Dolar 32,5872
Euro 34,8439
Altın 2.499,17
BİST 9.658,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 16°C
Az Bulutlu
Trabzon
16°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 19°C
Pts 19°C
Sal 25°C




















TUZ KOKAR MI?

21 Haziran 2021 00:02
768
A+
A-

1996 yılında Susurluk’ta, bir kamyon Mercedes marka otomobile çarptı. Otomobilde bulunan dört kişiden üçü öldü. Önce sıradan bir olay gibi görünen bu trafik kazası, otomobilde bulunanların kimlikleri sebebiyle, Devlet-mafya-siyaset ilişkisi diye yıllarca konuşuldu. Bugün bile Susurluk denince ilk akla gelen, ayrandan önce bu kazadır. Otomobilde bulunan Hüseyin Kocadağ adında emniyet mensubu vardı. Bucak aşireti lideri sedat  Bucak ağır yaralı olarak kurtulurken, Ankara’da öğrenci olduğumuz günlerde Ülkü ocağı başkanlığımızı yapan Abdullah Çatlı ve Gonca Us adındaki bir hanım ile beraber üç kişi rahmetli oldu. Diğerlerini bilmem ama Abdullah Çatlı, ben dahil ülkücü hareket mensuplarının sevdiği değer verdiği bir kişiydi 1980 darbesi sonrasında arandığı için, yurt içinde ve dışında sahte kimlikle hayatını sürdürüyordu. Ancak milliyetçi mücadele konusunda bir adım bile geri durmadığı bir çok kişi tarafından bilinmektedir.
Medyada yer aldığı şekliyle bu ilişki sırf ülkücüleri karalamak için mafya yakıştırması yapıldı. Bu sebeple o zaman hükümetin İçişleri bakanı istifa etti. Araçta bulunan sedat Bucak milletvekili idi. Ancak o zamanki hükümet sorumluluk gereği etkili biçimde gerekli tahkikatın yapılması konusunda hiçbir şaibeye yer vermeyecek şekilde görevini yapmıştır. Bütün olaylar en ince teferruatına kadar masaya yatırılmış olay olabildiğince araştırılmıştır. Bir çok kişiye göre de üzerinde sır perdesi kalmamıştır. Abdullah Çatlının sahte kimlikle, bir milletvekili ve bir Emniyet mensubu ile bir arada olması olayı esrarengiz bir havaya sokmuştur. Urfa milletvekili Sedat Bucak’ın liderliğini yaptığı Bucak aşireti o ana kadar, APO diye bilinen PKK ile mücadele eden bir aşiret olması konuyu biraz daha ilginç hale getirmiştir. Aslında Abdullah Çatlı ve Emniyetçi Kocadağ’ın Sedat Bucak ile beraber olması o dönemde Apo’culara karşı verilen mücadele açısından pek de yadırganacak bir durum değilken, medya konuyu farklı ortamlara sürüklemiş ve devlet-polis-mafya ilişkisi gibi algı oluşturmuştur.
Gelelim günümüze, Organize suç lideri diye medyada bahsedilen Sedat Peker’in bir buçuk aydır yaptığı açıklamalarda bir çok kişinin adı geçmesine rağmen, hiçbir şey yokmuş gibi davranılması çok ilginçtir. Sadece Habertürk genel yayın müdürünün görevinden ayrılması dışında yaprak kımıldamamaktadır. Hatta medyada Sedat Peker’e operasyon düzenlendiği iddiaları konuyu daha da çarpık hale getirmektedir. Demokratik Hukuk devletinin görevi iddiaları araştırıp varsa suçluları cezalandırmak, masumların da hakkını korumaktır. Hele ki 10.000 dolar maaş alan siyasetçinin kim olduğu açıklanmalıdır. Açıklanmayan konu birçok insanı töhmet altında bırakacağı göz önüne alındığında bir çok siyasetçiye gölge düşürür.
Bir şeyler bozulmaya başlamışsa, ülkedeki diğer katmanların bundan etkilenmemesi mümkün olmayabilir. Tuz kokmaya başlarsa, sağlam ve temiz kalmak kolay olmayacaktır.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
16 Kasım 2021 03:17
31 Mart 2021 12:18
4 Nisan 2021 14:41
15 Mayıs 2021 03:28
14 Mart 2021 00:12
YORUMLAR

  1. Bahattin Furuncuoğlu dedi ki:

    TUZ KOKARMI başlıklı yzımın yayını esnasındaki teknik hatadan dolayı tüm okuyuculardan özür dilerim