AK PARTİ HALA BİRİNCİ PARTİ

Bahattin Furuncuoğlu

Eğitimci-Yazar

9 Ekim 2021 12:53

529

Bu sözü çokça defa, Ak parti yorumcu ve konuşmacıları tarafından yapıldığını duymuşsunuzdur. “Dediğiniz doğru ama… Ak parti hala birinci parti”. Öncelikle şunu ifade edeyim, bu söz içerisinde, Ak parti seçmenine gizli bir hakaret vardır. Hem de bu hakaret bizzat Ak parti yorumcuları tarafından yapılmaktadır. İşsizliğin, hayat pahalılığın, sosyal ve ekonomik kargaşanın, adalet sistemindeki handikapların gündeme getirildiği bir esnada, yandaş yorumcular, hemen -iyide Ak parti anketlerde hala birinci parti demezler mi?. Aklım almıyor, Türkiye’de kimin birinci kimin sonuncu olduğundan çok, iktidar ve muhalefetin sayılan bu problemlerin çözüm yollarını tartışması gerekirken, spor müsabakaları skorları gibi tartışma yapmaları öncelikle seçmen ve milletle alay etmekten başka bir şey değildir. Evine ekmek götüremeyen, çocukları işsiz ve adaletsizliğin tartışıldığı ülkede senin partin birinci olsa ne olur, sonuncu olsa ne olur. Bırak seçmen kendi içine düştüğü durumu anlayıp, değerlendirsin ve seçim günü sıralamayı belirlesin. Seçime yirmi ay varken, sırf yalakalık olsun diye yemlendiğin Parti’nin kafandaki sıralamasıyla, hem kamu oyunu yanıltıyor hem de saygısızlık yapıyorsun. Halkın iradesinin üstünde bir tek hakkın iradesi vardır. O da halkın iradesine müdahale etmemektedir. Bu sebeple, sevgili peygamberimiz -Her toplum layık olduğu idare ile yönetilir- demiştir.
Seçimlerde başarı göstermek, işin başlangıcıdır, asıl olan ondan sonra ne yapacağınız ile ilgilidir. Halk, bir partiye oy verdiğinde, kendi ekonomik ve yaşam şartlarını düşünerek oy vermektedir. Partiler de seçimi kazanınca, şampiyon olmuş bir sporcunun rehavetini gösterirse bunun faturasını millet ağır bir şekilde öder. Tabi parti de bir sonraki seçimi kaybederek aynı şekilde karşılığını görür.
Demokrasinin en güzel tarafı seçimdir. İşleyen demokrasilerde bir çok eksiklikler olabilir, ancak değişmeyen en belirgin şey seçimin yapılması ve halkın kendi mukedderatınında söz sahibi olmasıdır. Bunu etkileyen en belirgin şey de, nemalandıkları iktidarın gitmemesi için, kamuoyunu yanıltmaya çalışanların en büyük zararı yine kendilerine ve partilerine verdiklerine hep şahit olmuşuzdur.
Siyasi parti liderleri, her ne kadar, sihirli sözler ve olduğundan farklı davranış şekillerinden hoşlansa da, bu durumların kendilerine verdikleri zararı anladıklarında hep iş işten geçmiş olmaktadır.
Ülkedeki sorunları anlamak için müneccim olmaya gerek yoktur. Herkes hergün bu sorunlarla yüzleşme yapmaktadır. Akaryakıta elektriğe ve doğalgaza yapılan yüksek zamlar, hayatın her alanında kendini göstermekte ve içinden çıkılması zor duruma getirmektedir. Ücretlinin, esnaf ve emeklinin markete gitmesi bir kabusa dönmüştür. Üstüne üstlük bir de yapılan israf ve haksız kazanç sahipleri medyada bahse konu olunca, insanların içten isyanları başlamaktadır. Üniversite mezunu on binlerce genç yurt dışına çıkmanın planlarını yaptığına her gün şahit olmaktayız. Gelişmiş ülkelerde yurt dışına kaçmak isteyen insana rastlayabilirmisiniz?. Durum ortada iken kalkıp birde, yandaş bir gazeteci, Ak parti hala birinci parti demez mi?. Ne diyeyim, Allah seni bildiği gibi yapsın.