Dolar 32,2706
Euro 35,0914
Altın 2.475,78
BİST 10.319,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 18°C
Az Bulutlu
Trabzon
18°C
Az Bulutlu
Cts 18°C
Paz 19°C
Pts 20°C
Sal 21°C




















Spor yazarları Adana Demirspor-Trabzonspor maçını değerlendirdi

Spor yazarları Adana Demirspor-Trabzonspor maçını değerlendirdi
24 Nisan 2022 15:16
243
A+
A-

Süper Lig lideri Trabzonspor, deplasmanda karşı karşıya geldiği Adana Demirspor’u 3-1 yenerek şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı. Spor yazarları da bu mücadeleyi dikkat çeken sözlerle değerlendirdi. İşte o yazılar…

REHA KAPSAL – AİT OLMAYI BİLDİ

Trabzonspor’un kupada Kayseri’ye karşı aldığı galibiyet, olumlu olarak Adana Demir maçına yansıdı. Bordo-mavililer maça çok hızlı başladı. Adana Demir’in yumuşak karnı olan sol kenarı ve orta sahasını çok doğru bir planla ve aşırı yüklenmeyle delerek golleri buldu.

Skoru elde eden Avcı’nın takımı daha sonra topu rakibine bıraktı. Avcı’nın geldiği günden beri en iyi yaptığı iş olan; daha organize bir savunmayla hatlar arası daraltıldı. Burada amaç yalnızca gol yememek değil, hızlı hücum geçişleriyle kazanılan toplarla da golü kovalamaktı. Devre arasında yapılan iki doğru hamleyle üçüncü gol de hücum geçişiyle geldi.

Dorukhan belki de sahanın en iyisiydi. Peres sakatlandıktan sonra sağ beke geçti ve Ahmetcan’ın kademesine girdi, ikili mücadelelerde ayakta kaldı, tecrübesiyle fark yarattı. Hugo savunma dengesini sağladığı gibi güç ve akıl kattı. Siopis enerjisini, Hamsik oyun görüşünü ve zekasını kullandı.

Visca her zamanki gibi o anların dokunuşlarının oyuncusu olduğunu bir kez daha gösterdi. Cornelius’un sırtı dönük santrfor olarak bağlantıya geldi, attığı golde kule gibi yükseldi. Doğru zamanlama ve kaliteli bitiriciliğiyle aynı zamanda ikili oyunda Djaniny’ye yaptığı asistle 1. sınıf santrfor olduğunu ispatladı.

Djaniny, Avcı’nın elindeki oyun krizlerindeki en önemli kozlarından biri olduğunu gösterdi. Nwakaeme ve diğer ciddi eksiklere Peres de sakatlanarak katıldı. Adana Demir’de Balotelli gibi bir önemli bir silah olmasa da takımın kalitesi ve taraftarın yarattığı yüksek enerjili atmosferden 3 puan çıkarmak hayatiydi.

Trabzonspor gibi geçmişi başarılarla dolu büyük bir kulüpte şampiyonluk yaşamak istiyorsanız öncelikle oraya ‘ait olmayı bileceksiniz’. Avcı, geldiği günden beri sadece oynattığı oyunla değil verdiği doğru mesajlarla bu şampiyonluk yolculuğunda tüm Trabzonspor camiasını inandırdı.

YUNUS EMRE SEL – SELAM EY HASRET!

Nereden başlasam? Nasıl anlatsam? Diye başlar MFÖ’nün efsane şarkısı Bodrum. Aslında her efsane böyle başlar. Bugün ben de böyle başlıyorum, çünkü bir efsanenin dönüşüne şahitlik ediyoruz hep birlikte.

Bu efsanenin tek bir kahramanı yok. Başta Abdullah Avcı ve ekibi, sonra Trabzonsporlu oyuncular, başkan ve yöneticiler ve yediden yetmişe tüm Trabzonsporlular bu hikayenin kahramanları. Öyle sıradan bir genelleme değil bu. 38 yılın emeği, vuslat beklentisi, yolda yitirdiklerimiz, işte bu sefer tamam derken çalınan emekler…

Bu öyle sıradan bir kavuşma hikayesi değil. Çıldırma eşliğinde seyredilen onlarca futbol sezonundan sona eren hasret… Ey gidi dumanlı dağlar, ey gidi bu vuslatı beklerken kaybedilenlerin mezarları üstünde biten çiçekler… Göklere ve yerlere, yedi katlarına selamların en hislisiyle selam!

Selam, ey vuslat! Selam, ey hasret. Selam, büyüklerden dinlediğimiz hikayeler, selam sana merhum Dozer! Ey gidi Kâzım, hayali kahramanın geri döndü. Önüne barajlar kurdular, durmadı. Suyunun yönünü değiştirmeye kalktılar, yılmadı. Bu cevher öyle bir cevherdi ki bir yolunu bulup yine aktı, her seferinde daha güçlü, daha gür!

Nefesler göğüslerde kayboluyor. Gözler kararıyor. Sonra bir aydınlık beliriyor ufuklardan ve bir ses, çağları delen, kulakları sağır eden bir ses: Bak işte yaklaşıyor fırtına bak yine yükseliyor dalgalar…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.