Dolar 32,5854
Euro 34,7959
Altın 2.511,26
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 17°C
Az Bulutlu
Trabzon
17°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 19°C
Pts 19°C
Sal 25°C




















TIP VE SANAT

Yazar & Köşe Yazarı & Eğitmen
28 Temmuz 2021 13:10
1.852
A+
A-

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü Anabilimdalı Başkanı Doçent Dr. Sema YILMAZ RAKICI’nın bir projesi olan ve 33 yazar tarafından yazılan TIP VE SANAT kitabı, uluslararası yayınevi olan Akademisyen Yayınevi tarafından yayınlandı.


Tıp ve Sanat kitabının editörlüğünü yapan Doç. Dr. Sema YILMAZ  Rize’de doğmuştur.
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp  Fakültesi mezunu olup, uzmanlığını Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesinde tamamlamıştır.
Trabzon Kanuni eğitim araştırma hastanesinde (eski Numune hastanesi) çalıştıktan sonra Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Bölümünü kurmak için Rize’ye tayin olan ve halen orda çalışmakta olan onkolog akademisyen.
Trabzon aşığı bir sanat sever.
Evli ve 2 çocuk annesi olan akademisyenin; çoğu paylaşımlarının kaynağı Trabzon olduğundan, halen Trabzon’da yaşamakta ve kendini tam bir Karadeniz aşığı olarak tanımlamaktadır.

Editör Doç. Dr. Sema YILMAZ RAKICI Tıp ve Sanat kitabı hakkında şu açıklamalarda bulundu:

“Kitabın önsözünde kitabın yazılış hikayesi ve kimlere nasıl dokunacağı anlatılmıştır. Daha çok hekimlere hitap edecek kitap, hekimlerin alacağı ilham ile etrafındakilere, hastalara ve topluma uygun bir lisan ile tesir edeceğini söylemektedir.

Tıp ve Sanat renklerin yeşilinde, mavisinde, bir fırçanın dokunuşlarında serinlemektedir. Müziğin nağmelerinde, notalarında dinlenmektir. Ve O gerçek sanat sahibinden aldığın ilhamın cüzlerinden, kırıntılarından beslenmektir. Tıp ve sanat; sanatla taptaze, dopdolu bir nefes almaktır.
İdrak ve hafıza gücünü  geliştirebilen bir insanın beş duyuya beş duyu daha katması ile büsbütün bir insan olmaktır.    İzlediğimiz bir filmle gözyaşı döker üzülür, vehimleniriz. Bunlar kişinin duyarlılığı, hissettiği ve idrak ettiği şeylerle alakalıdır. Okuduğumuz bir yazıda başka alemlere dalar, farklı insanları tanır onlarla arkadaş oluruz. Nedir bizi o cansız harflerin oluşturduğu ile arkadaş yapan?
Yazılara şekil veren bu cansız harfler, bir kitabı idrak, hafıza ve anlama ile dile getirir, canlandırır ve konuşturur.
Güzel sesler ve nağmeler, bir şiirin mana bulmuş kıtaları ruhumuza işler, bedenimizde ve fizyolojimizde  değişikliklere neden olur.
İstiklal Marşı’nda ki mısralarda bir milleti dirilten idrak değil mi?
İşte bir millete terapi diyebileceğimiz şiirle, mısralarla terapi; “korkma” diye bir seslenişle başlayan ve sonunda “hürriyet” vadeden bir terapi.
Resimler, fotoğraflar ve videolar gibi dilsiz, dudaksız, sessiz, sözsüz ve harfsiz veya hissiz iletişimler öyle istişare edilmiştir ki, konuşmalardan daha çok şey anlatır. Bu anlatış ruha tesir ediş iledir. Resimlerle derdimizi anlatabilir ve sanatsal faaliyetleri kullanarak dışavurum sağlayabiliriz. Ancak bazen bütün bunlar yetersiz kalabilir. Duyguları ifade etmek ve dışavurum sağlamak, sandığımızdan daha önemlidir ve bedenlerde kocaman bir rahatlamaya vesile olur.
Kendini anlatmayı başarmak, denizin dalga, dalga kıyıdaki sevincinden ve coşkusundan.
Bu kadar önemlidir anlatabilmek kendini.
Bir radyasyon onkoloğu olarak bu kitabın editörlüğünü üstlenmek keyifli olduğu kadar oldukça ağır bir yük idi. Sadece benim için değil tüm yazarlar acısından da patolojiyi, nörolojiyi, infertiliteyi, pandemiyi, fizik tedavi ve rehabilitasyonu sanatsal yönlerden anlatmak, resimlerin, müziğin, dansın, kitap okumanın, atların, duanın iyileştirici gücünü anlatmaya çalışmak, alışılmış tedavilerin ötesinde sanatsal yöntemlerden bahsetmek madalyonun öteki yüzü gibi idi.
Bizler doktorduk ve tıp mesleğini icra ederken sanat ile iç içe olduğumuzun farkındaydık ancak bu konunun zor olan kısmı bunu yazıya dökebilmekti.
Benim açımdan beni sanatsal faaliyetlere iten onkoloji hastalarının zorlu tedavi süreçleri, çok yapraklı tanı ve tümör yayılım evrelerinin yanında karşımda duran hastalarımın o sessiz hisleri olmuştu. Çaresizlik, söylemek isteyip söyleyemediğim şeylerin ifadesi, umutsuzlukta da umut olabilecek ilaçlarım yoktu.
Elimde radyoterapi, kemoterapi ağrı kesiciler ve diğer ilaçlar vardı. Sanatın ne olduğunu ne olmadığı anlamaya çalışırken, bu kitabın editörü olarak buldum kendimi ve anladım ki, bu ülkemiz için gerekli bir ihtiyaçtı.
Sanatın özellikle müziğin bitkiler ve hayvanlar üzerindeki etkileri de bilinmektedir. Doktor olmak için Paris’e giden ancak müzik dehası nedeniyle besteci olan ünlü müzisyen Beliz’in eserleri dişi köpekler üzerinde dinletilerek etkileri araştırılmış olumlu etkileri açıklanmıştır.
Örümcek ağlarının sanata dönüştüğü bir sergiyi düzenleyen Arjantinli sanatçı, en iyi örümcek ağının düşük frekanslı sesler dinletilen örümcekler tarafından örüldüğünü ve en iyi ağ yapma sürecinin bu seslerde gerçekleştiği belirtmiştir. İşte bütün bu çabalar sanatı tıp içerisine entegre etmek için yeterli olacak birer örnektir.
Amerika’ da sanat terapi tanımının tıbbi bir terminoloji ile Amerikan Sanat Derneği tarafından tanımlanıp, ders olarak okutulmasından bu yana epey zaman geçti. Bizde ise “Tıp ve Sanat” dersinin tıp fakültesi müfredatında ilk olarak bu sene yer aldığını görmemiz, verilmesi gereken bir müjde olarak düşünülmelidir.
Geç olsa da bu konudaki çabalarımız ile “sonrakiler öncekileri geçer” in umudumuz olmasını dilemekteyim.

Sanatın evrensel olması gibi sanat terapide evrensel bir içeriğe sahiptir. Yine de, sanat terapi doğası gereği sosyokültürel bir yapıdır ve kaçınılmaz olarak farklı insanlar için farklı sonuçları ifade etmesi son derece olağandır. Bu kitapta bize ilham veren, hoş hissettiren yönleri ile belki de gelecekte ülkemiz için sanat terapi olarak tanımlayabileceğimiz düşünüyorum.
Bu nedenle “At Destekli Terapi” kitabımızın özel seçilmiş konularından biri.
Şimdiye kadar yayınlanmış veya kabul görmüş çeşitli perspektifleri kucaklayan onları formulize eden bir kitap bulunmamaktadır. Belirtmeliyim ki, her biri kendi alanında uzman hekimler tarafından kaleme alınan kitabımız ülkemiz için bir ilke imza atmıştır.
Ve biz hekimler biliyoruz ki, hasta olmamak için bazı çabalarda bulunmak, hasta olup tedavi olmaktan daha kolaydır. İşte bu kitabın özünde yatan sanatın her biri farklı içeriği ile kişiyi zinde tutacak ve gerektiğinde iyileştirecek o güç, sanatın dallarındaki adına sanat terapi dediğimiz kavramlarda saklı olduğunu keşfetmemizdir.
Yüzyıllardır gelişmekte olan modern bilimin kapsamında bu konudaki tüm eksikliklerin tamamlamanın elbette bir yolu vardır.
Sanat için sanat, toplum için sanat, kendimiz için sanat, ilhamlarıyla etrafımızdakilere, hastalarımıza ve topluma diyoruz.
Elinizdeki kitabın bahsedilen kazanımlara katkı sağlayacağına ve herkese uygun bir dokunuşla tesir edeceğine içtenlikle inanıyorum.

Teknolojinin sanata dönüşerek tedaviye katılması bölümünden bazı örnekler:


Plejik haldeki ünlü fizikçi bilim insanı Stephen William Hawking için çalışan tek kası olan sağ yanak kasına entegre kızılötesi gözlük ve tablet ile  konuşturulması.

Bir heykeltıraş olan Anna Coleman Watts Ladd, 2. Dünya savaşında yüzlerini kaybeden inşalar için, ellerini sıvayıp bir heykele dokunur gibi yaralıların  tüm yüz hatlarını ortaya çıkarmak için maske yüzleri “Portre Maskeler İcin Stüdyo” adını verdiği dükkânında, harika işçiliği ile birçok askerin hayatını değiştirmek için heykeltıraşlıktaki yeteneğini hastaların anatomisi ile birleştirmesi.

Cerrahi olarak çıkarılamayan yumuşak doku sarkomu nedeniyle ampütasyon yapıldığında 20 yaşında idi, Neslican Tay. Onu tekrar hayatın tam da içine taşıyan kendisi ile tam uyum içinde olacak şekilde dizayn edilen o protez bacak bir sanat eseri değil miydi?
Onun kalpten söylediği o derin sözlerle beraber zorluklarla dolu hayat mücadelesinde beraber yürüdüğü o protez bacak. Ortopedi hekimlerinin ve protez teknikerlerinin bir heykeltraş gibi tasarımı ile oluşan bu protez bacak, teknoloji, tıp ve sanatın bir harmonisi değil miydi?

Tarihi görsellerdeki tablolarda tıp tarihi bölümünde çarpıcı bir paragraf:
Pieter Bruegel’in “Korun Önderliği” (“The Blind Leading the Blind, Blind ya da The Parable of the  Blind”) adlı eseri sanatçının ölümünden sadece bir yıl önce 1568 yılında tamamlanmıştır.
Bu eser, Bruegel’in gözlem konusundaki ustalığını yansıtıyor. Resim dikkatli incelendiğinde çok önemli ayrıntılara dikkat çekmektedir. Her figür, farklı bir göz hastalığını anlatmaktadır. Korneal lokoma, glob atrofisi ve çıkarılmış gözler bunlar arasında sayılmaktadır.

Yazar Listesi ve İçerik
Bölüm 1
Tıp ve Sanata Giriş
Teknolojinin Sanata Dönüşerek Tedaviye Katılması
Doç. Dr. Sema Yılmaz RAKICI
Bölüm 2
Tarihsel Tablolardaki Tıp Tarihi
Dr. Öğretim Üyesi Özgür ALTMIŞDÖRTOĞLU
Bölüm 3
Tıp Eğitimi ve Edebiyat
Dr. Öğretim  Üyesi Çiğdem KAMBUROĞLU
Bölüm 4
Müzik Terapinin Nörofizyolojik Etkileri ve Deneysel Çalışmalar
Dr. Öğretim Üyesi Sinan SARAL
Bölüm 5
Müzik Terapi ve Onkoloji Hastalarında Uygulamaları
Uzm. Dr. Gonca HANEDAN USLU
Bölüm 6
Endokrin Sistem ve Sanat Terapi
Dr. Öğretim Üyesi Uğur AVCI
Bölüm 7
Parmak İzindeki Eşsiz Sanat
Doç. Dr. Pınar Naile ÖĞÜTEN
Doç. Dr. Ali ASLAN
Bölüm 8
Patologlar ve Sanat
Dr. Öğretim Üyesi Hatice KÜÇÜK
Bölüm 9
Patolojideki Paradoks; Bir Şey Aynı Anda Hem Çok Güzel
Hem De Nasıl Bölümü Trajik ölümü Olabilir?
Dr. Öğretim Üyesi Mürüvvet AKÇAY ÇELİK
Bölüm 10
Otizm Spektrum Bozuklukları ve Sinema Terapi
Dr. Öğretim Üyesi Hatice SEVİM NALKIRAN
Bölüm 11
Kanser Hastalarında Resim Terapi
Dr. Öğretim Üyesi Alparslan SERARSLAN
Bölüm 12
Bibliyoterapi ve Uygulamaları
Dr. Öğretim Üyesi Zümrüt BAHAT
Bölüm 13
Dansın İyileştirici Gücü: Dans Terapi
Dr. Gizem COŞGUN
Bölüm 14
Seramik ve Terapi
Doç. Dr. Emine CANYILMAZ
Bölüm 15
Karanlık Terapi ve Uygulamaları
Dr. Öğretim Üyesi Hilal KIZILTUNÇ ÖZMEN
Bölüm 16
Çiçek Terapi (Flower Therapy) ve Tıpta Uygulamaları Tıpta Uygulamaları
Doğanın Mucizesi: Çiçekler
Dr. Öğretim Üyesi İlkay BAHÇECİ
Bölüm 17
Nefes Terapisi
Dr. Öğretim Üyesi Neslihan ÖZÇELİK
Bölüm 18
Dua Terapi ve Tedavide Uygulamaları
Uzm. Dr. Lasif TÜRKER SERDAR
Bölüm 19
At Destekli Terapi (Equine Assisted Therapy
Dr. Öğretim Üyesi Özlem AYNACI
Bölüm 20
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ünitelerinde Sanat Terapi
Uzm. Dr. Gonca ÖZDEN
Bölüm 21
Sanat Terapi ve İnfertilite
Prof. Dr. Yeşim BAYOĞLU TEKİN
Bölüm 22
Erkek İnfertilitesi Üzerine Sanat Terapi Uygulamaları
Dr. Öğretim Üyesi Hamit Zafer AKSOY
Bölüm 23
Müzik Terapi ve Doğum
Dr. Öğretim Üyesi Kübra BAKİ ERİN
Bölüm 24
Preoperatif Dönemde Sanat Terapi
Dr. Öğretim Üyesi Şule BATÇIK
Bölüm 25
Kanser Ağrısında Sanat Terapinin Etkisi
Dr. Öğretim Üyesi Hızır KAZDAL
Bölüm 26
Yoğun Bakım Ünitelerinde Sanat Terapi
Dr. Öğretim Üyesi Leyla KAZANCIOĞLU
Bölüm 27
Beyin Cerrahisinde Perioperatif Sanat Terapi
Dr. Öğretim Üyesi Vacide AŞIK ÖZDEMİR
Dr. Öğretim Üyesi Bülent ÖZDEMİR
Bölüm 28
Nöroloji ve Sanat Terapi
Dr. Öğretim Üyesi Tuğba UYAR CANKAY
Bölüm 29
Anne Sütü ve Emzirmenin, Sanat ve Tarihle İmtihanı
Doç. Dr. Mehmet Kenan KANBUROĞLU
Bölüm 30
Pandemiler, Covid-19 ve Sanat Terapi
Dr. Öğretim  Üyesi Firdevs AKSOY
Bölüm 31
Bir Ressam Gözüyle Sanat ve Resim Terapi
Öğr. Görevlisi Melike Nur UZUNOĞLU
Bölüm 32
Kanser ve Umuda Yolculuk
Dr. Aslıhan ÇETİN
Prof. Dr. Bülent ÇETİN

Unutmayalım ki,
Her kılavuz bir iz bırakır, bir yol vurdurur ve bir yol buldurur.
Her kitabın bir doğum günü vardır ve bu kitabın doğum günü akademisyenin kendi doğum tarihi olan 4 Temmuz 2021…
Bu kitabı ülkemize kazandıran, kitabın yazılmasında, basılmasında ve tanıtım aşamasında emeği geçen herkese, tüm yazarlarımıza ve Doç. Dr. Sema YILMAZ RAKICI’ya çok teşekkür ederiz…

Ayfer M. BULUT, 28.07.2021

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.