HAKİKAT GELİŞME VE İNSANLIĞIMIZIN AYNASIDIR.
NEVZAT AKSOY
Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.İnsan yaşamı boyunca han-gi konumda olursa olsun, hayatta yaşanan olay ve gelişmelerden kendini soyutlayamaz.
Çünkü insan yaşadığı toplumun bir ferdi, ve top-lumdan sorumlu bir bireydir.Bu mesuliyet ge-misinde yaşayan insan, tıbkı bir bütünü oluştu-ran parçalar gibi, birbirine kenetlenip, insan ya-şamına maddi ve manevi katkılar sunabilmeli-dir.
Bunları yaparkende doğruluk ve hakikat düstu-ru çizgisinden taviz vermemelidir.Yani doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmelidir.Siyasi görü-şü ve dünya görüşü ne olursa olsun, eleştiri ve hakkı arama noktasında adil olup, menfaati uğ-runa, milletini ve vatanını feda etmemesi lazım.
Hani derler ki: bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazlaysa, o ülke batar sözü boşuna söylenmemiştir.Hakikaten günü-müz şartlarında baktığımız zaman, menfaat sar-malı insanları öğle kuşatmıştır ki, kimin dost, ki-min ďüşman olduğu anlaşılamaz bir seviyeye gelmiştir.
Maalesef üzücü ve bir o kadar doğru olan bu gi-dişat hayatın her safhasında yerini almıştır.Bu gün yaşadığımız, yönetimsel, toplumsal, ve sos-yal çöküntünün yaşanmasının yegane nedeni de bu gibi, sahte maskecilik, yani çifte yüzlülük, bir kararda kalamamak, doğruluğu menfaate kur-ban etme eğilimi, olmazsa olmazlarımızın ara-sında, maalesef yerini almıştır.
Ne zaman doğruluğa, ve doğru yönetilmeye, in-sana ve insan emeğine saygı duyan, ikna edilen-lerle değil, gönüllü insanlarla yola çıkan bir yö-netim, ve çıkarsız bir millet olursak, bu liman-da o kadar yol, ve başarı sağlarız.
Bunun için iyi bir gelecek, güzel yarınlar için, doğruluk özümüz, insanlık ve merhamet silahı-mız, liyakat ve dürüstlük yönetim anahtarımız dileklerimizi iletir, tüm okuyucularimiza hayırlı ve mutlu bir haftasonu diliyoruz.