AVCILAR İSYANDA

Doğa ve yaban hayatı yönetimi kimsenin küçümseyemeyeceği kadar kıymetli ve önemli. Elbette
dünya örnekleri, ABD, AB gibi ülkelerle bizi niye kıyaslıyorsunuz diyen okurlar çıkabilir. İddiası büyük
olan ülke değil miyiz? Arakan dan Jibuti’ ye yetişen bir ülkedir Türkiye. Şimdi ne alaka demeyin. Bizde
basiretsiz av yönetimi kendi yaptığı avlaklara yetişmediğini iddia ederek kendi yazdığı mevzuatlara
uymuyor.
Dünyanın farklı ülkeleri av ve yaban hayatı yönetiminde avcılarla ortak hareket ederken bunun
sebebini şöyle açıklar..” Avcılar doğada en çok zaman tüketen kişilerdir” devam eder. “Doğa ve yaban
hayatının yaşaması ve yaşatılması en çok onların işine gelir.” Doğa ve yaban hayatı yoksa avcılık yok
demektir. Bunun içinde ülkemizde sözde hayvan sever, sözde doğa severlere ihtiyaç olmamalıdır.
Ülkemizde 4915 sayılı kara avcılığı kanunu Av ve Yaban hayatını en iyi şekilde yönetilmesi için Tarım
Orman Bakanlığına yetki vermiştir. 2013 yılı itibarıyla 81 il tarım orman bakanlığı şube müdürlükleri
belirlenen kriterlerde avlaklar oluşturmuştur. Avlaklarda av yapacak kişi avlanma hakkını elde edecek
onca prosedürü tamamlamak zorunda olduğu gibi yivsiz av tüfeği ruhsatı almak için sabıka kaydı
olmayacak ve devlete 5 bin lira üzerinde vergi borcu olmayacak, DKMP ‘nin Milli Eğitim bakanlığının
Hayat boyu eğitim programından eğitimi alarak her yıl vergi mükellefi olmuş gibi devletine avlanma
harcı yatıracak, DKMP den avlanma pulu almak için bedel ödeyerek avcılık yapacak. Yine ava
çıkmadan önce DKMP ‘nin oluşturduğu avlaklardan AVBİS SİSTEMİ üzerinden rezervasyon yaparak
avlanacak. Yetmeyecek bu avlaklara uygulanan avcı kotası, avlanma kotaları dolduğunda av için
rezervasyon yatıramayacak. Bunlar çok teknik konu ancak şunu bilmekte fayda var. Bu avlaklarda öyle
elini kolunu sallayarak avlanmak yok. İki kez aynı avlanma suçu işleyenin avlanma belgesi ömür boyu
iptal ediliyor zaten kanunlarımıza göre.
Kısaca DKMP denetim görevini layıkı ile yapıyorsa bu ülkede avlak kapatma zaten usul ve esaslara
uygun yapılmıyor demektir. Avlak kapatma koruma anlamından çok, DKMP yi zaaf sahibi olarak zan
altına sokar. Ancak Av yönetiminden sorumlu DKMP yaptığı işle çelişerek avlak kapatmayı kendi
mevzuatlarını hiçe saymaktadır. Bunlar sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi yerli ve milli
olmadıklarını ispat etmişlerdir. Dünya Avcılık ve Yaban hayatını bu kadar önemserken bizde ki
yöneticilerin durum umurunda değil. Olsaydı 3 van gölü kadar (11.750 km kare) sulak alanı
kurutmazlardı.
Ülkemizde Av ve Yaban Hayatı için sadece avcılar düzenli fon oluştururken bu bedelin nereye
harcandığını 2001 yılından bu güne 1 milyon kanatlı saldık demek yerine, DKMP 1 milyon kanatlıyı
yaşattık, yaşattığımızı da ayaklarını plakaladığımız keklik ve sülünden kanıtlarız derlerdi.. 35 senedir
Sülün yetiştirmek için kapatılan Samsun Terme Gölardı neden hala avlanmaya kapalı. Sokak köpekleri
bile bu kadar çoğalırken sülün niye çoğalmadı diye bilimsel bir araştırma yapan var mı?
Avcının ödediği fonu, tarım ilacı satanlardan alamayan, RES , HES fabrika kuranlardan alamayanlar
betona gömülü şehirlerde lüks konutlarından klavye başında doğa sever olur, hayvan sever olur ama
asla avcı olamaz. Çünkü Avcı Olmak Ayrıcalıktır.
7/24 doğanın içinde doğa için savaşan, vatan sevdalısı bayrak sevdalılarını LGBT ve çakma doğa,
hayvan severlere yem ettirenler derhal görevinden alınmalıdır. Binlerce yıllık geleneği ve kültürüne
sahip çıkamayan, hakikati çarpıtıp tüm sorumluluğu avcı ve avcıya yıkanlar, bu ülkenin seveni değil,
bu ülkenin üzerinde oyun kuran sapkın örgütlerinin maşası, emperyalizmin kölesi olmuş kişilerdir.

Paylaş

Paylaş