Trabzonspor’dan Arjantin Esintileri

Trabzonspor’dan Arjantin Esintileri

Trabzonspor uzun bir aradan sonra 4 gollü bir galibiyet aldı. Futbol anlamında özellikle ikinci yarıda ortaya koyulan performans ile bu sezonun en keyifli maçını oynadı.

Peki ne değişti Trabzonspor’da?

Alışıla gelmiş, yüksek yüzdeli ve top kontrolüne  sahip oyunda geriden oyun kurma konusunda ısrarlı tutum sergileyen Avcı bu huyundan vazgeçmiş değil ancak Trabzonspor’un özellikle ön alan presi ile kapılan toplarda ve hücumun geriden oyun kurmadan sonraki perdesinde 3-4 hızlı pası peş peşe yapıp bir anda rakip ceza sahası önüne ulaşması izleyiciler açısından Trabzonspor’u seyir zevki yüksek bir takım haline getiriyor. Eldeki oyuncular ile oynananabilecek en mantıklı oyun yapısı da bu gözüküyor. Çünkü sakatlıklar nedeniyle Trezeguet’in dışında nitelikli kanat oyuncularına sahip olmayan Trabzonspor kanatsız oynayıp rakibin merkezine bastığında hem oyuncuların birbirine yakın olması nedeniyle daha rahat pres yapabiliyor hem de daha kolay paslaşabiliyor. Bir başka artısı da kanatlara açılmayı seven oyuncular ile oynadığınızda orta sahaya daha fazla pres yükü yüklenmiş oluyor. Ayrıca Trabzonspor’un kanat oyunu oynadığında sıkışan oyunlarda özellikle yerden oynayamadığında hava toplarına hakim bir santraforunun olmaması da başka bir eksik olarak göze çarpıyor. Maxi Gomez ceza sahası golcüsü bir oyuncu ve topla temas etmeyi seviyor; ancak Trabzonspor’un bu oyun yapısı Maxi Gomez gibi değil de güçlü bir pivot santraforu gerektiriyor. O anlamda sezon başında Corneilus’un gönderilmesi hataydı diye düşünüyorum. Çünkü Corneilus kilitlenen oyunlarda özellikle hava toplarındaki hakimiyeti ile iyi bir çözümdü ve Trabzonspor şu an böyle bir anahtar oyuncudan mahrum durumda.

Trabzonspor’un bugün oynadığı oyundan zevk almayan yoktur sanırım ancak deplasmanlarda aynı takım tam tersi bir görüntü sergilemesi ise düşündürücü. Bu hafta alınan skordan bağımsız biraz daha umutluyum çünkü uzun süredir Bakasetas’ın dışında herhangi bir hücum alternatifi olmayan Trabzonspor Yusuf Yazıcı’nın artan formu ile iyi bir ikili yakaladı. Şampiyonluk öykülerinde hep bir efsane üçlü vardır ya Trabzonspor’un bu sezonki üçlüsü Yusuf, Bakasetas ve Trezeguet olacak gibi gözüküyor.

Abdülkadir Ömür’e ayrı bir parantez açmak lazım. Abdülkadir yaşantısından sahadaki performansına kadar çok eleştirildi ancak haftalardır mücadele anlamında sahanın en iyisi. Mücadelesine hızını, top taşıyıcılığını ve ön alan oyuncuları ile bağlantı yapmasını eklediğimiz zaman bambaşka bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu şekilde devam ederse hem milli takımda yer bulur hem de transfer piyasasında tekrardan gözde olur.

Siopis Abdülkadir ikilisi Trabzonspor’un en zayıf tarafı olan orta sahasını ortaya koydukları enerji ile toparlamış gözüküyorlar. Siopis’in ayakları biraz daha düzgün olmuş olsa çok daha kaliteli bir orta saha direncimiz  olurdu ; çünkü garanti oyunu tercih ederken takımın ahenkini de bozabiliyor o yüzden bu bölgede geçen sene pas arası, top çalma ve aldığı topları olumlu kullanma anlamında istatistikleri parçalayan  Doğucan’ın Avcı tarafından denenmesini anlayabiliyorum. Ancak henüz Avcı’nın sistemine uyum sağlayamadığını ve biraz daha mesafe alması gerektiğini düşünüyorum.

Önümüzdeki deplasman maçlarında Trabzonspor için daha umutluyum; çünkü Dünya Kupası’nda Arjantin’in ikinci ve üçüncü bölgelerdeki hızlı paslaşmalarını iç geçirerek izlemiş ve acaba Trabzonspor da böyle bir oyun ortaya koyabilir mi diye düşünmüştüm. Dün Trabzonspor  Arjantin oyunundan esintiler sundu bize, bu da beni ilerisi adına olumlu bir beklenti içerisine soktu.

Skordan bağımsız Trabzonspor’un transfere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Özellikle orta sahada bir şişkinlik var ve bu bölgede Bardhi ve Gbamin hem performans veremiyor hem de maliyetli oyuncular bu oyuncuların yerine orta saha dinamizmini artıracak hem de ayakları düzgün diye tabir ettiğimiz çift yönlü orta saha oyuncusu veya oyuncuları tercih edilebilir. Yine özellikle sağ önde oynayabilecek nitelikli bir oyuncuya ihtiyaç var. Her ne kadar eleştirilse de Djaniny’nin  alternatifi olmayan kanatlar için muhakkak takımda tutulması gerektiğini düşünüyorum. Çalışkan bir oyuncu ancak final pasları ve vuruşları konusunda eksik ama defansa sürekli yardım ediyor, prese dahil oluyor ve fiziği ile top saklayıp taşıyabiliyor ki bunlar hücumda var olmak, çoğalmak isteyen bir takım için önemli detaylar.

Trabzonspor Hatay ve Antalya maçlarını kayıpsız geçer ve İstanbul’da Galatasaray’ı devirebilirse yakalayacağı hava, moral motivasyon açısından Trabzonspor’u daha da üst seviyeye taşır. Trabzonspor’un içerdeki kazanılan maçların anlamlı olabilmesi için deplasmanda da gerektiğinde kazanabilmeyi öğrenmesi gerekiyor.

Selametle kalın, hörmetlerle

Futbol Uleması 

Paylaş

Paylaş