Dolar 32,3374
Euro 34,8108
Altın 2.390,60
BİST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 15°C
Hafif Yağmurlu
Trabzon
15°C
Hafif Yağmurlu
Paz 14°C
Pts 16°C
Sal 19°C
Çar 19°C




















BU AĞIR BUHRANIN MÜESSİBİ KİM?-

BU AĞIR BUHRANIN MÜESSİBİ KİM?-
14 Eylül 2022 10:25
358
A+
A-

Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.Hayatın ve yaşamın insanlara bugün ağır ve ekonomik bir yük cenderesi içinde, tat almayan, umut ve yaşam direncini frenleyen, bu çıkmaz sokaklardan nasıl, aydınlık yarınlara çıkılacağı sorunlarını, büyük bir ivedilikle kale alıp, alternatif çıkış metotları ve ciddi arayışlar sarf edilmeye muktedir sahiplerini beklemektedir.

İstikrarlı ve mutlu bir dünya ve ülkenin temeli içinde var olan insan yaşam ve hayatlarıyla paralellik taşır.
Yokluk ve maddi sıkıntılarla cebelleşen bir dünya insanı bugün gördüğümüz, çoğunlukla mutsuz, ve umutsuz bir manzarayı gözlerimizin önüne sermektedir.Hayatın ve yaşamın vazgeçilmez büyük unsuru olan insan hakettiği yaşamı, insanca bir hayatı, ve
adil bir yönetilme hakkının tam anlamıyla teslimi yönündeki beklenti ve umutlarının hakkı, yönetenler cenahında unutulmamalıdır.Ama ne yazık ki bugün sosyal ve ekonomik yaşamların şekillenmesi, yönetime tabi olan iradelerin belirlediği kurallar ve benimsedikleri anlayışlarla son şeklini almaktadır.Anayasaya ve adalete bağlı olan yönetimler ve ülkeler, kendi yönetimi altındaki insanlara asgari bir ferahlık ve genel geçer bir huzur ve istikrarı buluşturmanın sevincini yaşarken; anayasaya ve hukuka bağlı olmayan anlayış ve yönetimler ise ülkeyi kaos ve çalkantılı bir yaşama bırakırlar.

84 milyona nüfusa sahip olan ülkemizde iklimin elverişli, dört mevsimin yaşandığı, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan bir potansiyel maalesef, adil ve dengeli bir yönetimle yönetilmediği için bugün çalkantılı ve kaosla devam eden zorlu bir yaşam hepimizin kapısını çaldı.Dönmeyen çarklar,yokluk ve yoksulluk çitasını en yüksek seviyelere taşıdı.Pandemi tüm dünyada yoksulluğu artırırken, Türkiyedeki yoksulluk artışına dair Dünya bankası çarpıcı veriler yayımladı.Dünya bankasının Türkiye Ekonomik İzleme raporunda, 2018’de Türkiyede 6 milyon 939 bin olan mutlak yoksul sayısının 2019’da 8 milyon 420 bine, 2020’de 10 milyon 171 bine yükseldiği tahmini yer aldı.

Tüketici Hakları Derneğinin hesaplamalarına göre Türkiye’de 16 milyon kişi açlık, 50 milyon kişi yoksulluk yaşıyor.Aç ve yoksul sayısı 66 milyon kişiyi buluyor.Tüketici Hakları Derneği (THD) TÜİK ve Türk- İşin verilerini kullanarak Türkiyedeki aç ve yoksul sayısını ortaya çıkardı.THD’nin hesaplamalarına göre, 2021 yılı Haziran ayı itibarıyla Türkiye’de 16 milyon aç, 50 milyon da yoksul insan yaşıyor.Bu rakamlara göre aç ve yoksullara göre aç ve yoksulların toplam sayısı 66 milyon kişiye ulaştı.Türkiye nüfusunun 83.8 milyon olduğu dikkate alındığında, ülkede sadece 17.8 milyon kişi aç veya yoksulluk sorunu yaşamadan rahat bir hayat sürüyor.

Ülke yönetmek ciddi ve sorumluluk taşıyan anlayışlı ve adaletli insanların mevcudiyetiyle yönünü ve yolunu bulur.Bugün ülkemizde yaşadığımız bu kaotik ortam ve zorlu yaşamın,sizce başaktörleri kimlerdir dersek umarım yanlış anlamazsınız?Son bir iki yıl içinde, on kat artan bir hayat ve yaşamı neye borçluyuz?Bu ülkeyi ve bu fedekar milleti bu yokluk ve ekonomik buhranla buluşturanlar kimler? Bunlar bugün ülkenin, ve milletin bu haketmediği tablo karşısında vicdanları müsterih mi?İşte asıl cevap verilmesi gereken, ve ülkeyi ve milleti bu cendereden çıkartılması yönünde bu millete hesap vermenin derdi ve endişesini taşımaları elzem olmalıydı.Ama gel gör ki bugün yaşanan bu Türkiyedeki yangını başka mezra ve kulvara çeken bir anlayışın ve yönetimin talihsiz savunma ve kendilerini haklı gösterir senaryo ve nutuklarıma maruz kalmaktayız.Bir atasözümüzde anlatıldığı gibi:Acemi katır kapı önünde yük indirir.Bugün bu aziz milletin, iktidara taşıdığı bu anlayış,herkesin evini yangınlarla buluşturmakla suçluluklarının tek müesibleri kendileridir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.