TURİST ve MÜLTECİ
Farklı iki kelime turist ve mülteci..!
Turist; dinlenmek, görmek ve tanımak gibi ereklerle geziye çıkan, özellikle yabancı ülkeleri gezen kimse anlamında bilinmektedir. Tabii ki, bir ülkenin doğal güzelliklerini görmek için yapılan gezginleri de yerli turist olarak değerlendiririz.
Mülteci ise; tamamen farklılıklar arz eder. Bir başka yere ya da ülkeye sığınan kimse olarak bilinir.
Peki, ülkemizde bizler neyi tartışıyoruz? Karadeniz Bölgesine özellikle Trabzon’a yoğun olarak gelen Arap turistlere büyük öfke birikimini olduğunu gözlemliyoruz. Turiste ırkçı yaklaşımını doğru bulmadığımız gibi yöre ekonomisine getirdiği canlılığı da göz artı yapamayız.
Ancak, olaya sadece bu pencereden bakmak çok yanlıştır. Arap turistler, istedikleri gibi alışveriş, yemek içmeyi ve yöreyi istedikleri gibi gezerlerken, yöre halkının onları aç karnına seyretmesi işin başka bir bölümü..! İşte karşımıza sorular yumağı çıkar ki hiç kimse yanıtını bulamaz ve bulamıyor.
Trabzon’u tercih ederek gelen turistlerin harcama güçleri, bu güzel kentimizde yaşayanların harcamalarını mahkum ediyorsa sorunu siyasette aramak gerekir. Trabzon halkı temel ihtiyaçlarını karşılayamaz, evine ve yaylasına gidemezken, siyasi ağızlardan “hain” yaftası vurmak halkımıza yapılan büyük haksızlıktır.
Doğal olarak halkımız turiste karşı değil, yörenin ve ülkenin düştüğü ekonomik çıkmazın nedenlerinedir. Trabzon halkı hiç bir zaman hain olamaz. Trabzon halkı ülkenin çimentosu, kumu, çakılı ve su kaynağıdır. Trabzon halkı adaletten yanadır. Trabzon halkı haksızlığa boyun eğmez hakkını arar ve savunduğu için mi hain oldu?
Aklıma İsmet Paşanın o meşhur söylemi geliyor.
Hadi canım sende….!