Dolar 32,4466
Euro 34,7486
Altın 2.427,78
BİST 10.082,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 18°C
Az Bulutlu
Trabzon
18°C
Az Bulutlu
Çar 16°C
Per 16°C
Cum 18°C
Cts 18°C




















Beşiktaş’ı Yenme Rehberi

15 Ekim 2022 12:49
500
A+
A-

Beşiktaş’ı Yenme Rehberi

Beşiktaş veya bir başka takımı analiz ederken ilk olarak bakılması gereken şey teknik ekibin oyun felsefedir. Beşiktaş teknik direktörü Valerien İsmail’in en fazla amaçladığı şey ise tek kelime ile ifade etmek gerekirse: tempo. Valerien İsmail tempoyu olabildiğince yüksek tutup rakip sahada presini başlatarak rakiplere göz açtırmamaya dayalı, taraftarların da çok seveceği bir oyun sistemi peşinde. Valerien İsmail Beşiktaş öncesi en son çalıştırdığı West Brom kariyeri de böyle başlamıştı ancak haftalar ilerledikçe rakipleri tarafından oyun sistemine karşı nasıl oynanması gerektiği çözülünce sezonun ortasında takımdan gönderildi.

Peki rakipler bu tempolu ve önde baskı üzerine kurulan sistemi nasıl etkisiz hale getirdi?

Çok basit : aynısını yaparak. Beşiktaş karşısında oyunu geride kabullenmek çok akıllıca değil ( Bkz. son oynanan Giresunspor maçının ilk yarısı), aksine biraz daha önde oynayıp topu rahat çıkarmamaları için pres yapıldığında (Bkz. Giresuspor maçının ikinci yarısı) Beşiktaş’ın topu uzun oynamak zorunda kaldığını görüyoruz. Hatta ilk geldiği sezon oyun içerisinde sıkıştığı zaman bir pivot santrafora çok ihtiyacı olduğu görülmüş ve Batshuayi ile bu yüzden devam edilmeyip yerine hem pivot santrafor özelliklere sahip ,pres gücü olan hem de daha hareketli bir santrafor olan Weghorst transfer edilmişti.

Beşiktaş maçı için özetle söylemek gerekirse:

Beşiktaş ilk yarı müthiş dinamik bir oyun ortaya koyarken ikinci yarılarda ise oyundan çok fazla düşen ve adeta maçın sonunu zor getiren bir takım hüviyetinde. At yarışı oynayanlar bilir, bazı atlar karakteristik olarak yarışa en önde başlayıp yarışın sonuna kadar en önde kalmaya çalışarak kazanmayı hedeflerler, buna at yarışı dilinde beyaz bayrak ayna denir. Beşiktaş da maçları aynı bu şekilde kazanmaya çalışıyor ama henüz yarışı bitirecek yani sonunu getirecek kondüsyona sahip değil, o yüzden sonlarda yakalanabilir. Bu açıdan dengesiz bir takım olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

 

Bu maçta Trabzonspor kazanmak için ilk yarı oyunu kontrol edip Beşiktaş’ın dengesini bozmasına müsaade etmemeli,  tüm oyun iştahını ise Beşiktaş’ın ilk yarı hovardaca harcadığı kondüsyonunun bittiği ikinci yarı için saklamalıdır.

Ayrıca Monaco maçındaki ilk 11 içerisinde en değerli parçalar Hamsik- Gbamin’dir. Bu ikili her ne kadar kağıt üzerinde savunma yönü zayıf olduğu izlenimi verse de bence Abdullah Avcı tarafından oyun sistemindeki tıkanıklığı gideren en doğru tercihtiler; çünkü Trabzonspor sadece Hamsik ile oyunu organize edip, ileride ise tek hareketli oyuncusu ile pas bağlantısı kurmaya çalıştığında çok tahmin edilebilir bir takım haline dönüşüyor ve çözüm üretemiyordu.

Selametle kalın, hörmetlerle

Futbol Uleması

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.