RÜZGAR DEĞİL FIRTINA

Trabzonspor geçtiğimiz sezon hiç bir şekilde eşit ve adil olmayan bir yarışta görkemli bir şampiyonluk kazanarak, var olan bütün hüküm ve ezberleri bozmuş kirlenmiş düzenin tekerine çomak sokmuştu. Bu sezon da olası bir şampiyonlukta sürdürülebilir başarı için önemli bir eşiği atlayacak ve Süper ligi domine ettiği o eski günlerine yeniden kavuşacaktı.

Aslında hikaye tamda böyle başlamıştı, hatırlarsanız Abdullah Avcı Trabzonspor’a geldiğinde “Benim ve Trabzonspor’un Türk futbolundan Alacağı var.” demişti. Geçtiğimiz sezon şampiyon olan Trabzonspor yönetimi ve teknik kadrosu sezon öncesi neyi doğru yaptıysa bu sezon onu yanlış yaptı. Bu yanlışlar Trabzonspor’un şampiyonlar ligi play-off turundan elenerek tarihi bir fırsatı kaçırması ile sonuçlandı. Transfer sürecindeki kadro mühendisliğindeki dramatik hatalara kritik sakatlıklar da eklenince takımın mücadele kuvveti azaldı.

Geçtiğimiz sezon inanılmaz bir şampiyonluk hikayesi yazan Trabzonspor’da Abdullah Avcı kadronun var olan defolarını kapatan puan odaklı bir oyun sistemi geliştirerek Şampiyonluğu kazanmıştı. Bu sezon varolan başarıyı sürdürebilir hale getirmek adına Taraftarların takımdan, yönetimden ve Abdullah hocadan beklentileri arttı. Beklentilerin artması Karakteristik olarak sabırsız ve tahammülsüz olan Karadeniz insanına sabretmeyi öğreten böyle durumlarda sakin kalabilen Abdullah Avcının bile kontrolünü kaybetmesine sebep oldu. Kasımpaşa maçı sonundaki taraftar hezeyanının ve Monaco maçı öncesinde Twitter hesabından camiaya yazdığı mektubun sebebi ise kontrolü tekrar eline alması ve camiayı yeniden motive etmesi adına çok önemliydi.

Gelelim maça, Trabzonspor son yıllardaki En muhteşem galibiyetini dün akşam Monaco karşısında aldı. Kadro değeri 348 milyon Euro olan Monaco ya Avrupa kupalarında en farklı yenilgisini yaşatan Trabzonspor tarihe geçecek öyle görkemli bir galibiyet aldı ki uzun yıllar unutulmayacak cinsten.

Maça hızlı başlayan Monaco ilk maçta olduğu gibi Fofana ve Camara’nın daralttığı bölgeden hızlı ve hareketli oyunla kimi zaman Diatta kimi zaman da Golavin’in bindirmeleri ile Ben Yedder ve Embolo’nun savunma arkasına yaptığı koşularla pozisyon bulmaya çalıştı. Fakat maçın 14. Dakikasında Embolo 20. Dakikasında Fofana’nın gol girişimlerine set çeken kaptan Uğurcan adeta ben burdayım artık geri döndüm dedi. Trabzonspor’un bu sezon kaybettiği bütün puanlarda Uğurcan formsuzluğunun etkisi büyüktü. Aslında Trabzonspor oyunu geçtiğimiz sezonki muhteşem Uğurcan performansında olduğu gibi tutabilse bütün maçları kazanabilecek hamle üstünlüğünü Abdullah hoca zaten gösteriyordu.

Trabzonspor bugünkü kadro yapısı ve oyuncu özellikleri 1-0 ı iyi oynayabilecek bir takım olduğunu gösteriyor. Önemli olan öne geçmekti. Trabzonspor öne geçtiği her maçı dominant oynayacak bir oyuncu gurubuna sahip. Aslında Abdulkadir ve Trezeguet’in etkisiz ve vasat görünmesinin en büyük sebebi de bu olsa gerek. Trabzonspor topal veya tek kanatlı kuş misali bir takım. Edin Visca’nın olmaması takımda bir çok bölgeyi bozuyor. Abdullah Avcı, Edin Visca veya saf kan kanat oyuncusunun olmadığı bir takımda bekleri oyuna sokamadığı için doğru kanat organizasyonları gerçekleştiremiyor ve Abdulkadir Ömür’e orta alan koridoru açamıyor. Ömür topu 2. Bölgeden 3. Bölgeye çok hızlı doğru ve efektif taşıma özelliği olan benzersiz yeteneklere sahip bir oyuncu fakat temaslı oyunda eksikleri olduğu ve pas rotasyonunda takım boyu çok uzun olduğu için 3. Bölgeye geçişte eğer koridor bulamıyor ve kalabalık bir savunma hattı ile karşılaşıyorsa doğru pas opsiyonu için yana ve geriye dönüyor. Bu da onu etkisiz gösteriyor. O yüzden Abdulkadir’den en yüksek verimi alabileceğimiz bir oyun sistemi sanırım o koridoru oluşturacak skoru aldığında oluşuyor. Trazeguet te aynı nedenlerden dolayı geniş alanda etkili olan bir oyuncu olması takımdaki hücum çeşitliliği ni bozan en önemli sebep olsa gerek.

UEFA avrupa Ligi’nde her maçta hekem katliamı yaşıyoruz. Monaco’nun tekvando oynamasına hakem seyirci kaldı. Maçta hakem İki kez net yüze gelen ele bırak sarı kart vermeyi faul bile vermedi.

Hüseyin Türkmen hızının üstüne geçtiğimiz yıl kardio çalışıp pas kalitesini geliştirmişti. Bu maçta ilk yarı performansı ile oyun bilgisi ve çevre kontrolünde de gelişmeler gördüm. Trabzonspor’un şerefli formasını 100 maçın üstünde terletmiş bu oyuncu eğer gelişim sürecini doğru çalışma ile yürüttüyse bu sezonun en kritik transferi olarak kazanılmış olur.

Trabzonspor, Sezon başından beri oyunun 2. bölgedesinde yoktu. Monaco’ya karşı oynanan Oyunun en önemli parçası Jean Philippe Gbamin. Mainz dan Everton’a 20 milyon Euro bonservis ile transfer olduğunda onunla ile ilgili büyük beklentiler vardı. Yaşadığı sakatlıklar sonrası bile kulüp o potansiyeli yakalayabileceğini düşündüğü için satın alma opsiyonlu kiralama yapmadı. Gbamin bence henüz %30 ile oynuyor. Oyun içinde dramatik kopmalar yaşasa da bu bile Trabzonspor’un uyun gücünü arttırıyor. Temaslı iki yönlü hızlı düşünen iyi bir pasör. Aynı zamanda oyun bilgisi çevre kontörlü ve dikine pasları ile gerçekten başka bir seviye. Özellikle Hamsik ile birbirini çok iyi tamamladıklarını söyleyebilirim.

Uğurcan, Djanini ve Vitor Hugo performans olarak geri döndü. Kasımpaşa’ya gol atamayan takımdan Monaco’ya 4 atan bir takıma dönüştüren motivasyonu sağlayan ve formsuz oyuncuları keserek doğru kadroyu doğru formasyonla oynatan Abdullah Avcı da geri döndü.

Teknik direktör Abdullah Avcı maç öncesinde Twitter hesabından yayınladığı bildirinin son paragrafında “Biz Ilık bir bahar rüzgarı olmak için gelmedik. Fırtına olup esmek için geldik.” diyerek camiadan destek istemesi çok anlamlı idi. Buna rağmen, Monaco maçındaki bu büyük şöleni kaçıran taraftara gerçekten üzülüyorum. Bu sezon herşeyden çok iyimserliğe ihtiyacımız var. Taraftara sesleniyorum. Lütfen ! Kırkmayın, dökmeyin artık örselemeyin.

Trabzonspor bu sezonda şampiyon olacak buna inanın ve takıma destek olun.

Selam ve Saygılarımla

Paylaş

Paylaş