Fahrı Koc ALLAH, ZAFERİ, HAKİMİYETİ VE ÜSTÜNLÜĞÜ MÜMİNLERE VAAT ETMİŞTİR, MÜSLÜMANLARA DEĞİL!…

Vâiz Şâravi’den bir anıyla konumuza devam edelim:
Ben San Francisco’da iken bir müsteşrik bana sordu:
– Sizin Kuran’ınızda bulunan şeylerin tamamı doğru mu?
Cevap verdim:
– Kesinlikle evet.
Tekrar sordu:
– O halde Allah niçin kâfirlerin müminlere galip gelmesine imkân veriyor?
Hâlbuki Kuran diyor ki: “Allah kâfirlerin müminlere galip gelmesine asla imkân vermez.”
(Nisa suresi 141.ayet)

Dedim ki:
– Çünkü bizler çoğunluğumuz müslümanız, mümin olamadıkta ondan.

Bunun üzerine müsteşrik sordu:
– Müminlerle Müslümanlar arasındaki fark nedir?

Şöyle cevap verdim:
– Günümüzde Müslümanlar namaz, zekât, hac ve Ramazan orucu gibi İslam’ın ibadet cinsinden olan sembollerini yerine getiriyorlar fakat buna rağmen onlar tam bir sıkıntı ve yokluk içindedirler!!
İlmi, iktisadi, sosyal, idari, askeri sıkıntılar v.s.
Peki onların yani müslümanların yokluk ve sıkıntıların başlıca sebepleri nedir dersek;

● Kuran’da geçen bir ayette şöyle denilir:
“Göçebe Araplar biz iman ettik, diyorlar. Onlara de ki: Siz iman etmediniz. Fakat Müslüman olduk, deyin. Çünkü iman henüz kalplerinize girmedi.”
(Hucurat suresi 14.ayet)
Bunu Kur’an-ı Kerim açıklıyor.
Çünkü Müslümanım diyenler müminler merhalesine yükselemediler.

Şu ayetleride iyi düşünelim:
● Eğer müslümanım diyenler aynı zamanda gerçek mümin olabilselerdi Allah onlara mutlaka yardım ederdi.
Bunun delili Allah’ın şu ayetidir:
“Biz müminlere yardım etmeyi üzerimize borç kıldık”
(Rum suresi 47.ayet)

● Eğer müslümanım diyenler aynı zamanda mümin olabilselerdi diğer ümmetler ve halklar arasında daha önemli ve saygın bir konumda olurlardı.
Bunun delili Allah Teala’nın şu ayetidir:
“Gevşemeyin / yılgınlık göstermeyin ve üzüntüye kapılmayın. Eğer (gerçekten) müminseniz inanıyorsanız üstün gelecek olan sizsiniz.”
(Âl-i imran suresi 139.ayet)

● Eğer müslümanım diyenler aynı zamanda mümin olabilselerdi Allah-u teâla diğer milletlerin onların üzerinde herhangi bir hakimiyet kurmalarına izin vermezdi.
Bunun delili Allah Teâlâ’nın şu ayetidir:
“Allah kâfirlerin müminlere galip gelmesine asla imkân vermez.”
(Nisa suresi 141.ayet)

● Eğer müslümanım diyenler aynı zamanda mümin olabilselerdi Allah Teâlâ onları bu hor ve hakir durumda bırakmazdı.
Bunun delili Allah Teâlâ’nın şu ayetidir:
“Allah müminleri içinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir.”
(Âli İmran suresi 189.ayet)

● Eğer müslümanım diyenler aynı zamanda mümin olabilselerdi Allah Teâlâ her durumda onlarla beraber olurdu.
Bunun delili Allah Teâlâ’nın şu ayetidir:
“Muhakkak ki Allah müminlerle beraberdir.”
(Enfal suresi 19.ayet)

● Fakat müslümanım diyenlerin çoğunluğu mümin olamadan Müslümanlık aşamasında kaldılar, müminlik aşamasına yükselemediler. Allah Teala buyuruyor ki:
“Onların çoğu mümin değildirler, mümin olamadılar.”
( Şuara suresi 8.ayet )

O HALDE MÜMİNLER KİMLERDİR?
MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Bu soruya Kur’an-ı Kerim birçok ayetle cevap veriyor:

▪” Onlar ( O Müminler ),
Günahlarından uzaklaşan tövbekârlar,
İbadetlerine devam eden âbidler,
Allah’a hamd edenler,
Lezzetlerden uzaklaşarak oruç tutan zahitler,
Rükû ve secdeleriyle Rablerine boyun eğenler,
İyiliği emredip, kötülüğü engelleyenler,
Ve Allah’ın belirlediği sınırları aşmayanlardır.”
(Tevbe 112)

▪’Onlar Allah hatırlatıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine O`nun ayetleri okunduğu zaman imanları güçlenir ve daima Rablerine güvenirler.’
( Enfal suresi 2.ayet )

▪’Onlar sürekli okuyup, araştırıp, bilgi sahibi olurlar.’ (Alak-1)

▪’Onlar bilginin, bilimin ve ilmin önemini çok iyi bilir ve ona göre hareket ederler.’ (Zümer-9)

▪’Onlar her zorluğun bir çıkış yolunun olduğunu bilir, ümitsizliğe düşmez, her sıkıntıda bir çözüm arar bulurlar.’ (İnşirah-5)

▪’Onlar kâinâtı, yaratılışı araştırır, inceler ve hikmet…

‘Onlar inananlara geçici dünyalık menfaatler için ‘sen mü’min değilsin’ gibi iftiralarda bulunmazlar.’ (Nisa-94)

▪‘Onlar resullerden, peygamberlerden hiçbirini birbirinden ayırt etmezler.’ (Bakara-136)

▪‘Onlar kibirlenmezler ve yeryüzünde mütevazi, alçak gönüllü olarak yürürler.’ (Furkan-63)

▪‘Onlar ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yaparlar.’ (En’am-52)

▪‘Onlar helal ve temiz olan şeylerden yer içerler.’ (Bakara-168)

▪‘Onlar asla yalan şahitlik yapmazlar.’ (Furkan-72)

▪‘Onlar dillerini eğip bükerek hakikati gizlemeye çalışmazlar. ’ (Nisa-135)

▪’Onlar Kendilerinin, anne babalarının ve akrabalarının aleyhine de olsa, Allah için hakka şahitlik yaparak daima adaleti gözetirler.’ (Nisa suresi-135)

▪‘Onlar insanlar arasında adaletle hükmederler.’ (En’am-151)

▪‘Onlar Allahı şahit tutarak yaptıkları yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar.’ (Nahl-91)

▪‘Onlar adaklarını yerine getirirler.’ (İnsan-7)

▪‘Onlar Allah’a verdikleri sözleri yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar.’ (Rad-20)

▪‘Onlar yakınlarına (komşularına, akrabalarına) yardım ederler.’ (Bakara-177)

▪‘Onlar yolda kalmış ihtiyaç sahiplerine ve hastalara yardım ederler.’ (Bakara-177)

▪‘Onlar yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler’ (Bakara-177)

▪‘Onlar zorda, darda kaldıklarında ve savaş anlarında sabırla mücadele, gayret ederler.’ (Bakara-177)

▪‘Onlar verilen nimetlerden yerli yerince harcarlar.’ (Enfal-3)

▪‘Onlar gecenin belli kısımlarında uyurlar ve seher vakitlerinde Allah’ı zikredip, bağışlanma mağfiret dilerler.’ (Zariyat 17-18)

▪‘Onlar yüzlerindeki samimiyetleriyle, secde izi ile tanınırlar.’ (Fetih-29)

▪‘Onlar insanlara iyiliği emreder, kötülükten de alıkoyarlar.’ (Enfal-71)

▪‘Onlar yapacakları işlerde kendi aralarında danışırlar.’ (Şura-38)

▪‘Onlar gerçekten felaha, kurtuluşa kavuşanlardır.’ (Mu’minun-1)

Mümin, bu vasıflara uyan veya uymaya çalışandır.
O halde müslümanmıyız müminmiyiz veya ne kadar müminiz kendi kendimizi test edelim.

Unutmayalimki;
Allah Teâlâ zaferi, galibiyeti, hâkimiyeti ve yüksek bir durumda bulunmayı müminlere vaat etmiştir, Müslümanlara değil.

Paylaş

Paylaş