Dolar 41,5641
Euro 48,4768
Altın 5.002,78
BİST 11.377,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 23°C
Hafif Yağmurlu
Trabzon
23°C
Hafif Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 20°C
























HUZURUMUZ DİP NOKTADA

HUZURUMUZ DİP NOKTADA
24 Eylül 2025 15:54 | Son Güncellenme: 24 Eylül 2025 16:12
322
A+
A-
  • NEVZAT AKSOY
    HUZURUMUZ DİP NOKTADA

Değerli okuyucularımız, herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.
Bugün, dünyanın bütün hazinelerinden ve servetinden daha önemli bir hayat kaynağımız, geleceğe ve yaşama dair tüm umut ve beklentilerin kaynağı olan huzurlu bir yaşamı, dünyanın geçici albenisine kurban etmekteyiz. Tabii ki bir insan olarak istek, arzu, umut ve hayallerimiz vardır; olması da yadırganamaz. Ancak sonuç itibarıyla, bu hayal ve umutlar meyvesini vermese de hayata küsmemek, sabretmek, huzurlu ve kanaatkâr bir teslimiyet göstermemek anlamına gelmemelidir.

Mevlâna’nın dediği gibi: “Huzurun olduğu yerde soğan bal olur; sevginin olduğu yerde diken gül olur.” İşte günümüzde gerçek yaşam, mutluluk, neşe, sevinç ve elde olan imkanlar çerçevesinde bir yetiye sahip olup huzurlu bir yaşamın devamını sağlayabiliriz. Ama gel gör ki, günümüz insanları dünyevi ve nefsani arzuları her geçen gün biraz daha huzur ve sükûnetli bir yaşam durağından uzaklaştırmaktadır. Halbuki, insan hayatında kilit nokta görevini gören huzurlu bir yaşamın haz ve mutluluğuyla buluşabilmeyi becerebilen kişi, zaten yaşamın büyük engellerini aşarak iç huzur ve güvenli bir yaşama yelken açar.

İnsan olarak yaşantımızı zora koyan, tahammül ve sabrı devre dışı bırakan nefsani arzularımız, idrakli bir düşünüş ile az ve dar olan imkanlarda huzurlu ve mutlu bir yaşamın kapısını aralamamıza engel olmaktadır. Aklın ve mantığın verdiği komutlarla değil de, dünyevi bir hırs ve istencin tetiklemesiyle bir yarış içinde sağlıklı bir yaşamla buluşabilmeyi sanki bir alışkanlık hâline getirdik. Hep şikâyet ettik, ellerimizde mevcut olan imkanlarla mutlu ve huzurlu bir yaşamın kapısını aralayamadık. Halbuki mutlu ve huzurlu bir yaşamın kaynağı ne fazla mal ve imkânda, ne de bir türlü gerçekleşmeyen umutlardaydı. Sadece olanla yetinip, gerekli şükür ve kanaat yetisine sahip olarak dar imkanlardan da mutlu ve huzurlu bir yaşamın insanı olabilirdik. Fakat biz hayatımıza yön verdik, ihtiras ve arzularımız bizi yönetti.

Bugün toplum olarak, millet olarak her şeyimiz olsa da, idraksiz ve doyumsuz bir nefsin esiri olduğumuz için aile ve toplum hayatımızda huzurlu bir yaşam yok. Huzurun ve mutluluğun olmadığı bir yaşamda, bol ve geniş imkanlar olsa bile hayatın tadı ve tuzu olmaz. İştahsız, huzursuz ve geleceğe güvenle bakabilen bir toplum olmadığımız için, kargaşa ve kaos gelişim ve ilerleme hızımızı da olumsuz yönde etkilemektedir. Bugün bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşmamız; aile birliğinden tutun da boşanmalara, cinayetlere kadar, tüm ahlaki değerlerimizdeki zafiyet, huzurlu bir yaşamın bizim ocaklarımıza girmemesinin kaynağıdır.

“Bize düşen, yaratanın verdiği imkânlarla aza da, çoka da şükredip, mutlu ve huzurlu bir yaşamı ocaklarımızın ve evimizin eşiğinden içeri girmesini sağlamaktır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.