Trabzonspor Ezberleri Bozunca Kazanıyor!

Trabzonspor Ezberleri Bozunca Kazanıyor!

Trabzonspor alışılmışın dışında daha az top kontrolüne sahip bir oyun ortaya koyduğu ve topu rakibine verip daha fazla mücadele ettiği bir maçı daha kazanmasını bildi. Trabzonspor bu sezon topa sahip olma yerine mücadele gücünü ön plana çıkardığı Monaco, Kızılyıldız, Fenerbahçe ve Başakşehir gibi takımlara karşı kazanırken yüksek düzeyde topa sahip olduğu son 4 deplasman maçında bırakın galip gelmeyi kalesinde tam 19 gol gördü.

Trabzonspor evinde yenilmezlik serisini devam ettirirken deplasmanlarda ise bu başarısının tam tersi bir görüntü sergiliyor. Bunun nedeni deplasmana uygun bir oyun ortaya koymak yerine topa daha fazla sahip olup rakibin merkezi  kapattığında uzaktan şut dışında başka bir hücum seçeneğinin kalmayışıdır. Trabzonspor’un bu durumunu iyi analiz eden rakiplerin Trabzonspor’a alan bırakmadığı bu oyun içerisinde pres ile kaptıkları topları hızlı hücumlar ile  sonuçlandırdıklarında Trabzonspor’un önde kalan ağır savunma hattını çok zor durumlara düşürdüğüne defalarca şahit olduk.

Maça baktığımızda ilk yarı ile ikinci yarı arasındaki temel farkın her iki yarıda da rakibe topu bırakarak hızlı hücum denemeleri yapmaya çalışan Trabzonspor’un ilk yarı bunu başardığını ikinci yarı ise Abdullah Avcı’nın yapmış olduğu değişiklikler sonrası sadece savunan durumda kaldığını hatta ikinci yarı oyunun kontrolünü tamamen kaybettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Geçen sene kulübeden giren oyuncular olumlu anlamda oyunu değiştirip katkı verebiliyorken bu sezon için aynısını söyleyemeyeceğim.

Maçın kilit oyuncuları bana göre Abdülkadir ve Dijaniny idi. Abdülkadir Ömür orta sahaya dinamizm kattığı gibi top sürme hızının yüksek oluşu ile  hızlı hücumlarda topun buluşturulması gereken ilk isim. Zaten bu konuda bir diğer etkili isim Dijaniny ile beraber oyundan çıktıklarında Trabzonspor sahada sadece pres yapan ve kovalayan pozisyona düştü. Oysa Dijaniny savunma arkası koşuları ile rakip için çok ciddi bir tehditti. Bu iki ismin yerlerine giren oyuncuların hem mücadele güçleri hem de hızlı hücum katkıları sınırlı kalınca orta sahanın hakimiyeti tamamen Başakşehir’e geçti. Ayrıca Trabzonspor’un pas yüzdesinin bu kadar düştüğü bir maçta Hamsik’in hiç düşünülmeyişi bana ilginç geldi.

Sonuç olarak Trabzonspor için sahada oynanan futbolun niteliğini artırmaktan ziyade kazanılması gereken bir maçtı ve Trabzonspor altın değerinde bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Ancak altını kalın olarak çizmekte fayda var;

Trabzonspor topa daha az sahip olup mücadele gücünü üst seviyeye çıkardığında, yerleşik hücum anlayışı yerine ise  hızlı hücumu tercih ettiğinde daha başarılı oluyor, hem bu şekilde savunmayı beraber yaptığından rakiplere daha az pozisyon veriyor hem de  hücumu daha hızlı yaparak kazanırken seyir zevki veriyor. 

Selametle kalın, hörmetlerle

Futbol Uleması 

Paylaş

Paylaş