Dolar 32,5522
Euro 34,9049
Altın 2.427,38
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 28°C
Az Bulutlu
Trabzon
28°C
Az Bulutlu
Per 23°C
Cum 17°C
Cts 18°C
Paz 18°C




















Bir ömrün serencamı

Bir ömrün serencamı
19 Mayıs 2022 10:34
271
A+
A-

İki mavi arasında geçer ömrümüz. İlkinde doğarız dünyaya ve ikincisinde yürürüz Mevla’ya.

Güzelleşir dünyamız renklerle ve doldururuz heybemizi amellerimizle. Her yaptığımız işten bir karne alırız ve biriktiririz onları övünç kaynağı olarak. Fehmedenler ise yaşamanın da bir karnesi olduğunu bilir ve ona göre yaşar hayatını ebedi âleme hazırlık olarak.

Hayat denen bu yolculukta bizi vezir de eden, rezil de eden dilimiz olur. Kendi küçüktür ama hayatımızdaki rolü büyüktür. Anlaşırken de kavga ederken de önce onu kullanırız. Dilimiz kimliğimiz olur bizim.

Arzu ve isteklerimizi dil ile söyler ama kalp ile sunarız Yaradan’a.

Aciz ve zayıf halimizle kudreti sonsuz Yaradan’dan talep ederiz her şeyimizi. Hava gibi, ekmek gibi, su gibi biliriz duayı. Madde âleminden mana âlemine yükseliştir, göklere kurulan merdivendir dua.

Hislerimizin tezahürüdür gözyaşlarımız. Bir damladır ama koca bir âlemi saklarlar içlerinde. Su gibidir belki ama aslında duygudur gözyaşları. Hayatı anlamaktır gözyaşı, paylaşmaktır acıları ve can olmaktır sevgiliye.

Kötülükleri silmektir ve yücelmektir Yaradan’a. Âlemi yıkayan damlalardır onlar.

Bu yolculuk serüveninde birçok duyguyu, olayı ve farklılıkları yaşarız. Bazen doğduğumuz yerde geçer ömrümüz. Bazen de diyar diyar dolaşırız bu fani âlemi… Sılada gurbeti yaşarız, gurbette sıla özlemiyle yanarız bazen.

Ömrün, âlemin ve zamanın deveranı gibi mevsimlerin de deveranı vardır ve yazdan sonra kış gelir çatar ansızın. Beyaz bir çarşaf gibi örterler yeryüzünü kar taneleri, üşütür ve korkuturlar serçe yürekleri ve serçe yüreklileri. Tevhidin göstergesi kışlar belki de beyaz baharlardır ve uçuşan kar taneleri de kelebekleridir onların kim bilir.

Hz. Âdem ile başlayan İslam Medeniyeti Hz. Muhammed ile zirveye çıkmış, iman kardeşliği ile başlayan bu anlayış ile kısa zamanda tüm dünyaya yayılmış ve fitneyi, taassubu, cahilliği, fakirliği sona erdirmiştir. Tarihte iyi ve kötü günler yaşadık. Her bir olay kazındı zihnimize bir daha silinmemek üzere. Bütün bu yaşananlara sadece tarih şahitlik yapmadı, aynı zamanda gözlerimizi de şahit tuttuk yaşadıklarımıza. Dersler çıkardık hepsinden ve bir daha yaşanmasın diye o günler, anlattık onları genç nesillerimize ve kaydettik onları kitaplara.

İyi ile kötünün, hak ile batılın, doğru ile yanlışın mücadelesi sürdü dünya kurulalı beri ve kıyamete kadar da sürecek. İyileri Habillerle, kötüleri Kabillerle adlandırdık. Yeryüzünü kana bularken Kabiller, dünyayı cennete çevirmek için uğraştı Habiller. Tarihe yön veren hep hak olmuştur ve ebediyete hâkim olacak olan da hak olacaktır.

Haini de bitmez bu toprakların kahramanı da. Batılın karşısında dimdik duran yiğitlere selam olsun.

Milli ve manevi değerleri uğruna canını feda edenlere selam olsun. Hak davanın savunucusu güzel insanlara selam olsun.

Boğuşuruz dünyayla ve hayat denen kavgadan zaferle çıkabilmektir muradımız. Bunun için yaşadıklarımız tecrübe olur hafızamızda ve yeni yaşantılara örnek bırakırız onları. Zaman eğitir bizi, zamanla öğreniriz birçok şeyi ama artık takatimiz kalmamıştır dizlerimizde. Hayırlı bir evlat yetiştirmişsek hayırla saklar ve hayırla yâd eder bizi.

Ömrümüz vefa eder yaşlanırsak, tecrübe ve birikimlerimizi yeni kuşaklara aktarırız eğer sorarlar sa.

Ne kadar yaşarsak yaşayalım akıbet ölümdür ya. Biter nefesler bir gün ve çekiliriz ebedi istirahatgâhımıza.

Fani hayatın beşiği ana kucağından başlayıp ebedi hayatın beşiği kabre uzanan bir yolun kıvrımlarında yollanır gideriz.

Mevla’m sonumuzu hahreylesin.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.