Dolar 32,2476
Euro 34,8001
Altın 2.425,93
BİST 10.055,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 14°C
Az Bulutlu
Trabzon
14°C
Az Bulutlu
Sal 17°C
Çar 16°C
Per 17°C
Cum 18°C




















Uzmanından “kalıcı oje cilt kanserini tetikleyebilir” uyarısı

Uzmanından “kalıcı oje cilt kanserini tetikleyebilir” uyarısı
22 Mart 2024 12:20
77
A+
A-

İSTANBUL (AA) – Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Arzu Gökdemir Yanardağ, "kalıcı oje" işlemi sırasında cildin, UV ışınlarına maruz kaldığını ve sürekli olarak kalıcı oje yaptıran kişiler için bu durumun bir cilt kanseri tetikleyicisi olabileceğini belirtti.

Güven Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Arzu Gökdemir Yanardağ, kalıcı oje uygulamaları sırasında tırnakların kimyasal maddelere maruz kaldığını vurgulayarak, "Bu kimyasallar tırnak plakasının üzerinde bulunur ve tırnakların daha ince, kırılgan ve zayıf olmasına yol açabilir. Bu nedenle, sürekli olarak kalıcı oje kullanmak, tırnakların zayıflamasına ve hatta kırılmasına neden olabilir" ifadelerini kullandı.

Yanardağ, uygulama esnasında ellerin ultraviyole ışın altında bekletilmesinin ise cildin UV ışınlarına maruz kalmasına neden olduğunun altını çizerek, "Sürekli olarak kalıcı oje yaptıran kişiler için bu durum bir cilt kanseri tetikleyicisi olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Yanlış ve hijyenik olmayan koşullarda yapılan manikür ve pedikür işlemlerinin tırnak sağlığı üzerindeki etkilerine dikkati çeken Yanardağ, anemi, vitamin-mineral eksiklikleri, travma, yaşlılık, hipotiroidizm, beslenme eksikliği, mantar enfeksiyonu, sık el yıkamak, deterjan ve dezenfektana sık maruziyet, sık yapılan kalıcı oje, protez tırnak, profesyonel kişilerce yapılmayan travmatik manikür-pedikür işlemlerinin tırnak yapısında bozulmalara kırılmaya ve renk değişikliklerine neden olabileceğini vurguladı.

– "Sık tekrarlayan vakalarda cerrahi yöntemlere başvurulabilir"

Tırnak mantarının, tırnakta renk-şekil değişikliği ve tırnak altında boşluk oluşmasıyla fark edilebileceğini vurgulayan Yanardağ, şunları kaydetti:

"Erken müdahaleyle tamamen geri döndürülebilir. Tırnak yatağının kuru tutulması mantardan koruyucu bir önlemdir. Tırnak boyutu ile tırnak yatağı genişliği oranında dengesizlik, tırnakları sıkıştıran dar ayakkabılar ve çoraplar, tırnakları çok kısa kesmek, ayak tırnağının yaralanması gibi nedenler ise tırnak batmasına neden olabilir.

Tırnak batması tedavisi aşamalara göre planlanır. İlk aşamada uygulanan lokal tedavi, antibiyotikli kremlerle vakaların yüzde 60-70'inde iyileşme görülür. İlk aşamayı atlatan hastalara tırnak batmasının kronikleşmemesi için tırnak bakım eğitimi verilir. İkinci aşamada hastaya göre kremle birlikte sistemik tedavide uygulanabilir. Üçüncü aşamada oluşan tırnak ve et arasında granülasyon dokusu denilen farklı etli parçalar, kanayan, kuruyan ve kabuklanan alanlara müdahale edilmesi gerekir. Elektro koter gibi cihazlarla etli kısım ortadan kaldırılır. Tırnağın batan kısmının kesilmesi ya da tel uygulaması gibi farklı tedaviler uygulanabilir. Tırnağın tamamının alınması ve yeni gelen tırnağın düzgün olması da tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır. Bu tedavilere rağmen geçmeyen sık tekrarlayan vakalarda cerrahi yöntemlere başvurulabilir."

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.