AYASOFYA MÜZESİ ASLINA DÖNDÜ, HALEN İÇİMİZDE ASLINA DÖNEMEYEN BAZI SESLER NE ZAMAN ASLINA DÖNECEK?-
Nevzat AKSOY
Değerli okuyucularımız dua ve selamla yazı-
ma başlıyorum.
Yanlış doğruya; batıl da hiçbir zaman hakka
galip gelmemiştir, ve Allah’ın izniyle de hiçbir
zamanda gelmeyecektir.Bu gün hak gecikmeli
bile olsa yerine geldiği gibi, yarında, gelecekte
de oluşacak batıl düşünce ve hurafeler eninde
sonunda yerini hakka teslim edecektir.
Değerli insanlar ne oldu? Bu hengame ne?
Bu rahatsızlık neden? İnsanlar bu kadar kendi-
ne düşman olabilir mi? Dünyadaki kafir şer güç-
lerin müslümanlara, ve Türkiye’ye besledikleri
kin ve nefreti görmemize mükabil, bu kendimi-
ze ve dinimize verdiğimiz zarar ve ziyan ne-
den? Evet değerli insanlar Ayasofya müzesi,
1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Bisans’ın
Kontrolünde olan İstanbul’u Feth etmesinin
ardından Cami olarak kullanılmış ancak ardın-
dan 1934 yılında ise alınan kararla müzeye
çevrilmişti.
Bu kapsamda bugün 86 yıl sonra Cuma na-
mazı sonrası bu tarihi yapı ibadete açıldı.Ülke
mizde olduğu kadar dünyada da yankı uyan-
dırdı.86 yıl içimizi kemiren, hasret ve özle-
mi sona erdiren, İstanbul’un Fethi Peygamber
Efendimiz (s.a.v)’in bir hadisi şerifinde
İstanbul mutlaka fethedilecektir.Onu fetheden
komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel
ordudur.İstanbul’un Fethi Peygamber Efendi-
miz (s.a.v) ‘in hadisi şerifinden sonra birçok
Müslüman kumandan tarafından heyacanla
gerçekleştirmek istenilen bir hadisedir.Pey-
gamber Efendimizin (s.a.v)’in vefatından Fatih
Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethine kadar bir-
çok kez kuşatılmış ancak kimseye nasip olma-
mıştır.İşte kutlu fetih işte Peygamberimizin
müjdesine mazhar olmuş,Fatih Sultan Mehmet
in vasiyetini yerine getirmenin hep birlikte şan
şeref, ve sevincini yaşadık.
Bu geciken hakkın aslına dönmesiyle, eski-
den olduğu gibi, bugünde dine, ve müslüman-
lığa hazm edemeyen, içimizdeki bazı güruh
zihniyetli insanlar gıcırtılı ses ve haksız tepki-
leriyle dine ve müslümanlara öfkelerini kus-
maktan geri durmadılar.Diyanet işleri Başka-
nımızın, Ayasofya müzesinin, camiye dönüştü-
rülüp ibadete açıliş cuma hutbesindeki sözle-
rinin farklı konu ve mezralara taşımaları,aslında
dine ve müslümanlara olan düşmanlıklarının
açık ıspatıdır.Dinle itibar kazanan insanlık, ge-
ne dinle itibar ve şerefini ebediyyen sürdüre-
çektir.
Her nedense ülkemizde din ve müslü-
manlık kelimesi gündeme gelince, bazı kesim-
lerce, sanki kendilerine tabiri caizse bir şeyle-
rin battığını, bir rahatsızlık duyduklarını, kin ve
nefretlerini kusarcasına bir tavır sergiledikleri-
ni görmekteyiz.Olayı laikliğe, Cumhuriyete,
demokrasiye, devlete sanki bir tehlike teşkil
edercesine bir tavır takınarak, olayı farklı mez-
ralara çekip, Türkiye’ye, ve değerlerine zarar
vermektedir.Din bir ülkenin, bir devletin, bir
milletin, varolmasının gayesi ve yaşam felse-
fesinden tutun, yaşama ve hayata dair tüm
kural ve ideolojilerin yaşam kaynağıdır.İşte
eğer bu gün dünyada ve ülkemizde güzel
giden bazı şeyler oluyorsa, bilin ki bu Cenab’ı
Mevlamın, iki cihan serveri, son din ve son
Peygamber Hz Muhammed (a.s.v) in hürmeti-
ne borçlu olduğumuzu unutmayalım.Her ne
kadar bugün bir musibeti dünyada ve Türkiye-
mizde yaşıyorsak, aslında bu bizlere kendimi-
ze gelmemiz için bir bir ceza değil de bir uyarı,
bir toparlanma olarak kabul edelim.Haşa Ce-
nabı Zülcelal hiç birimizin düşmanı değildir.
Allah’ın rahmeti,her zaman azabından daha
fazladır.
Ey insanoğlu:
Sen bir hiçken, sana bir can; bir beden verip,
seni dünyaya gözlerini açmana vesile olan,
yeri, göğü, dünyadaki bütün canlı ve cansız
varlık ve nimetleri senin hizmetine tanzim e-
den, sana hidayete ve yanlışa sapmaman için,
Peygamberler, Kitaplar, ve son İlahi din olan
İslam dinini hediye eden Cenab’ı Allah’a eğer
hala da Şükr etmeyip, karşı geliyorsan
İşte bende bu anlayışta olan insanlarımıza
bir hadisi şerifi hatırlatmak istiyorum:
Kim İslam’dan başka bir dine yönelirse onun
dini kabul edilmeyecektir.Kim İslamdan başka
din ararsa, o ondan kabul edilmeyecektir.
Saygı ve sevgilerimle