  yılının başında yazdığı  “TEK UMUDUM NİYAZİ diye başlayan şiirinden anlıyoruz. Çünkü Büyük dede Molla Ahmet’in 4 erkek oğlu vardı. Hamdi, Tahir, Seyit, Şakir  dedelerin her birinin 10’ar tane olmak üzere toplamda  40 çocukları  olmuştu.Tahir Hocanın da 3 kızdan sonra Niyazi adını  verdiği sarışın çocuk onun için  adete bir prens olarak dünyaya gelmişti. O tarihlerde erkek çocuklar ve sayılarının çokluğu adeta bir güç gösterisi algısı  yaratıyordu.Yıllar sonra büyüyen Niyazi  annesinin yaptığı  Mısır ekmeği-süzme yoğurt ağırlıklı azığı ile yaya gittiği  Çaykara’da, küçük bir odada Hobşerali Hasan Efendi  (Yavuz) den ( Soğanlı-Akdoğan  köyünde ) Emsile,Bina,Maksud,Avamil,,İzhar,Akaid,,Tefsir,Hadis,Fıkıh vb dersleri okuyarak  medrese eğitimini bitirerek  başarılı  ve icazetili bir hoca olmuştur.Dönemin meşhur alimlerinden Çalek’li Dursun(Güven) Efendi, Çuvarıksa’lı Mehmet Rüştü Aşıkutlu Efendi,Zavendik’li Mustafa Efendi gibi hocalarla tanışma ve zaman zaman birlikte olma şansı ona dini konularda daha çok bilgi sahibi olmasında çok önemli katkıları olmuştur. Dedem H.Tahir Albayrak hoca da Rize-Kalkandere-Dağdibi(Kapnes) köyünde imam iken Niyazi Hoca da Rize-merkeze bağlı Beştepe(Kofin)köyünde genç yaşta baba mesleği  İmamlık görevine başlamıştır.. Bir taraftan da Trabzon İmam-Hatip Lisesini dışardan bitirirek.girdiği Vaizlik sınavını kazanarak Rize-İkizdere vaizliğine atanmıştır..Bu süre içinde çok  uyumlu,mütedeyyin,ve  cennet hatunu diye tanımlayabileceğimiz merhum Hanife yengemizle evlendirilmiş, yengemizden Enver Sinan ve Ali Kemal  adlı  2 oğlu olmuştur. Bu çocukların isimleri babanın itirazı olmaksızın  dedeleri Tahir hoca tarafından konulmuştur.Ancak 1981 yılında Hanife yengemin bir doğum sonrası ani ölümü dayım Niyazi hoca için adeta bir yıkım olmuştur.Bir tesellisi ise annesinin adı verilen bebek , Havva ninemin  FUFULA”  diye çağırıp büyüttüğü Hanife’nin doğumu onun için  bir teselli kaynağı olmuşur.Fufulası kızı Hanife’yi annesi Havva nineme ,halası Solmaz ve amcası Ahmet Cevat’a teslim ederek,1978-1982 yılları arası Vaizlik yaptığı Rize -İkizdere ilçesinden  dertlerini adete Kalopotam deresine(İkizdere içinden geçen büyük dere( bırakarak  görevli olarak  Almanya ‘ya gitmeyi tercih etmişti.Başta Havva ninem olmak üzere ,Solmaz teyzemin ve Ahmet Cevat dayımın annesiz kalan 3 çocuk  üzerinde çok  emekleri olmuştur.İkinci evliliğini Mecit dayımın kızı Emine hanımla yapmış bir süre sonra  Muammer adlı bir erkek oğlu doğmuştu. 1985-1990 yılları arası Of Vaizliği görevine atanmış, bazen de Müftü Vekili olarak görev yapmıştı.1890-1996 yılları arasında eşi ve  küçük oğlu ile Almanya’da din görevlisi olarak gitmişti.Şairlik yönü de olan Niyazi Hoca Vaizlerinde Kuran,Sünnet,İcmai- Ümmet,Kıyası Fukaha  silsilesine dikkat eder, özellikle merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hoca, merhum Elmalı’ lı Hamdi Yazır Hocanın  ilmihallerinde yazılı olan dini konuları ve fetvaları cemaatine  anlatırdı.Birçok cenaze namazı öncesi ,Necip Fazıl Kısa Kürek’in yazdığı şiirlerden biri olan;

“Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber,Hiç güzel Olmasaydı ölür müydü peygamber?

Cahit Sıtkı Tarancı nın ölümle ilgili yazdığı;

‘”Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun,uyanamadın olacak.

Kimbilir nerde,nasıl kaç yaşında.

Bir namazlık saltanatın olacak.

Taht misali o musalla taşında

Yine bir çok  cenaze  namazı öncesi teskiyelerinde Şair Yahya Kemal Bayatlı’ nın şu beytini gür bir sesle cemaate hatırlatırdı.

“Demir almak günü gelmişse zamandan,meçhule kalkan gemi kalkar bu limandan.

Yine zaman zaman Aşık Veysel’in şu beytinide söylerdi.

“Var mıdır Dünyada gelip de kalan,gülüp baştan başa Muradın alan.

İlim İnsanı Albayrak,bazen vaazlarında sözlü kültürümüzde var olan ve den nesilden nesile aktarılan,Of’lu,Rize’li,Bayburt’lu fıkraları,Nasreddin Hoca fıkraları anlatarak günlük hayat ile ilişkilendirir,konuşmalarına renk katar ve de insanların onu daha isteyerek dinlemelerini sağlardı.

İlim Adamı Albayrak el becerisi gelişmiş olduğu için kalın kitaplarını kendi elleri ile ciltlerdi.Avcılık yeteneği de

İlim  ve Gönül insanı Albayrak’ın hayatta en fazla üzüldüğü şeylerden bir tanesi ise evinde bir kütüphaneyi doldurabilecek kadar kitapları olmasına rağmen,her biri tarihi eser olma niteliği taşıyan bu değerli kitapları bu dünyadan göçüp gittikten sonra emanet edebileceği,onun İlim Adamı Kültürünü gelecek nesillere taşıyabilecek bir İlim insanını arkasında bırakamamış olmasıydı.Topluma çok sayıda İlim insanı yetiştirmişti ama Kütüphanesini ve kitaplarını emanet edebileceği bir değer yetiştirememişti.

Bu konuda ise bir başka gurur kaynağı olmuştu Albayrak Hoca’nın.İlim insanı yetiştirememişti ama bir İlim Adamı olarak topluma çok önemli bir Bilim İnsanı yetiştirmişti.Oğlu Enver Sinan Albayrak önce Düzce Üniversitesinde,sonrasında ise Tekirdağ’da çok iyi ve işinde çok başarılı örnek bir doktor olarak topluma hizmet vermeye devam ediyor.Bir baba olarak bundan daha büyük bir mutluluk tabi ki olamaz.

İlim ve Gönül İnsanı Niyazi Albayrak,Trabzon’da büyük camilerde 20 seneden fazla süreyle vaazlar verdi.Bazı yerel kanallarda da Cuma Akşamları gerçekleştirmiş olduğu çeşitli dini sohbetler ile insanlarımızı aydınlatmaya,insanlarımıza yol göstermeye çalıştı.1997-2005 Yılları arasında  Trabzon Müftülüğü görevini yürüten Mehmet Nuri Güneş,Müftü Yardımcıları Mehmet Atar ve Merhum Abdurrahman Küçük uzun seneler boyunca dini konularda gelen soruların fetva yönü kon ularında kendisini çok iyi yetiştirmiş olan örnek İlim İnsanı Niyazi Albayrak’a yönlendirmişler ve Niyazi Hoca’dan görüş almışlardır.

Merhum Niyazi Albayrak Hocamız,engin bilgi dağarcığı ve keskin zekası ile bilgisayarın olmadığı dönemlerde dahi hangi konunun hangi kitabın hangi sayfasında yer aldığını kütüphanesinde yer alan belki binlerce kitabın arasından  çok kolaylıkla

Merhum Niyazi Albayrak Hocamız Taşkıran Mahallesinde bulunan evini onararak yaz mevsimlerinde Taşkıran Mahallesinde,kış mevsiminde ise Trabzon Merkezde ikamet etmekteydi.İnanılmaz bir çalışma isteği bulunan Merhum Niyazi Albayrak Hocamız çok okuyan araştıran aynı zamanda çok çalışkan bir insan olarak çevresinde bulunan insanlara örnek olan yani Kur’an-ı Kerimde ifade edildiği gibi;

Hiç ölmeyecekmiş gibi Dünya için,Yarın ölecekmiş gibi ahıret için” ömrünü harcayan iyi bir insan ve örnek bir Müslüman olarak yaşamını tamamladı.

OSMAN ABANOZ’UN HAYATINDA NİYAZİ ALBAYRAK

Niyazi Albayrak Hocamız bir çok insanın hayatında çok derin izler bırakmıştır.Bu insanlardan bir tanesi de Trabzon Büyükşehir Belediyesi İç Deneticisi Osman Abanoz.

Şimdi gelin Osman Abanoz’un kaleminden hayatındaki Niyazi Albayrak’ı hep birlikte okuyalım:

1971-1974 Yılları arasında Rize Derepazarı İlçesine yakın olan Beştepe(Kofin) İmamı iken yanında kalarak Kendirli(Goloz) Ortaokulundan okuyarak mezun olmuştum.Merhum Niyazi Albayrak Dayım,Benim okumama öncü olan ,hayata adımımı attığım ilk senelerimde bu adımlarımda engin yaşam tecrübesi ile yol gösteren,rehberlik yapan,yeri geldiğinde bir baba,yeri geldiğinde yol gösteren bir abi,yeri geldiğin de ise yaşamımı paylaşan bir can yoldaşı olarak hayatın her aşamasında bana rehberlik yapan,dünyaya ve hayata bakış tarzımın ve karakterimin oluşmasında çok büyük emekleri olan,günümüzde toplum menfaati için çalışan bir insan olarak bu yapımın oluşmasını sağlayan insan Niyazi Albayrak Dayımdır.Hayatım boyunca kendime her zaman rehber aldığım Niyazi Dayıma vefa borcum bir ömür boyunca hiçbir zaman asla bitmeyecektir.

Merhum Dayım Niyazi Albayrak,Rize İlinde İmam olarak görev yaptığı 1966-1977 yılları arasında halkın ve çevresindeki mahallelerin yaşantılarında çok derin izler bırakmıştır.Görev Yaptığı yerin yakınlarında bulunan Kendirli(Ğoloz),Maltepe(Hos),Selimiye(Ğliçoz),Kirazdağı(şimadiyoz) gibi mahalleler,dayıma ve onun ezan sesine o kadar çok alışmışlardı ki dayım oraların sembol ismi haline gelmişti.

Merhum Dayım Rize ve Kendirli’de kendisinden çok farklı izler bırakarak buradaki görevini tamamlamıştır.Öylesine derin izler bırakmıştır ki oradan ayrıldıktan yaklaşık 50 sene sonra cenaze namazına Rize ve Kendirli’den onlarca araç ile insanlar katılmış ve rahmetli dayıma son görevlerini yerine getirmişlerdir.Bu durum bir ilim insanının toplumun hayatında ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunun en önemli göstergesi olarak kabul edilir.

Merhum Niyazi Albayrak Hoca ömrü boyunca çok selalar okudu ve dinledi.Kendicenaze namazında ise başta Demirkapı(Haldızen),Rize,Beştepe Mahallesi,Kendirli İlçesi,Of Merkez ile Trabzon ve çevre il ve İlçelerden binlerce gönül dostu,binlerce seveni Trabzon İskenderpaşa ve Taşkıran Merkez Camiinde akın ederek Merhum Albayrak Hocamıza son görevlerini yerine getirdiler.

8 Ekim 2022 tarihinde Trabzon’da adeta bir Yıldız kaydı.Alimin Ölümü Alemin ölümü gibidir der büyüklerimiz.Rahmetli Dayım 7 Ekim 2022 Cuma günü Trabzon İskenderpaşa Camiinde cemaat ile son Cuma Namazını kıolmış ve senelerdir bu camide Cuma Namazını birlikte kıldığı arkadaş ve dostları ile görüşüp helalleşmişti.

8 Ekim 2022 Cumartesi günü ise eşi Emine Albayrak ile birlikte özel aracı ile Trabzon’dan Taşkıran’a giderken Of-Dernekpazarı arası Dumlusu Mevkiinde bilinmeyen bir sebep ile beton duvara çarparak çok ağır bir trafik kazası geçirmiş,kaza sonucunda Dayım Merhum Niyazi Albayrak hayatını kaybetmiş,yengem Emine Albayrak ise ağır yaralanarak KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi altına alınmıştı.

Merhum Niyazi Albayrak Dayım 10 Ekim 2022 Pazartesi Günü öğle namazına müteakip Trabzon Merkez İskenderpaşa Camiinde ve ikindi namazına müteakip ise Taşkıran Merkez Camii önünde binlerce gönül dostunun katılmış olduğu cenaze törenleri ile ve her cenaze namazında söylediği şu beyitler ile;

Bitti yolculuğun,işte son durak,

Getirdiler seni Başlar Üstünde,

Ne idin ne oldun kalk haline bak,

Bir kefenden başka ne var üstünde?

Taşkıran Serander Mahallesinde bulunan aile kabristanlığında hayatı boyunca çok sevdiği ve örnek aldığı annesi Hava Nine’nin yanında son yolculuğuna uğurlandı.Allah Rahmet Etsın Mekanı Cennet Olsun Yurthaber61 Genel Yayın Yönetmenı Aslan Yeşilyurt

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.