ÇÖZÜM MİLLİYETÇİ İKTİDAR
2023 Seçimlerine iki yıldan az bir zaman kaldı. İktidar ve muhalefet temsilcileri alabildiğine bir yarış içinde. Sonuçta pek bir şey değişmeyecek, iktidar devam etse de, muhalefet kazansa da olan yine millete olacak. Karamsarlığımı gerektiren bir çok olaya şahit oluyorum. İktidar işçi alımlarında adaletsiz bir tutum sergilerken, muhalefet daha şimdiden Belediyelerde kıyıma başladı. Hiçbir gerekçe göstermeden binlerce çalışanın iş akdini feshetti, fesh etmeye de devam ediyor. İBB büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim yenilenme süreci içerisinde işe alınanları, işten çıkarması çok abes değildi, ancak 10-15 yıllık çalışanlarında iş akdini feshetmesi akıl alacak bir durum değil. Adam gibi çalışmak yerine hemen işçinin ekmeği ile oynayarak mı Cumhur başkanı adaylığını düşünüyor bilmiyorum. Halbuki o seçimlerde millet tepki olarak parti ayrımı yapmaksızın ona oy vermişti. Önünde Mansur Yavaş gibi bir model var, insan hiç olmazsa onu örnek alır. İktidarında cemaatle olan kavgası sonucunda, birçok insanı işinden etmesi ile, CHP’li belediye başkanlarının, belediyelerden işçi çıkarması arasında bir fark yoktur. Suçluların cezalandırılması şarttır ancak insanların ekmeği ile oynamak hangi ölçüye sığar. Kuşkusuz, Cumhurbaşkanı olacak birinin Mansur Yavaş veya onun formatında biri olması gerekir. Sayın Mansur Yavaş ve milliyetçi belediye başkanlarının insanların ekmeğiyle oynadığına şahit olmadık.
Daha öğrencilik yıllarımızda parti ayrımı gözetmeksizin bu milleti aynı değerde görüp elimizden geldiği kadar yardım etmeye çalışırdık. Önceliğimiz hep vatan ve millet sevdası olmuştu. Bütün Türk milliyetçileri ve ülkücüler bugün de aynı durumdadır ve hep öyle kalacaklardır. MHP genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli, bir sloganı şöyle belirlemişti, “Önce ülkem ve Milletim, sonra partim ve ben”. Bu çizgiden hiç taviz vermemiştir. Bugün onu anlamayanlar bu sloganı tam olarak anlamışlardır. Türk milliyetçilerinin ekseriyeti hala bu görüştedir. Bir takım menfaat peşinde koşanlar ile, siyaseti menfaat dağıtma mesabesinde algılayanlar hariç.
Netice olarak bugün hangi parti gelirse gelsin, Türk milliyetçilerinin iktidarı olmadıkça ülke huzur bulmayacaktır. Kol kırılır, yen içinde kalır şeklinde değerlendirilmeyen hatalar sebebiyle safları terk edenler, dahil olduğu gurupların çözüm ortağı olmadığını göreceklerdir. Milliyetçilik bir ırkçılık değildir, aksine milletin menfaatine olacak uygulama ve içtihatları hedefleyen bir kızıl elmadır. Türk milliyetçilerinin bir kısmı değişik partilerin çatısı altında olsa da samimi olanlar, Türk milliyetçilerinin aynı çatı altında bir ve beraber olarak iktidara yürüyüşün özlemini çekmektedir.