ÖYLE İSE LİYAKAT NERDE???

Torpil yapmak, ya da insan kayırmak ;

Öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık. … Ayrımcılık içeren alımlar bir kimsenin beceri, kabiliyet veya eğitim düzeyine bakılmaksızın istihdam edilmesi yönündedir.
Hakkı olmayan birine çıkar sağlamak…

Şu an itibariyle ülkemizin en büyük hastalıklarından biride torpil yapmak veya insan kayırmaktır.Resmen bir virüs gibi sardı ülkemizi.

Hemen hemen her gün haberlerde bu tür konular ele alınıyor. Mevzu hep aynı; O kişi oraya atandı, bu kişi buraya atandı, şu kişi bir üst makama atandı. Mübarek atanan atanana.

Bir de ilgili kurumlara sürekli olarak adam alınıyor.Bu alımlar gerekli mi, yoksa gereksiz mi onu bilemiyorum. Ama sürekli olarak birileri bir yerlere atanıyor, ya da bir kurumda işe başlıyor.

İhtiyaç halinde kurumlara adam alınması gereklidir. Bir de işe alınan kişilerin, bu işe girmek için gerekli kriterlere uygun ise tabi ki de eleman alınması gerekir. Ama kişinin kriterleri bu işe uygun değilse bu alım hatadır ve büyük bir günahtır.

Bakıyorum da bu alımlar hep aynı kişilerin eşi, dostu, akrabası, dayısı, amcası, halası, kuzeni vs….

Anlamadım ki ben, yani bir kuruma eleman lazımdı da hep eş, dost, akrabaların kriterleri mi uyuyor bu iş için? Yani bu iş için gerekli vasıflar başkalarında yok mu?

Allah(CC), hep sizlere mi vermiş bu vasıfları ve bu meziyetleri? Yani bu vasıflar tanıdıklarda ve akrabalarda var, normal vatandaşlarda yok. Öyle mi?

Benim bildiğim ve anladığım kadarıyla,bir şirkete, ya da bir kuruma eleman ihtiyacı olduğunda, o iş için gerekli şartlar ve kriterler belirlenir. Ve bu iş için uygun bir kişi işe alınır. İşe alınan kişi ya da kişiler belli bir deneme sürecinde takip ederek, performansları ölçülür. Eğer başarılı iseler işe devam ederler. Şayet başarısız iseler işlerine son verilir. İşin usulü ve adabı budur.İşletmeci olduğumuz için bu konularda oldukça uzmanlığımız var. Ama günümüzde ki durumları gördüğümüzde işin uzmanı olmadığımızı anladık!!!

Bu konu nerden mi aklıma geldi; Kocaeli’nin bir evladı olduğumuz için, memleketimize belki bir faydamız olur diyerek siyasete girmiştim. Hatta bu anlamda çok ciddi çalışmalar yapmış, çok büyük emekler vermiş ve çok ciddi paralar harcamıştım.Beni Türkiye Cumhuriyeti Devleti okuttuğu için devletimize borcumuzu ödemek istemiştim. Aslında çok yanılmışım. Siyaset kim, ben kimim?
Ya siyaset bana göre değil, ya da ben siyasete göre değilim…

Hadi bırakalım siyaseti Kocaeli’ye hizmet edelim dedik; Bununla ilgili siyasetçilere ve ilgili kişilere amacımızı ve niyetimizi belirtik. Hatta ve hatta bakanlığın isteği üzerine 9 sayfadan oluşan CV mizi ilettik. Tecrübelerimiz, meziyetlerimiz ve vasıflarımız dahilinde hem ülkemize, hem de memleketimize hizmet edelim dedik. Makam ve mevki istemiyoruz dedik. Hatta ve hatta yalnızca hizmet edelim dedik. Bir çok alanda oldukça tecrübeliyiz dedik. Dedik de ne oldu ki? Söyleyeyim; Koca bir hiççç…

Yani sözün kısası eş,dost, akraba ve tanıdıklarda olan vasıflar ve meziyetler biz de yokmuş.Bizler bunu anladık ve bunu gördük.

Diyecek bir sözümüz yok. Sağlık olsun demekten başka. Bizler hiç bir zaman makam ve mevki, ayrıca mal ve mülk peşinde koşmadık. Varsın olsun mal ve mülk isteyenlerin olsun. Bizler Allah’ın verdiklerine razıyız.

Yunus Emre’nin dediği gibi: “Mal da yalan, mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan.

Bizler Allah’a hizmetle oyalanalım.Olsun varsın onlar ne ile oyalanıyorlarsa oyalansınlar.

Hepinize selamlarımı sunuyorum…

Saygılarımla!!!

Ayhan Yalçın

Paylaş

Paylaş