DÖNÜŞEN KADRONUN DOĞUM SANCILARI

Son şampiyon Trabzonspor, şampiyonlar liginden liginden elendikten sonra süper ligde alınan Antalyaspor ve Adana Demirspor mağlubiyetleri, Frencvaroş yenilgisi ve son 6 aydır oynanan kötü futbol resmi olarak 38 yıl sonra bu takımı şampiyon yapmış teknik direktör Abdullah Avcı’yı tartışılır duruma getirdi. Yani Trabzonspor’un doğru yapılan işleri biriktirip üst üste koymasının önündeki en büyük engel olan hatta bu durumu artık öğrenilmiş çaresizliğe dönüştüren hoca öğütücü değirmen çalışmaya başladı.

Bu psikoloji ile maça çıkan Trabzonspor UEFA Avrupa Ligi H Grubu ikinci hafta maçında Sırbistan ekibi Kızılyıldız’ı 2-1 mağlup etti.

Abdullah hocanın oyun formasyon değişikliğindeki ısrarı en önemli sebebi Trabzonspor’un şu ana kadar yaşadığı sıkıntıların temel sebebi olsa gerek. Abdullah Avcı Kızılyıldız karşısına da aynı oyun sistemi ile çıktı. Bu maçta geçtiğimiz sezon çoğu maçta oynadığımız iki defansif ortasahalı 4-2-3-1 düzenine geçmesi Özellikle Bakasetas, Maxi Gomez ve kanat oyuncularına bağlantı oyunu oynayabilecek konfor alanları yarattı.

Bu sistem aslında aynı oyununu oynayan takımın oyunu hızlandırmasını sağladı.

Siopis Trabzonspor’da bu sistemin vazgeçilmez oyuncusu konumunda. Kızılyıldız karşısında oynadığı futbaldaki hırsı hızı ve enerjisi ile takımı diri tuttu. Siopis orta alanda yaptığı presle Trabzonspor’un topu geri kazanma süresini düşürdüğü gibi sahipsiz topları süpürmede çok etkili idi. Top ayağında olduğu anlarda rakibin üzerine kurduğu baskıda Yanında Hamsik gibi bir pas ustası olunca onunla pas istasyonu olup yardımlaşınca şok top kayıplarıda da yaşamadı.

Merak Hamsik, sadece futbolu oynayan bir oyuncu değil aynı zamanda “Oynatan futbolcu” Dikkat ederseniz. Top ayağına gelmeden nasıl ne şekilde ne zaman ve kime pas verebileceğini ayarlayan bir maestro. Hamsik vücudunu pası atacağı yöne doğru konumlandırdıktan sonra topa sadece dokunuyor. Modern futbolda topa bu kadar az müdahale edip oyuna bu kadar fazla katkı veren çok fazla sayıda oyuncu yoktur herhalde. Onu izlemek büyük keyif herkesin oyununu yukarı taşıyor Kadrodaki herkese konfor alanı yaratıyor. O yüzden yaşını ve sakatlık potansiyelini dikkate alarak onu daha ekonomik kullanmak adına Trabzonspor Hamsik’siz oyunda geliştirebilmelidir.

Uğurcan Çakır son dakikalarda yediği golde hatalı olsa da UEFA bin gecenin kurtarışı olarak seçtiği ilk yarıdaki enfes kurtarışı ile ben burdayım dedi. Geçtiğimiz sezona da kötü başlayan Uğurcan bu sezonda aynı hikayeyi yazacağa benziyor.

Maxi Gomez etkisiz gibi gözükmesinin en büyük sebebi Alman hakemin maçta sertliğe haddinden fazla prim tanıması idi. Ama şu bir gerçek Gomez süper lig seviyesinin çok üstünde bir kaliteye sahip. Özellikle topsuz koşuları diğer oyunculara alan boşaltması rakip stoperleri sürükleyip onları hataya zorlaması, her an oyunun içinde olması, bağlantı oyununda etkili olması ve doğru zamanda doğru yerde olması taraftarı heyecanlandırıyor. Djanini her zamanki savruk ve lakayıt görüntüsü ile saç baş yoldurmaya devam ediyor.

Gelelim gecenin1 asist 1 gol katkısı üreten yıldızına. Sezon başında Nwakaeme’nin yeniden transfer edilmemesinden dolayı yönetimin aldığı insiyatifi tebrik etmiştim. Trezeguet tam bir takım oyuncusu onun hakkında hiç bir zaman mücadele etmedi çaba göstermedi kaçak güreşti diyemezsiniz. Bir çoğu üst düzey liglerde 285 maçta 56 gol 43 asist performansı göstermiş bir oyuncu olan Trezeguet Trabzonspor’un bireysel performanslarla dalgalanan oyununu kollektif bir yapıya dönüştürmek için çok önemli bir oyuncu. Kanımca Trezeguet’in beklenen performansı gösterememesinin en önemli sebebi, kendinden önce o mevkide oynayan Nwakaeme’nin performansının demoklesin kılıcı gibi üzerinde durması. Haddinden fazla deniyor. Futbola yeni başlamış ergen uşaklar gibi kendini, yeteneklerini kanıtlama ve kabul ettirmeye uğraşıyor. Tamda bu yüzden kendi bildiği oyunun dışında birşeyler üretme derdinde Bu yüzden fazlası ile bencil gözüküyor. Bir an önce kendi haline dönmesi lazım. Futbolcular da insan camianın Nwakaeme ile olan bağını biliyor. O da bağ kurmak istiyor bunu maç içindeki hırsından yüz halinden anlamak mümkün.

Maalesef hayatın hiç bir alanında profesyonel düşünceyi ön alan bir organizasyona sahip değiliz. Herşeyi anlık yaşıyor anlık tüketiyoruz. Başarıyı kutsallaştırıp zoru kazananlara dokunulmazlık konforu sağladığımız gibi, yakıp yıkmayı, örselemeyi, tahkir etmeyi de çok iyi beceriyoruz. Diğer alanlarda olduğu gibi Futbolda da maalesef bu durum geçerli. Pire için yorgan yakıyoruz. Belli başarıları ne kadar çok zor kazandığımızı belli eşikleri ne kadar zor atladığımızı çabuk unutuyoruz.

Abdullah Avcı futbolu motivasyon dan öteye geçiremeyen hocalardan farklı olarak belli bir zaman ve süreç gerektiren bir sistem felsefe ve kültür vaat eden. Türkiye’de saha içi görüşü ve hamle üstünlüğü olan, bir kaç farklı oyun sistemini aynı maç üzerinde oynatacak bir Sistem, felsefe Geliştiren bu işi başarabilme potansiyeli olan ligimizdeki birkaç hocadan biri. Bu sistem uzun süreli çalışma kollektif bir kültür gerektiren bir sistem. O yüzden sürdürülebilir başarı için var olan plana sadık kalmalı şampiyonluktan sonra dönüşen kadronun doğum sancılarına katlanmalı ve teknik ekibe, futbolculara ve yönetime sabır göstermelidir.

Selam ve Saygılarımla

Paylaş

Paylaş