Monaco Maçının Şifreleri

Monaco Maçının Şifreleri

Dün akşam Monaco ‘yu 4-0 yendik yenmesine de, bu süreçte ne değişti de ligde oyun olarak çok eleştirilen Trabzonspor Avrupa arenasında rakibine tarihinin en ağır yenilgisini tattırarak kazanmasını bildi?

Biliyorsunuz, geçen sezon Trabzonspor her açıdan eşine az rastlanır bir şekilde şampiyon olmuştu ve haftalar öncesinden de şampiyon olacağı belliydi, sadece şampiyonluğunun resmen ilan edilmesi için beklemişti. Ancak son haftalarda ve özellikle kupada kaybedilen Kayserispor maçında ortaya koyulan vasat futbol görmezden gelinerek şampiyonluk paspasının altına süpürülmüş, teknik ekibe olan güvenden ötürü önümüzdeki yıl Avcı ile beraber her şeyin daha güzel olacağı beklentisi oluşmuştu; fakat evdeki hesap çarşıya uymadı.

Trabzonspor geçen sezon olduğu gibi transfer sürecini erken bitirememiş üzerine de Nwakaeme ve Cornelius gibi iki azı dişini de kaybetmişti. Sezona geç gelen transferler ve akabinde yaşanılan sakatlıklar da eklenince bunun bedelini bedelini Şampiyonlar Ligine kalamayarak ödemişti. İlk haftalarda ise Trabzonspor kazansa da kimseyi mutlu etmeyen performanslar sergiliyordu. Abdullah Avcı ve futbolcular üzerinde inanılmaz bir baskı oluşturulmuş adeta geçen sene unutularak oyuncular insafsızca eleştiriliyor hatta teknik ekip ise yerden yere vuruluyordu.

Monaco maçı öncesi Kasımpaşa maçında kaçan liderlik şansı ise Trabzonspor taraftarını iyice çileden çıkardı ve taraftar ilk tepkisini verdi; bunun üzerine Avcı yaptığı açıklamada taraftarlardan sadece destek istediklerini belirtip Kasım ayını işaret ederek sabredilmesi gerektiğini bir mektupla taraftara iletti.

Peki ne oldu da Trabzonspor bu kadar iyi oynayarak kazanmasını bildi?

Trabzonspor için bu maç her açıdan ister oyuncu grubu olsun ister teknik ekip olsun bir kendini kanıtlama maçıydı. Alınacak her olumsuz sonuç ile Avrupa kupası macerası çok büyük darbe alacak ve takım psikolojik olarak yıpranacaktı. Böyle bir ortamda çıkış yapmak ise takım, teknik ekip ve taraftarın moralini en üst seviyeye çıkaracak ayrıca kaybedilen özgüveni yeniden kazanmamız açısından çok değerli olacaktı.

Teknik taktik olarak bakacak olursak,öncelikle oyuncular üzerinden eleştiri getirmek bence hem oyunculara hem de teknik ekibe haksızlık olur diye düşünüyorum. Çözüm de bu kadar basit olamaz. Avcı’nın yapması gereken, ortaya koymak istediği oyun mantalitesini sahaya daha aktif bir şekilde yansıtacak düzenlemeleri yapması ayrıca doğru oyuncu grubunu tercih etmesiydi. Monaco maçında ilk göze çarpan değişiklik Hamsik’in yanında Siopis yerine Gbamin’in görev alması ve Trezeguet’in olmayışı idi. Trabzonspor sahaya eski düzenle çıktığında çok fazla tahmin edilebilir bir takım oluyordu. Hamsik’i merkezde baskı altına alarak rakibini kanatlara yönlendiren ve kanatta tek tercih olan Trezeguet’i etkisizleştirecek önlemleri alan her takım Trabzonspor’u hücumda durdurmayı büyük ölçüde başarıyordu ve bu planı karşılaştığı her takım uygulamaya koyunca Trabzonspor iyice çıkmaza giriyor ve oyunu bireyselleştirmek ve hedefsiz ortalar yapmak dışında elinde başka alternatif kalmıyordu. Avcı Hamsik’in yanında Gbamin oynatınca hem bu ezber bozuldu hem de Hamsik’in yükü azaldı.Böylece Trabzonspor’u basit bir iki hamle ile durdurmak imkansız hale geldi.

Her iki oyuncu da taraftarlar tarafından özellikle eleştirilen yan pas- yan pas yerine oyunu dikine paslar ile hızlıca ileriye taşımış, ileride özellikle Umut Bozok ve Djaniny’nin topu iyi saklayıp kullanması ile 3. bölgede geçmiş maçlara nazaran çok doğru bir hücum kurgusu oluşturdu ve bu da sonuca yansıdı.

Burda bir anti parantez oyuna sonradan giren oyuncular için açacağım. Avcı’nın sezon başından beri ilk 11 oynattığı hatta ısrar ettiği Siopis, Abdülkadir ve Trezeguet oyuna girince gol de atmamıza rağmen kendinden emin o gösterişli oyun yerini üretkenlikten uzak, bireyselliğin arttığı bir oyuna bıraktı.

Sonuç olarak keyfini bir ömür çıkaracağımız, efsane unutulmaz maçlar arasında bu maç da olacaktır.

Selametle kalın,hörmetlerle

Futbol Uleması

Paylaş

Paylaş