Dolar 34,2629
Euro 37,6456
Altın 2.877,51
BİST 9.132,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 24°C
Çok Bulutlu
Trabzon
24°C
Çok Bulutlu
Per 24°C
Cum 24°C
Cts 23°C
Paz 20°C






















KTÜ'lü sağlıkçılar, prematüre doğum sonrası hayata bağladıkları çocuklarla buluştu

KTÜ'lü sağlıkçılar, prematüre doğum sonrası hayata bağladıkları çocuklarla buluştu
17 Kasım 2023 11:15
565
A+
A-

TRABZON (AA) – GÖKTUĞ ERGÜN – Trabzon'da prematüre doğan 4 yaşındaki Kadir Alp Kula ile 2 yaşındaki Nefes Çalık anneleriyle geldikleri hastanede, kendilerini yaşama bağlayan sağlık çalışanlarını ziyaret etti.

Öğretmen Firdevs Kula, 4 yıl önce hamileliğinin 32. haftasında Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesinde doğum yaptı. 900 gram ağırlığındaki erkek bebeğe Kadir Alp adı verildi.

Ev hanımı İlknur Çalık ise 2 yıl önce tedavi gördüğü aynı hastanede, gerekli görüldüğü için hamileliğinin 24. haftasında erken doğuma alındı. Çalık'ın 580 gram ağırlığındaki kızına Nefes adı verildi. Doğumun ardından anne ve kızı hayata tutunmayı başardı.

Firdevs Kula ve İlknur Çalık, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü dolayısıyla çocuklarıyla geldikleri Farabi Hastanesi'nde, yenidoğan bakım ünitesindeki sağlık personeline destek ve emeklerinden dolayı teşekkür etti.

KTÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Yenidoğan Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yakup Aslan, AA muhabirine, 37. gebelik haftasını doldurmadan doğan bütün bebekleri prematüre olarak kabul ettiklerini söyledi.

Bu bebeklerin risk grubunda oldukları için özel bebek sınıfında ele alındığına işaret eden Aslan, bu bebeklerin beyin kanamasından gelecekte oluşabilecek görme ve işitme kayıplarına, bağırsakta çürümeden solunum cihazına bağlanmaya kadar çok geniş bir yelpazede risk taşıdıklarını aktardı.

Aslan, yaptıkları işlerin, bu sorunların yenidoğan döneminde görülmesini engellemek ve ileri yaşlarda da bebeklerin sağlıklı olmasını sağlamak olduğunu belirterek, 3 eğitim görevlisi ve yan dal branşlarında gelişmiş ekibiyle KTÜ'de 30 yıldır bölgenin sorunlarını çözdüklerini anlattı.

Karadeniz Bölgesi dışında doğudaki illerden, hatta Gürcistan ve Azerbaycan'dan da hasta talepleri aldıklarını kaydeden Aslan, asistan eksikliğinden ötürü 20 hasta olan kapasitelerini 12'ye düşürdüklerini ifade etti.

– "Aileler sağlık takiplerini bırakmamalı"

Aslan, ailelerin, hastaneden ayrıldıktan sonra da bebeklerinin sağlık takiplerini bırakmamaları gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Prematüre ile ilgili mutlaka bilinmesi gereken şu; göz takipleri kesinlikle bırakılmamalı çünkü zamanla göz bozulmaları olabiliyor. Bebeklerde 3 yaşına kadar işitme testlerinin de 6 ayda bir tekrarlanması gerekiyor. Birçok aile bunu bilmiyor, biz bunları anlatıyoruz, çıkarken evrak da imzalatıyoruz ama aileler 'Çocuğum normal.' diyerek takibi bırakabiliyor."

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde prematüre bebeklerin verdiği yaşam savaşına da değinen Aslan, "İsrailli meslektaşlarıma sesleniyorum, lütfen sesinizi çıkartın. Bugün onlara, yarın sizlere veya bize gelebilir aynı zulümler." ifadesini kullandı.

– "Bir annenin başına gelebilecek en kötü ve zor şeylerden biri"

Firdevs Kula, oğlu Kadir Alp'i 4 yıl önce dünyaya getirdiğini, doğum sonrası sürecin çok zorlu olduğunu anlattı.

Oğlunun 40 gün kuvözde kaldığını anlatan Kula, şöyle konuştu:

"Çok zorlu bir süreçti, bir annenin başına gelebilecek en kötü ve zor şeylerden biri ama burada gözümüz hiç arkada kalmadı. Hepsine minnet doluyum. Hepsinden Allah razı olsun. Çok bambaşka bir duyguydu, dokunmaya korktum, kucağımdayken nefes almaya korktum ama tabii ki çok şükür iyiydi, sağlıklıydı."

İlknur Çalık ise bebeğinin çok sıkıntılar yaşadığını belirterek, "Şu an bir problemimiz yok, kontrol amaçlı geliyoruz. Bambaşka bir duyguydu. Kaybetme korkusu çok vardı ama Rabbime bin şükür, kucağımı boş bırakmadı. Hocalarımıza, herkese çok teşekkür ediyorum. Hala görüşüyoruz, bir aile olduk." dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.