Bir taraftan kendi hastalığımla bir taraftan bu toplumun kanseri çocuk istismarı ile mücadele ediyorum.

10 Ocak 2024 20:09

Gazeteci yazar İklim Bayraktar’dan pek çok istismar mağduru ve aileleriyle yapılan röportajların yer aldığı kitabı “Rızası Yok” kitabı ile ilgili Enver Aysever’e bomba açıklamalar geldi.

İklim Bayraktar yakın zamanda yakalandığı ileri evre akciğer kanseri hastalığına rağmen herkesin kaçtığı ve konuşmak istemediği konuların üzerine gitmeye ve mücadele etmeye devam ediyor.

Bayraktar, “Hastalığı öğrendiğimde her şey önemini yitirdi. Sadece çocukların sesi olmaya çalışıyorum çünkü söz verdim.” dedi ve ekledi, “İki mücadeleyi birlikte yürütüyorum biri kendi mücadelem biri de ülkenin kanserleşmiş sorunu olan çocuk istismarı. Toplumun her bir ferdi özellikle anneler durumun ciddiyetini anlasınlar istiyorum.

Ergenekon davasında 17 yıl hapis istemiyle yargılanan ve ardından suç unsuru bulunamadığı için beraat eden gazeteci gözaltına alınmasının asıl sebebinin 10 yıl önce hazırladığı ve yayına vermek üzere olduğu “cemaat evinde çocuk tecavüzü haberi” olduğunu anlattı. Bayraktar, “Emniyetteki sorgulamamda “neden bu çocukla görüştün?, Çocuk seni nereden buldu?” sorularının sorulduğu 5 saatlik sorgulamanın tutanağında bu soruların hiçbiri yoktu. Mahkemede hiçbiri sorulmadı. Mağdur çocuğun izin kaybettirdiler. Ailesi dahil herkes çocuğu baskı altına aldı, sadece ablası sahip çıktı. Bugün o çocuk doktor oldu ama o zaman söz verdim bu işin peşini bırakmayacağım. “ dedi.

Cemaat yapılarındaki bu evlere kutsallık atfedildiğinin; mağdura, günaha giriyorsun, dini kötülüyorsun, dinsizlerin eline koz veriyorsun diye yüklendiklerinin altını çizen Bayraktar, Kızıl Goncalar dizisi üzerindeki baskının da aynı saikle yapıldığını, olayların gerçekliğinden rahatsız olmadıklarını, izlenmesi ve konuşulmasından rahatsız olduklarını belirtti.

Çocuk Esirgeme kurumunda resmi görevli tarafından istismara uğrayan 6 yaşında bir çocuğun başına gelenleri anlatan Bayraktar gözyaşlarına hakim olamadı. Gazeteci, “6 yaşında kendisine bakmakla görevli biri tarafından istismara uğradı. Odaya girdiğinde uyumuş numarası yaptığını eğer ikna olursa yanındaki arkadaşını alıp götürdüğünü anlattı. Daha sonra evlat edinildi. Evlat edinen kişi tarafından 2 yıl boyunca sistematik şekilde istismar edildi. Evlat edinen kişi kendisine ait bir bağ evine kapatıp misafirlerinin de istismar etmesine aracı oldu. O çocuğu o barakadan ben kurtardım” dedi.

İstismarcı olarak kayıtlara geçmiş bir de imamla röportajına dikkat çeken Bayraktar, imamın ilk zamanlar çocuklarının, torunlarının duymasından endişe ettiğini, bulunduğu çevrede 3-5 kişinin ona karşı tavır aldığını ama kısa bir süre sonra yine evlerine Kuran okumak üzere davet edilmeye başlandığını, arkasında saf tutulduğunu ve olanların unutulduğunu ifade etti.

Psikolog Serap Duygulu ile birlikte kalem aldığı ikinci kitabının hazırlıklarında da sona yaklaştığını ileten Bayraktar, annelerin başucu kitabı olarak tanımladığı kitabında annelerin istismara karşı çocuklarını nasıl koruyabileceklerini anlattığını belirtti. Gazeteci, “10 yıldır bu konuyu araştırıyorum ve gördüm ki anneler ve öğretmenler bilinçlenmezse tehlikeyi göremezlerse istismarın önüne geçmek mümkün değil.” dedi.