Kur ihanetinin ardındaki üçlü: Banka, banker, tefeci
Merkez Bankası’nın yatırım, üretim ve istihdamı artırmak için son üç toplantıda yaptığı faiz indirimlerini kredilerine yansıtmayan bazı bankalar, topladıkları mevduatla da kur manipülasyonu yapıyor. Ayaklı borsadan yüksek getiri vaadiyle para toplayan bankerler de kura saldırıyor. Bazı yabancı bankalar da bu “paralel bankacılık” sistemine çanak tutuyor. Bankaların kur oyunu bununla sınırlı değil. Kredi notu düşük olduğu için finansmana ulaşamayan işletme sahipleri, faktoring şirketlerine yönlendiriliyor. Bankalarda %25’lere ulaşan kredi maliyeti faktöringde tefecileri aratmayacak şekilde %40’lara çıkıyor. Tabii bu işletmelerin karlılığını silip krize sürüklüyor.
Merkez Bankası’nın, ekonominin can damarı yatırım üretim ve istihdamı artırmak için son üç toplantıda yaptığı faiz indirimlerini bazı bankaların kredilerine yansıtmakta cimri davranması, yatırımların önüne set çekiyor.
Hatta yabancı sermayeli bazı bankaların vatandaştan topladıkları mevduatı, piyasaya sunmak yerine döviz hesaplarında değerlendirmesi hem finansmana erişimi zorlaştırıyor, hem de maliyeti artırıyor. Banka, banker ve tefecinin kazancını önceleyen bu sistem, yatırımcıyı cezalandırıyor. Enflasyona da neden olan bu döngü, fiyatların şişirilmesi yoluyla vatandaşı da soyuyor.
YATIRIMA GİTMESİ GEREKEN PARA DÖVİZDE
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bankalardaki 5 trilyon liralık mevduatın 1,9 trilyon lirası TL cinsi hesaplarda tutuluyor. Geri kalan 3,1 trilyon liranın ise döviz hesaplarında tutulması dikkat çekiyor.