İş Adamı Fahrı Koc Bu kadim millet bu müfterileri çok iyi tanımaktadır.

Kökeni Arapça olan müfteri kelimesi “Karalamacı” biçiminde ifade edilir. İftiracı veya yalan söyleyen kişi ya da kişiler demektir. Herhangi bir kişi, olay ya da gelişme hakkında yalan söyleyen, iftira atan ve kara çalan kişi ya da kişiler müfteri olarak bilinir. Yani yaşanacak ya da yaşanmış bir olayın doğru olmayan kısmını söyleyerek iftira atan insanlar olarak öne çıkar.

Siyasi tarihimiz müfterilerin iftiralarıyla doludur. Zaman farklı da olsa usulleri aynıdır müfterilerin. Makam ve mevki uğruna rakiplerine her türlü iftirayı atar ve bunu yaparken de hiç yüzü kızarmaz. Tarih böyle vakalarla doludur.

Sultan Abdülhamid, yoğun karalama kampanyalarının, iftiraların muhatabı olmuştur. II. Abdülhamid tahta çıktığı gün, ahlaki hiçbir sınır tanımayan söylentiler, bir baştan diğer uca İstanbul’a yayılmış ve Dersaadet cadı kazanına dönmüştü. “Padişah, Devlet-i Osmani’yi ecdadına ihanet ederek Moskoflara satmış”, “Hünkâr tahta çıkmadan önce İngiliz altınlarına basarak Dolmabahçe Sarayı’na girmiş”, “Abdülhamid, saraydaki kardeşini zincire vurdurup kılıç alayına öyle gelmiş”, “Sultan Abdülhamid Han İtalya’ya kaçacak”, “Osmanlı topraklarında can güvenliği yoktur”, “Despot Abdülhamid”, “Cahil Sultan”, “Eli kanlı Sultan Abdülhamid”, “Altın ve  gümüş tabaklarda mühürlü yemekler”, “Asılacak adam”, “Padişah doğu ittifakı kuruyor”, “Zorba ve hain Osmanlı Sultanı”, “Hicaz Demiryolu büyük yalan”, “Bu kuraklığın sebebi Sultandır”, “Ordu göreve”, “Abdülhamid toprak satıyor”, “Sultan servetini Avrupa’ya kaçırıyor, kendi de kaçacak” gibi iftiralarla İttihatçılar, Ermeni katili diye Abdülhamit’i itham etmiş ve onu Kızıl Sultan diye karalamışlardı.

Adnan Menderes “Menderes beraberinde 12 uçak dolusu altınla birlikte kaçarken yakalandı”,

“Menderes’in kasası yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu”, “Polatkan’ın zimmetinde 4 milyon lira çıktı”, “Polatkan’a ait yolsuzluklar açıklandı”, “Devletin kilitli kasasında erotik resimler ve kadın külodu bulundu”

gibi iftiralarla idam sehpasına çıkarıldı.

Merhum Turgut Özal’a da “Onunki uçak kullanma merakı değil, yukarıdan arazi beğeniyor!”,

“Tek adam olma hayali”, “Özal sivil diktatör”, “Osmanlı ruhu bizi tehdit ediyor”, “Özal yine korku saldı” gibi onlarca iftira atıldı.

Necmeddin Erbakan’a “Uyuşturucu kaçakçısı”, “Vergi kaçakçısı”, “Şu kadar rüşvet, şu kadar yolsuzluk”, “Erbakan eroin satıyor”, “Kayıp trilyon”, “PKK’lı aşiretlere destek”, “Peygamber Erbakan”, “Amerika’ya teslimiyet”, “İçki içti”, “Sağı bölüyor” gibi onlarca iftira atıldı ve tarihte kara bir leke olarak kalan 28 Şubat hazırlandı.

Tarihi süreç içinde bu iftiralarla iktidarları yıpratmaya çalışan köhne zihniyetin varisleri bugün aynı saldırıları Cumhurbaşkanımıza yapmaktadır. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Katar’a kaçacak”, “Türkiye’ye gitmeyin can güvenliği yok”, “Despot Erdoğan”, “Kara cahil Erdoğan”, “Erdoğan’ın elleri kanlı”

“Sarayın altın varaklı kadehine 1000 tl”, “Asılacak adamsın Ulan”, “Erdoğan padişah ve halife olmak istiyor” 

“Zorba Erdoğan”, “Tüm musibetlerin sebebi Erdoğan’dır”, “Ordu göreve”, “Ak Parti toprak satıyor”, “Bidon kafalılar, göbeğini kaşıyan adamlar ve oy veren çobanlar”, “Erdoğan servetini İsviçre’ye kaçırıyor kendi de kaçacak”, “Erdoğan servetini TÜRKEN aracılığı ile Amerika’ya kaçırıyor kendi de kaçacak” gibi saldırılarla atalarının izinden giden müfterilerin saldırıları her dönemde kendini yenileyerek devam ediyor.

Bu kadim millet bu müfterileri çok iyi tanımaktadır.

Paylaş

Paylaş