Dolar 32,5670
Euro 34,7178
Altın 2.411,47
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 25°C
Parçalı Bulutlu
Trabzon
25°C
Parçalı Bulutlu
Çar 28°C
Per 21°C
Cum 17°C
Cts 18°C




















PAPATYA’ NIN HİKÂYESİ

PAPATYA’ NIN HİKÂYESİ
6 Ocak 2022 10:12
1.720
A+
A-

Koskoca bir bahçede harikulade çiçekler
içinde bir papatya..
Ve papatya aşık olmuş, yanmış tutuşmuş
ak sakallı bahçıvana..

Bir ümit bekliyormuş.
Yüzlerce çiçeğin arasından..
Onunla, sadece onunla saatlerce ilgilensin…
Buz gibi suyunu sadece ona döksün istiyormuş..
Sadece ona değsin makası, Sadece ona
gülsün dudakları..

Kıskanıyormuş bahçıvanı,
Kırmızı güllerden,
Sarı lalelerden,
Mor menekşelerden….
Zambaklardan…
Papatya, sadece bahçıvan için açıyormuş, Bembeyaz yapraklarını..

Bir gün, Aşkı öyle büyümüş ki…
Papatya yapraklarını taşıyamaz olmuş..
Eğilivermiş boynu.. Toprağa bakıyormuş artık…
Bahçıvanın sadece sesini duyuyormuş..
Ayaklarını görüyormuş.. Bunada şükür diyormuş..
Yetiyormuş ona, bahçıvanın varlığını hissetmek…

Zaman akıp gidiyormuş..
Papatya bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok olmuş..
Ne var sanki boynumu kaldırsa, bir kerecik
daha görsem yüzünü diyormuş..

Ve işte bir gün..

Bahçıvan papatyaya doğru yaklaşmış…
İncecik bedenini ellerinin arasına almış…
Elindeki sopayı, köklerinin yanına, toprağa sokmuş bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya.. Papatya o an daha çok sevmiş bahçıvanı… Hala göremiyormuş onu, ama bedeni kurtulmuş…

Uzun bir müddet sonra,
Bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye..
Gelen giden yokmuş..
Kahrından ölecekmiş papatya..

Ama işte bir sabah…

Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış..
Derin bir oh çekmiş..
Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş..
Birden, kendisine doğru gelen iki ayak görmüş..
Bu onun delicesine sevdiği bahçıvan değilmiş..
Başka birisiymiş..
Adamın elinde bir de makas varmış..
Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru..

Ne güzel açmışsın sen öyle demiş..
Bu gencecik, yakışıklı bir delikanlıymış…
Gözleri gök mavisi, saçları güneş sarısıymış..
Ama gövden seni taşımıyor demiş.
Elindeki makası papatyanın boynuna doğru uzatmış..
Ve bir hamlede bağını gövdesinden ayırmış..

Papatya yere düşerken hatırlamış sevdiğini..
O ak saçlı, ak sakallı, yaşlımı yaşlı bahçıvanı hatırlamış..
Birde o gencecik, yakışıklı delikanlıyı düşünmüş..
Ve o an anlamış, neden o yaşlı bahçıvanı sevdiğini..
O her şeye rağmen, papatyaya emek vermiş..
Ona hiç bir zaman güzel olduğunu söylememiş,
ama onu aslında hep sevmiş…

Papatya anlamış artık..

Sevgi, emek istermiş…

Yere düştüğünde son bir kez düşünmüş sevdiğini..
Teşekkür etmiş ona içinden..
Son yaprağı da kuruduğunda, biliyormuş artık..

Gerçek sevginin, söylemeden, yaşamadan
ve asla kavuşmadan var olabileceğini…

Yazan HASAN SAĞLAM

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.