Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 18°C
Hafif Yağmurlu
Trabzon
18°C
Hafif Yağmurlu
Paz 18°C
Pts 19°C
Sal 24°C
Çar 26°C




















Fahrı Koc Taksim Camiî Neden Önemlidir?

Fahrı Koc Taksim Camiî Neden Önemlidir?
31 Mayıs 2021 18:06
475
A+
A-

Sosyal medyada özellikle genç nesillerin Taksim Camiî konusuna yabancı olduklarını görüyoruz. “Bu konu neden bu kadar abartıldı”, “küçük bir cami, ne önemi var ki” tarzı yorumları görünce bir hatırlatma yapmak icabetti. Çünkü yeni nesiller yakın tarihi bilmiyor. Dolayısıyla da olanları doğru şekilde yorumlayamıyor.

Taksim Camiî neden önemlidir maddeler halinde bakalım;

1- Öncelikle belirtelim ki Taksim Camiî bugünün konusu değildir. Geçmişi 150 yıla kadar uzanan bir ayakta kalma mücadelesinin, İslâm olma ve İslâm kalma mücadelesinin bir sembolüdür.

2- Taksim/Beyoğlu bölgesi Osmanlı döneminde Pera olarak adlandırılan ve gayri müslimlerin yaşadığı bir bölgedir. İçkinin ve sefahatin izin verildiği tek bölge olması dolayısıyla da asırlarca fuhşiyyatın merkezi olarak kalmıştır.

3- Osmanlı’nın zayıfladığı dönemlerde adeta kurtarılmış bölge olarak yabancı misyonların, casusların ve türlü oluşumların merkezi haline gelmiştir. 18. yüzyılda Osmanlı-Rus savaşından sonra buraya Ruslar tarafından yaptırılan Ortodoks Kilisesi Müslüman ahalinin büyük tepkisini çekmiştir. Çünkü bölgede pek çok kilise ve sinagog varken Rusların baskıyla kendi kiliselerini inşa etmeleri bir bağımsızlık meselesi haline dönüşmüştür. Tüm bu kilise ve sinagoglara alternatif olarak sadece 1 küçük cami (Ağa Camiî) bulunması Müslümanların izzetine dokunmuştur. Bunun üzerine Sultan Abdülhamid tarafından daha o dönemde bölgeye büyük bir cuma camisi yaptırılması planlanmıştır. Bunu duyan batılı ülkeler Osmanlı’yı tehdit etmişler ve bu bölgeyi elbirliğiyle sahiplenmişlerdir.

4- Cami konusu ikinci kez 1952 yılında Adnan Menderes tarafından dile getirilmişse de yine batılıların tehditleriyle geri adım atılmıştır.

5- Beyoğlu’ndaki levantenlerin, azınlıkların ve gayri müslimlerin 1960’dan sonra bölgeyi tamamen tahliye etmeleri ve yerlerine Müslüman ahalinin yerleşmesine rağmen cami yapımı uzun yıllar engel yemeye devam etmiştir.

6- Süleyman Demirel (1979) ve Turgut Özal da (1988) Taksim’e cami önerisine sıcak bakmışsa da kendi dönemlerinde batılıların baskısı ve tehditleriyle; içimizdeki İslâm düşmanlarının, sabetayistlerin, dönmelerin tesiriyle geri adım atmışlardır. Yine Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde ve Erbakan’ın başbakanlığı döneminde gündeme gelmesine rağmen 28 Şubat darbesi nedeniyle cami yapılamamıştır.

7- 2013 senesinde Taksim Camiî’ni yeniden gündeme alan Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına bu kez de aynı bölgede fitili ateşlenen Gezi ayaklanması ile engel olunmaya çalışılmıştır.

8- Tüm tehditlere ve içeriden/dışarıdan saldırılara rağmen Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 2017 yılında Taksim Camiî’nin temeli atılmıştır. Gezi tayfası, TÜSİAD, Koç Grubu, DHKP-C, Almanya, ABD, Mason örgütleri ve kimi muhalefet partileri Taksim’e camiye izin vermeyecekleri yönünde açıklama yapmışlardır.

9- Taksim Camiî aradan geçen 150 yılın ardından bugün tamamlanarak ibadete açıldı. Bu cami sadece bir ibadet merkezi değil aynı zamanda Pera bölgesinin fethinin de tamamlandığı anlamına geliyor. Çünkü dinimizde ezan okunmayan yer İslâm toprağı kabul edilmiyor. Zaten tüm mücadele de bundan dolayıdır. Mesele Taksim Camii değil, bu ülkenin bir bütün olarak İslam kalma mücadelesidir. Sultan Fatih zamanında bir ihsan olarak Cenevizlilere ve Yahudilere tahsis edilen bu bölge tıpkı kapitülasyonlar gibi uzun asırlar Osmanlının başına bela olmuştur. Taksim Camiî’nin ibadete açılması Fatih zamanında verilen ihsanın ihanetleri sebebiyle levantenlerden geri alınması ve İstanbul’un madden ve manen fethinin tamamlandığı anlamına geliyor. Tıpkı İstiklâl Harbi sonrasında kapitülasyonların kaldırılması gibi.

10- Taksim Camiî tıpkı Ayasofya gibi fethin sembolüdür. Büyüklüğünün değil sembolik anlamının önemi vardır. Çünkü bu camii Osmanlının, Sultan Abdülhamid’in, Menderes’in, Demirel’in, Özal’ın, Erbakan’ın bizlere miras bıraktığı ahdidir. Gezi tayfasının Taksim Camiî protestolarında “İşgal 1453’te başladı” pankartları taşıması işte bu sebepledir. Türkiye düşmanları ne dediğini çok iyi biliyor. Taksim Camiî’nin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Sorun bizim, gençlerimizin, yeni nesillerin kısacası Müslümanların yeterince bilgi sahibi olmamasından kaynaklanıyor. Taksim Camiî davasını bilenlere, sahiplenenlere ve bugünleri görmemize vesile olanlara selâm olsun. Bu yolda hasret çekip vefat edenlerin mekanı cennet olsun…
(Alıntı)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.