BİDEN’DEN İLERDE OLANLAR
Şöyle bir hafızamızı yoklayalım soykırım lafını BİDEN’DAN önce kullanan bir kaç kişiyi hatırlamak gerek çünkü bunlar bu ülkenin vatandaşlarıdır. Onlarla ilgili değerlendirme yapmadan Amerika’ya doğru uzanmak kolaycılıktan başka bir şey değildir. Gavur gavurluğunu yapacaktır, peki biz ne yapıyoruz. George Bush(oğul Bush) Amerika Birleşik Devletlerinin başkanıydı. 2001-2009 yılları arasında başkanlık yaptı. Hiçbir 24 Nisan’da soykırım lafını ağzına almadı. Ancak 2006 yılında soykırımdan bahsedildi hemde Nobel ödüllü romancımız sayesinde.
Orhan Pamuk Nobel Edebiyat ödülü aldı. Aziz Sancar Nobel Tıp ödülü alan ikinci Türk olarak göğsümüzü kabarttı ancak Orhan Pamuk kendi geçmişi ile ilgili tarihi yanıltarak, aldığı ödül bize sevinç vermedi. Çünkü 2006 yılında Kar adlı romanı ile La prix Mediterrnee Entranger ödülünü, aynı yıl da kültürlerin çatışmasında yeni sembollerin bulunması adlı eseri ile de Nobel Edebiyat ödülünü aldı. Ancak bunlardan çok 1915 yılında bir milyondan fazla Ermeni’nin ve binlerce kürdün öldürüldüğünü ve soykırımı tanımaktan korkmadığını söylemesi konuşuldu. Yazarın romancılığının değeri ile ilgili bir şey söyleyemem nihayetinde ödüller almış biri, ancak yabancılar tarafından ödüllendirilmesinin sadece romancılığı olmadığını kanaatini taşımaktayım. Çünkü kendi ülkesinde sorunu olan insanlar genellikle başka ülkeler de baş tacı edilmektedir. Hele ki Ermeni Diyasporasının 1915’i soykırım olarak tanınması için nasıl çalıştığı ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmadığını bilinmektedir. Romancı Elif Şafak‘da 14 Ekim 2020’de Azerbaycan Ermeni savaşında, zarar gören bir katedralin fotoğraflarını paylaşan HDP milletvekili Garo Paylan için,”Barışa inanan ve barışı savunmaktan vazgeçmeyen herkes için bu paylaşım ve yıkıntılar arasında sanat, teşekkürler Garo Paylan paylaştığımız için” diye twit atmıştır. Daha önceki yıllarda da “geçen yüzyılın korkunç katliamı” dediği için yargılanmıştı. HDP’nin tavrına hiç girmiyorum zaten onların tek amacı kesinlikle Kürtleri savunmak değildir, Türkiye’yi parçalamak isteyenlere taşeronluk yapmaktadırlar.
Dünyada katliamlarla ilgili sicili bozuk olan Amerika, İngiltere, Fransa başta olmak üzere o kadar sabıkalı ülke varken üzerimize neden geliniyor hiç düşündünüz mü? Birinci Dünya Savaşı’nda yedi koldan saldırdıkları Osmanlı’yı en zayıf anında, içeriden de Ermeni çeteleriyle yok etmek istedikleri halde bunu başaramayışlarına kılıf bulmaktan başka bir şey değildir. Şu konuya da kesinlikle katılmıyorum. Hiçbir uluslararası mahkemenin Türkiye ile ilgili dava açmaya ne delili ne de gücü ne de niyeti yoktur. Bu konu ile ilgili yapılması gerekenler vardır, bunlar zaten bilinmektedir. Önemli olan sadece 24 nisanlarda aklımıza gelen bu konuyu samimi olarak masaya yatırmak tır.
Netice itibarıyla kendi içimizde, konu ile bilgisi olmadan ilgilenen ve bazı güçlerin oyuncağı haline gelmiş kişi ve kurumlar varken ve Rusya bile soykırım derken, ABD başkanı bunak Biden’a biraz fazla yüklenmiyor muyuz?