RANT, ÇALIP ÇIRPMA, VE AŞIRI İSRAFTAN ŞİFA BULAMIYORUZ

NEVZAT AKSOY

Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.Bugün ülkemizde sermayesi olmadığından birçoğu insanımız,ticarette yap- mak istediği atılımı, maalesef gerçekleştireme-mektedir.

İşte ülkemizde gittikçe artan işsizlik, yoksulluk, ve yüksek enflasyonun artmasına prim veren büyük etken,devletimizin  bu konuda yeterince hassasiyet gösterip, birincil  sorun olarak gör-memesinden kaynaklıdır.Halbuki ülkemizde ar-tan nüfusla birlikte, insanlarımızın artan iş ve aş, arz talebine cevap vermek, devletimizin sa-dece bu konu gündem olunca hatırlanan, bir so-run olmadan ziyade,her zaman hatırlanması ve kararlılıkla çözülmesi gereken acil bir toplum-sal sorun olmalıdır.

Devlet yönetiminde verilen her yanlış politika, bilinmesi gerekir ki, her zaman yönetilmekte olan tebaya yaşamsal ağır faturalar getirmekte-dir.Açlık, yokluk, işsizlik, kader değildir.Her za-man dile getirdiğim, bu günde üstüne basa basa dillendirmede geri kalmadığım,yanlış politika, ve devletin zaruri ihtiyaçlarından ziyade, fuzuli harcamalarla, milli sermayeyi tüketmesi, umut ve çare bekleyen insanlarımıza en büyük zarar, ziyan, ve büyük bir israftır.

Devlet her zaman denetleyici ve düzenleyici il-kesini canlı tutup, milletin ihtiyaçlarına cevap vererek, güvenli yarınlar adına,devletçilik ilke-sini kullanarak,barışık bir millet ve devletin de-vamı için, bir gayret ve büyük bir istenç içinde olması gerekir.Tarihe bir göz attığımızda, Cum-huriyetin ilk yıllarında savaşlar, ve dar bir eko-nomik bir bütçeye sahip bir yönetimin, halkın elinde yeteri kadar  sermaye olmadığından, dev-let eliyle devletçilik ilkesini devreye koyarak, halkı iş sahibi yapıp, ekonomiye kazandırması, ne kadar başarılı bir ekonomik politika uygula-ğının açık ispatıdır.

Bizler her zaman devletimizin bekası için devle-timizi, vatanımızı, bayrağımızı, milletimiz için canımızı feda eden bireyler olmanın yanında, yanlış politikaya meyil veren bir anlayışa da dur demesini bilmemiz gerekir.Milletimizin yakın bir tarihte büyük salgından çıkması, deprem, sel, yangın, ve bugün büyük bir ekonomik buh- ranla cebelleşmesi, bu milleti fazlasıyla yıprattı, ve yordu.Haktan gelen musibet ve belaların, biz-ler için bir uyarı, ve bir  silkelenme olarak kabul etmeli, Cenabı Allaha layıkıyla bir kul olma yo-lunda sağlam adım, ve güzel amel işleyerek, her zaman hamd ve şükür etmede noksan kalmaya-yan kullar olmalıyız.

Ama bugün milletimizin büyük bir hayat pahalı-lığıyla, işsizlikle, açlık, ve yoklukla buluşması,  bir kader değildir.Bir denge,  ve adalet, unsurla-rından uzaklaşma, çoğunluktan ziyade, azınlığa taraf bir politika sergilemenin bir sonucudur. Bu dengesizliği ortadan kaldırmak, seksen beş milyon insanımızı, hiç bir ideoloji, ve siyasi tarafgirlik düşüncesine kapılmadan, eşit ve ada-letli bir kucaklaşmayla, bu günümüz yaraları ancak sarılabilinir.

Bir yerel seçimi geride bıraktık.Ama sorun ve belediyelerin bıraktıkları şişirilmiş borç ve en-kazları devir daim ederek, devlet ve milletimi-zin belinde büyük  bir kambur olarak, ağırlığı devam ediyor.Bu  kambur milletimizin, ve dev-letimizin  milli servetine, gelecek yarınlarına, büyük bir israftır.Bu İsrafı kökten bitirmekte, hükümetin birincil görevidir.Bu İsrafı, rantı, bi-tirip,  Türkiyeyi bir fuzuli şantiye merkezinden kurtarmak, hepimizin arzusu olmalıdır.Türkiye-nin düzlüğe çıkmasının tek reçetesi, çalıp çırp-ma, devlet malını talan etme, israf, ve rant düze-nine son verip, bu ülke kaynaklarının yönünü, adaletli ve adil bir paylaşıma dümeni kırarak,  yüzü hiç gülmemiş, aşı, işi, geleceği olmayan in-sanlarımızla buluşturup,ülkemizde yıllardan be-ri gelen, çarpık dengesizliği bitirelim.

Saygı ve sevgilerimle

Paylaş

Paylaş