“GÜN GELECEK MÜZE GEZER GİBİ MARKETLERİ GEZECEĞİZ “
Meyve ve sebze fiyatları altınla yarışıyor. Çok yakında müze gezer gibi marketleri gezeceğiz.
Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri zaten
satın alınacak gibi değil ! Artık yalnızca bu ürünleri seyrediyor ve satın alamadan, arkamıza baka baka gidiyoruz. Hadi bizler neyse. Bizler yemesekte olur. Ya çocuklar? Çocukların gözü kalıyor. Çocuklar laf anlamaz ve söz dinlemez ki . Çocuklar ana ve babasının parası var mı, yok mu onu düşünmez.
Hele bir de tutturdu mu ! Eyvallah o zaman. Bir de marketin ortasında avaz avaz bağırdı mı, o zaman yandı keten helvam… Çare yok. Anne ya da çocuğun istediği ürünleri mecburen alacak. Başka hiç bir çare yok. Kısacası çocuğun istediği şey paşa paşa satın alınacak. Çocuk laftan ve sözden anlamaz ki!
Yalnızca meyve ve sebze, et ve et ürünleri, süt ürünleri mi çok pahalı? Hayırrr. Kuru bakliyatta çok pahalı. Son gelen zamlarla bakliyat ürünleride çok pahalı hale geldi. Bakliyat ürünlerine de yaklaşılmıyor.
Ne kahvaltı yapılacak gibi, ne yemek pişirilip
sofraya konacak gibi, ne de meyve ve sebze yenecek gibi. Peki bizler ne yiyeceğiz?
Son yıllarda ülkemizde üretim bitme noktasına geldi. Hatta binlerce üretici artık hiç bir şey ekmiyor ve biçmiyor. Çiftçilerimiz üretimi terk etti. Bunun sebebi olarakta üretim için girdi maliyetlerinin yüksek olduğundan yakınıyorlar.
Vatandaşlar et fiyatlarındaki artışa, meyve ve sebze fiyatlardaki yükselişlere büyük tepki gösteriyor, isyan ediyor. Ama şu an için yapacak hiç bir şey yok. Çünkü mevcut durum ne hayvan yetiştiriciliği için, ne meyve ve üretimi için, ne de bakliyat ürünleri üretimi için mümkün görünmüyor. Son yıllarda akaryakıt fiyatlarında ki, enerji fiyatlarında ki, gübre ve ilaç fiyatlarında ki aşırı yükselişler ve yüksek işçilik derken, çiftçilerimiz üretim yapmıyor.
O yüzden uzun zamandır tamamen ithalata dayalı bir ekonomik modelimiz var. Yeterli üretim olmadığı için ithalata mecbur ve mahkumuz. Yoksa şu an için başka hiç bir çaremiz yok. Acı ama gerçek.
Yazık, çok yazık. Günah, çok büyük günah.
Koskoca ülke dışa bağımlı hale. Bugün itibariyle Rusya ve Ukrayna ülkemize tahıl ve bakliyat ürünleri satışı için ambargo koysa yandı keten helvam. Bizler bu hale gelecek kadar aciz miyiz? Bizler dışa mahkum olacak kadar düşük bir devlet miyiz?
Ülkemizin dışa bağımlı olmaktan kurtulması gerekiyor. Yani kısacası üretim yapması gerekiyor. Çünkü ülkemiz coğrafik yapı açısından çok zengin topraklara sahip ve su kaynakları bakımından çok zengin bir ülkedir.
Ama maalesef ne zengin ve verimli toprakları ekip, biçiyoruz, ne de su kaynaklarından faydalanıyoruz.
İnşallah gün gelir refah düzeyi yüksek, üretim bakımından dışa bağımlı olmaktan uzak bir ülke haline geliriz.
Keşke resimlerde ki gibi, cebimizde renkli ve rengarenk olsa. Umarım bir gün olur.
Saygılarımla!