Hayat iyisiyle kötüsüyle gerçekten yaşamaktır!
Hayat sosyal medya değildir,
size mesaj gönderenlerin çokluğu; sevenlerinizin çokluğuna da işaret değildir!
Hayat;
göz yaşındır,
kahkahandır,
eşin dostun,
arkadaşındır…
Kedin lokumdur,
köpeğin çomardır,
platonik aşkındır,
İş başarındır…
Geride kalan gençliğin ve belini büken borçlardır!
Yaşadıklarındır,
yanıbaşında olanlardır;
sevmediğin egoistliklerdir, anlayışsızlıklardır.
Köşedeki bakkaldır ve hatta ev kirandır!
Hayat sevdiklerinle sevmediklerinle gördüğün insanlardır ve hayat sevsen de sevmesen de yaşadıklarındır!
Hayat dışardadır,
yanıbaşınızdadır, elinizin altındadır!
Hergün gördüğün annendir ve babandan yediğin fırçadır!
Arkadaşından istediğin borçtur.
O’nun “ben de yok ama bir de şuna soralım” dediğindeki hoşluktur!
Bir insanı sevmektir,
O’nun seni sevmemesidir,
İşinden, vizeden, finalden sıfır çekmektir!
Sonra suçu karşıya yıkıp “zaten bana gıcık” demektir!
Sokakta kediyi sevmektir, bir köpeğin önüne bir kap yemek dökmektir!
Keneye aldırmadan onu sevmektir,
içten bağlanıp ona güzel bir isim vermektir!
Arkadaşınla ortaklaşa simit alıp yemektir, bir sigarayı paylaşmanın bolluğunda birlikte içmektir!
Okuldan eve yürüyerek dönmektir,
sonra arkadaşlarla bu beş parasız hale kahkalarla gülebilmektir!
Ağlamaktır,
utanmadan sıkılmadan ağlamaktır!
Terkedilişine, sevilmeyişine kahırlanmaktır!
Hayat iyisiyle kötüsüyle,
yaşamaya çalışmaktır!
Kardan adam yapmaktır,
çiçeklerin farkına varmaktır!
Ve her gün geçtiğin yoldaki dükkanların farkında olmaktır!
Bir çocuğun başını okşamaktır,
top oynayan çocukların içine karışmaktır!
Yolda yağmura yakalanmaktır,
devamında dibine kadar ıslanmaktır.
Durakta bekleyip donmaktır,
kendini otobüse zor atmaktır!
Ve o an otobüsü,
dünyanın en güzel yeri saymaktır!
Hayat iyisiyle kötüsüyle gerçekten yaşamaktır!
YAZAN. HASAN SAĞLAM