Dolar 32,3455
Euro 35,1151
Altın 2.310,52
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 17°C
Hafif Yağmurlu
Trabzon
17°C
Hafif Yağmurlu
Cum 17°C
Cts 17°C
Paz 18°C
Pts 20°C




















AY YÜZLÜYE VEDA

AY YÜZLÜYE VEDA
12 Mayıs 2021 13:24
386
A+
A-

“Merhaba Ya Şehr-i Ramazan!” diyerek her yıl sevinçle karşıladığımız Ramazan ayını ikinci yıldır bir virüsün gölgesinde buruk bir şekilde karşıladık. Her şeyin bir sonu vardır. Bu illet virüsün sonunu beklerken rahmet ve bereket ayı olan bir başka Ramazan ayını daha geride bırakmanın hüznündeyiz. On bir ay sabırla beklediğimiz ve Yaradan’la aramızda bir sır bildiğimiz bu mübarek günleri hanelerimizde dünyaya kapalı, Allah’a açık bir şekilde ifa ettik.

Nerede o eski Ramazanlar diyerek buruk bir şekilde karşıladığımız, hüzünlü bir durumda yaşadığımız ve gönlü yaslı yolcu etmeye hazırlandığımız bu mübarek ayda bir kez daha kendimizi hesaba çektik. Gece ve gündüzlerini dostlarımızla, arkadaşlarımızla, tüm Müslüman kardeşlerimizle birlikte camilerde, mescitlerde, Ramazan çadırlarında, sohbet ortamlarında zikirlerle, tesbihlerle, hatimlerle, teravihlerle, naatlarla, ilahilerle, Kur’an’ı Kerim tilavetleriyle süslediğimiz ay yüzlü Ramazan ayı bu yıl da misafirliğini tamamlayıp ayrılıyor aramızdan.

Sahurla başlayan günlerimiz iftar sofralarında yalnız bitti. Ne misafirliğe gidebildik, ne de misafirimiz oldu. Hem Allah’a kavuşma anı ve hem de dostlarımızla buluşma zamanı olarak yaşadığımız iftar vakitlerinde kimsesizdi iftar sofralarımız. Bir yetim, bir öksüz, bir fakir olmayan sofralar kimsesiz değil de nedir? Kulağı, dili, gözü, eli, ayağı ve tüm azaları günahlardan korumak için vasıta bildiğimiz bu ayda kendimizi koruma altına aldık görünmeyen bir virüsten. Yine de koruyamadık dostlarımızı, birer birer ayrıldılar aramızdan. Göç ettiler ebedi âleme. Cenazelerine bile katılamadık. Evlerimizde kapandık secdelere eski zamanlardaki, camilerin sıkı saflarındaki secdelerimizi anarak. Kalbimizi adi duygulardan, şehevi düşüncelerden arındıralım derken ayrı kaldık bizi biz yapan dostluklardan ve arkadaşlıklardan. Allah’ın ululuğunu dile getirmemiz ve şükretmemiz için fırsat bildiğimiz bu ayda eski zamanları özleyerek geçti günlerimiz. Gündüzlerinde başka bir hava, gecelerinde sonsuz rahmet olan Ramazan ayında avuçlarımızda biriken rahmet deryalarıyla nasiplenirken camilerimiz garip kaldı, kimsesiz kaldı, hüzne boğuldu.

Sevgilimiz, Peygamberimizin (sav) en sevdiği ay olan, on bir ayın sultanı, cömertlerin ikramı, gönüllerin miracı bu ayda tüm dünyanın imtihan olduğu bir gram bile gelmeyen bir illet bizi hasret bıraktı birbirimize. Başlangıcında nur, ortasında rahmet ve sonunda cehennemden kurtuluş reçetemiz olan bu güzel günlerde saldırdı lanetliler Müslümanlara. Azgın ve zalim bir güruh mermi yağdırdı Filistinli kardeşlerimize. Ölüm kustu kutsal topraklarda. Kin ve nefret yaydı bir kez daha mübarek ayda insanlığa. Kur’an-ı Kerim’de bize mübarek belde olarak bildirilen peygamberler şehri Kudüs’e, zalim ve azgın güçler tarafından başlatılan hayâsızca bir işgal ve tecavüz, ıslah adı altında canice hareketler bir kez daha hüzne boğdu bizi. Milletimizin ve bütün Müslümanların bekasını sarsacak, ümmetin birliğini, dirliğini bozacak zalimler topluluğunun ölüm kusan icraatları ayrı bir hüzün kattı günlerimize. Dünyayı yaşanmaz hale getiren bu zalimlere karşı sessiz kalan İslam adını isminin başında taşıyan milletlerin vurdumduymaz halleri tamamen yıktı dünyamızı. Yeryüzünün birçok yerinde zulme ve katliamlara maruz kalan, ülkeleri işgal edilen, camileri, değerleri harap edilen, hakları hukukları ihlal edilen kardeşlerimizin acıları yaktı yüreklerimizi bir kez daha.

Yemekler eski tadında değildi bu sene. Tatlı tabakları cennetten sunulmuş bir kâse gibi gelmedi bize. Dostlar meclisinde nağmeler dökülmedi dudaklarımızdan. Cehennemlerin kapıları kilitlendi ama Allah’ın lanetlediği milletler cehennem oldu Müslüman kardeşlerimize. Şeytanlar zincire vurulmuştu ama şeytanlaşmış olanlar kötülüklerine devam ettiler. Secdelerde engin dünyalara kapı açan teravihlerimiz gözyaşlarıyla sulandı. Rüzgârlarında cennetin kokusunu hissetmek isterken bebek katili İsrail zulüm rüzgârları oldu, esti üzerimize.

Her gelenin bir gidişi, her konanın bir göçüşü ve her başlangıcın bir sonu olduğu gibi sonuna geldik bu yıl da Ramazan ayının. Bizleri affeyle Allah’ım!

Ey çok sevilen Kur’an ayı!

Ey çok beklenen gufran ayı!

Ey çok özlenen ihsan ayı!

Ey gidişiyle hüzünlendiren şehr-i Ramazan!

Elveda!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.