HER YENİ YILDA DÜŞÜNÜRÜM…
Çok uzun yıllar oldu yılbaşını kutlarken sırf
yeni yıla girmişliği kutlamamak.
Yaşadığım yıllara şükrümle başlayıp,
yılların bana ne katmışlığının hesabıyla bitirdim her bir eski yılımı.
Ne mutlu ki hala şükredebiliyorum ve hesaplaşabiliyorum yıllarımla ve kendimle.
Hatta zaman zaman her yeni yıla girerken kararlar alıyorum kendimce.
Maddelerim hep aynı:
Bu kadar iyimseliğe gerek yok…✔️
Herkese güvenme…✔️
O kadar da kahkahalı gülme artık…✔️
Yaşamı aldığın yaşın ağırlığıyla yaşa…✔️
Seni üzen durumları alttan alma…✔️
Falanda filanda…
Bir de bakıyorum,
Bu maddeleri uygulayamadığımı anlamak taş çatlasa bir saat sürüyor ve kendime yeniden yeniliyorum…
İşin aslı sen neysen o olduğun sürece güzel oluyormuş yaşamın ya da kendine kattığın anlamın.
Ve bu iki yüzlü acımasız hayatı kendince anlamlandırabildiğin sürece kendi cennetini yaratırmışsın…
“Bir varmış bir yokmuş” diye başlayan masalın gizemini, bu söze dikkat kesildiğinde anlıyormuşsun.
Hepiniz bir bir dönüp bakın hayatınıza.
Nasıl da,
“Bir varmışız ve bir yokmuşuz” aslında…
Hepinize, o bir varmış ile bir yokmuş aralığında kendinizce yaratacağınız cennetinizde mutluluklar diliyorum..
Bir kimse yaşamım bitmiş derse inanmayın, yaşam onu bitirmiştir.
“Kış, içimde baharı saklıyorum desem kimse inanmazdı..” demiş Halil Cibran..
Biz de tüm olumsuzluklara karşı içimizde ki
umutları ağaç dallarına asıp yeşermesini bekleyelim..
Yazan Hasan Sağlam