HAKKIN VE REFAHIN ANAHTARI BİZLERİZ

NEVZAT AKSOY
Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.Güya hepimiz sözünde, ahlakında, yönetimde, doğrulukta, dinde, komşuluk, ve akrabalık ilişkilerinde, yardım ve paylaşımlarda en iyiler olarak kendimizi görüyoruz. Üstümüze toz kondurmayan bir ruh haline girdik. Ve bu konular açıldığında en iyi olduğumuzu lanse edip, hakkımızda olumsuz bir niyet ve söylemi de kabul etmeyen bir anlayışı da gelenek haline getirdik.Peki madem ki biz hiç bir olumsuzluk davranışını üstümüze almıyorsak, neden ülkemiz ve sosyal yaşantarımıza paralel olumlu gelişmelere vesile olamıyoruz? Neden insanlık bağlarını kopma noktasına, ülke ve sosyal hayatlarımızı da çekilmez ve yaşanmaz hale getirdik?.Bu soruların altında yatan nedenleri bulup, bunları düzeltme yoluna gitmediğimiz müddetçe biz daha çok kendi kendimizi kandırma, iyi bir kulvarda olduğumuz hayal dünyasından kolay kolay, kurtulamayacağımız kanaatini önümüze koymaktadır.Zan anlayışlarımızı doğru bir perspektiften ele almalıyız Zandan ziyade hayatın ve yaşamın realitelerine dümeni çevirip, sorun ve sıkıntılarımızla bir an önce yüzyüze gelmeliyiz.Toplmsal, yönetimsel, ahlaki yaşamlarımızı düzlüğe çıkarmak, zan ve beyhude düşünce kalıplarımızdan kurtulup, umut verici gerçekler dünyasıyla sıkı bir anlayış idrakından taviz vermemeliyiz.Sözümüz hep gerçek hayat ve yaşamla örtüşmediği için, zamanın hep verdiği acı kayıplar, ve zorluklar, bize ülke ve toplum olarak pozitif bir huzur ve ilerleme sağlayamadı maalesef.Daha nereye kadar bu hayali ve zanlarla yaşayacağız.Bugün bak insanlık olarak ne hale geldik.Bölündük, parçalandık, insanı duygularımızı kaybettik, bu gidişat hiç iç açıcı bir umut vermiyor dünya ve insanlığa.Önümüz aydınlıkken karanlığı tercih ediyoruz, dü
zelmiyoruz, bir türlü kendimize ve hakikate kapı aralamıyoruz.Bakın Hz Peygamberimiz hadisi şeriflerinde nelere değiniyor.
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Zandan sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalan olanıdır. Başkalarının konuştuklarını dinlemeyin, ayıplarını araştırmayın, birbirinize karşı öğünüp böbürlenmeyin, birbirinizi kıskanmayın, kin tutmayın, yüz çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Allah’ın size emrettiği gibi kardeş olun.
Müslüman müslümanın kardeşidir: Ona haksızlık etmez, onu yardımsız bırakmaz, küçük görmez. (Göğsüne işâret ederek) Takvâ buradadır, takvâ buradadır!”
“Kişiye, müslüman kardeşini hor görmesi kötülük olarak yeter. Müslümanın her şeyi, kanı, namusu ve malı müslümana haramdır.”
- “Şüphesiz ki Allah, sizin bedenlerinize, görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalblerinize kıymet verir.”
Bugün aslında bozulan tek şey varsa, o da insandır, insan kalbidir, Eğer o kalp o insan Allahı anmaz ise, hakikat ve gerçeklerle buluşmazsa bu hayattan ve ve gerçeklerden bir şey beklemeyin değerli okuyucularımız.Bugün dünya bozulmuşsa, ülke olarak, insan olarak yönetim olarak sancılı ve düzelemeyen bir zamanı hep birlikte yaşıyorsak, kusura bakmayın kimseyi suçlamayın.Bunun tek suçlusu biziz, kararan bir kalbimiz, insanlığa istemeyen bir niyetimizi ıslah etmeden mükemmel bir hayatı ve yaşamı kimse beklemesin.