Ünlü İş Adamı Fahrı Kocla Mültecılerı Caykarada Konuşduk

Tarihi sürece bakıldığında göçler devamlı olmuştur. Hatta yeni şehirlerin kurulması medeniyetlerin oluşumunda, kültürlerin gelişiminde göçlerin büyük katkısı vardır. Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya ve dünyanın birçok bölgesine hareketi, tarihin seyrini değiştirmiştir.Caykarada Bız Dizi Zıyaretde Bulunan Ünlü İş Adamı Fahrı Koc la Mültecılerı Konuşduk   Koc  Kadosro Icın Geldığı Memleketınde  Önemlı Acıklamalarda Bulundu Ülkenın Geleceğı Gecmışını Değerlendırdı  Koc ^gün Daha Baba memleketınde Bulunarak Akrabalarıyla Hasret Gecırecek
Her savaş, akabinde büyük göçlerin yapılmasına sebebiyet verir. Doğal felaketler olağanüstü durumlarda da büyük göçler olmuştur. Ülkelerdeki zalim yönetimler de küçük çaplı göçlerin oluşmasında etkendir. Büyük göçlerin yapıldığı ve yaşandığı yerler, günümüze en büyük tarihi ve kültürel miras olarak intikal ettiği bir gerçektir. Kapadokya ve ıhlara vadisi, Romalılar ve Arap akıncılardan kaçan muhacirlere hayat şehri olmuştur. 1492 de İspanyada Engizisyon mahkemesi Elhamra kararnamesiyle 200.000 Yahudi’yi sınır dışı etmiş, bunların 150 bini Osmanlı topraklarına sığınmıştır. Hitler Almanya’sından kaçıp canını kurtaran Yahudiler olmuştur.
İslam tarihinde, Sevgili peygamberimiz tarafından, can güvenliği sebebiyle Habeşistan’a göç ettirilen 40 Müslüman, ülkenin İslam’la müşerref olmasına vesile olmuştur. 622 yılındaki Hicret olayı ile İslam dini kalıcı temel dinamiği sağlamıştır. Göçler her ne kadar kendisini meydana getiren sebepleri bakımından acımasız olsa da sonuçları bakımından hayırlı olduğu da gözlenmektedir. Afganistan, Irak ve Suriye’den ülkemize gelen göçmenler bugün gündemimizde önemli yer tutmakta ve ülke insanını tedirgin etmektedir. Tarihi göçler bugünkü bakış açısıyla işi neticelere yol açmasına rağmen bugün ülkemizde mültecilere öfke her an artmaktadır.
Bunun değişik sebepleri vardır. Göç hareketi iyi yönetilememekte iktidar ve muhalefetin, siyasi malzemesi olmaktadır. Bir diğer sebebi de göç hadisesinden önceki dünyanın ve bölgenin siyasal yapısı iyi okunamamış ve tarafsızlık politikası rafa kaldırılarak taraf olunmuştur. Yurtta sulh, cihanda sulh sözü devlet politikası iken günümüzde fetöcülük emaresi gibi bir algı oluşturulmuştur. Halbuki Türkiye, bulunduğu konum ve tarihi sebeplerle, bölgenin barış içesinde olması, kendi varlığının devamı açısından da oldukça önemlidir.
Üçüncü sebep de ekonomik şartlar ve işsizlik insanları zor durumda bıraktığı için, ekmeğinin küçülmesini, mültecilere fatura eden bir anlayışın oluşmuştur.
Ancak Türkiye’ye gelen her mültecinin hedefi Avrupa’ya gitmek ve geleceğini orada sürdürmektir. Kendilerine sağlanan her imkâna rağmen geleceği batıda görmektedirler. Ancak bunu başaramayanların Türkiye’de kalma ihtimaline karşılık, yarın büyük bir problem oluşturmadan ülkeye entegrasyonu için proje oluşturmak gerekir. Geç yapılan proje ile hiç yapılmayan proje arasında pek fark yoktur.

Paylaş

Paylaş