BUGÜN GENELİ KUCAKLAMAYAN , İÇTEN VE SAMİMİ OLMAYAN FAYDA VE DAVRANIŞLAR, BİR ŞEHRİN, SÖNÜK LAMBALARINA BENZER…
Nevzat AKSOY
Değerli okuyucular herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum. Acıların, sıkıntıların, feryat, ve gözyaşların, mutluluk ve sevincin yaşandığı bir dünya ve bir ülkede ağır basıyorsa, o dünya ve ülke kendini, mutlu olan zümre diyarından saymasın.
Sürekli sosyal yaşantımızda karşımıza çıkan, biz bir ülkede bir gemide yaşıyoruz. Batarsak beraber, yükselirsek hep beraber, yükseliriz sözünü hep duyarız. Ama maalesef bu temenni ve istekler sadece ağzımızdan çıkmadan öteye gidemiyor. Hep azınlığın iyimser durum tablosunu, ülkenin genelindeki kötü giden durum tablosuna, endeksleyerek iyi bir kulvarda gittiğimizi zannediyoruz.
Halbuki genelin iyi bir hayat standardını yakalamayıp, açın toka, sefalet ve sıkıntılı geçen yaşamların, şaşalı geçen yaşamlara gebe kaldığı bir yaşama seyirci kalmak, acaba insanlara ne kadar mutluluk verebilir?
Maalesef ateş düştüğü yeri yakar, sözünü hatırlatarak evet hepimiz bir gemide yaşıyoruz. Ama lakin hep beraber büyümüyoruz. Sorunlarımızın ve sıkıntılarımızın derecesi, sosyal hayatımızda, iyi geçen yaşamlara nispeten ağır bastığı, bu yaşamlara iyileştirici bir niyete hizmete tekabül etmediği için bu söz sadece bir ironi olarak kalıyor.
Evet değerli okuyucularımız yazar Özdemir Asaf’ın değişiyle Bir ülkede karanlıktır, bir sokağı sönükse. Eğer bu gün hizmetler toplumun sancılı, ve arayış bekleyen insanların sorunlarını çözmüyorsa, genel olarak refah seviyesini yükseltmiyorsa, sancılı geçen yaşamlardan ziyade, maddiyatın doruklarına erişmiş tebaaya kurban ederse, o ülke halen karanlıktır demektir.
Sevgiler paylaştıkça büyür. Dertler ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalır. Bizler bu ülkede bir bütünü tamamlayan birer parçalarıyız. Eğer nasıl ki bütünü birleştirmek için bir parça eksikse, bütün oluşmuyorsa, mutluluğun sesi acının sesinden baskın gelmiyorsa da biz gönüllerde bir bütün olamayız.