Dolar 32,5872
Euro 34,8381
Altın 2.508,91
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 16°C
Az Bulutlu
Trabzon
16°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 19°C
Pts 19°C
Sal 25°C




















“FAİZ VE ENFLASYON “

20 Mart 2021 23:14
4.782
A+
A-

Faiz, ekonomi biliminde iki anlamda kullanılmaktadır. Birinci anlamda faiz, bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır. İkinci anlamda ise üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin gelir oranıdır.
Faiz artırımı, enflasyonun yükselmesini durdurur. Faiz arttıkça piyasadaki talep azalır ve harcama eğilimi düşer. Çünkü meclis, bankalardan para talep ettiğinde yüksek faiz uygulanır. Bankalar da daha fazla para toplamak için daha yüksek faiz uygular ve müşterilerin daha çok para yatırması için faiz yükseltir.
Fiyatlar genel düzeyinin sürekli artış halinde olmasına enflasyon diyoruz. İki önemli unsur var bu tanımda: Fiyatlar genel düzeyi ve süreklilik. Demek ki tanıma göre ilk olarak birkaç mal veya hizmetin fiyatının artması enflasyon olarak kabul edilmiyor. Enflasyondan söz edebilmek için mal ve hizmetlerden oluşan bir sepetin fiyatının artması gerekiyor. İkinci olarak da bu sepetin fiyatının sürekli artış içinde olması gerekiyor. Sepeti oluşturan mal ve hizmetlerin fiyatı bir kez artmışsa buna enflasyon değil fiyat artışı diyoruz.
Yüksek enflasyon mu faizin yükselmesine yol açar, yoksa yüksek faiz mi enflasyonu yükseltir? Aslında iki tarafı da savunmak mümkündür.
Enflasyonla faiz arasındaki ilişkiyi tam olarak yerli yerine oturtabilmek için,her şeyden önce hangi tür enflasyonla karşı karşıya olduğumuzu anlamamız gerekir.
Para arzının artması demek talebin de artması demektir. Talep artarsa fiyatlar yükselir ve enflasyon oluşur.
Eğer ekonomide talep enflasyonu söz konusuysa işimiz nispeten kolay demektir. O zaman faizleri artırmak suretiyle tüketimi yani talebi düşürme yoluna gideriz ve bu yolla da enflasyonu frenleyebiliriz.
Eğer ekonomide sadece maliyet enflasyonu söz konusuysa işimiz yine kolay demektir. Faizlerde indirime giderek maliyetler üzerinde oluşan baskıyı biraz hafifletir ve enflasyonda düşüş sağlayabiliriz. Kuşkusuz bu hamlenin sonuç verebilmesi için diğer üretim girdilerinin fiyatlarındaki artışta bir durulma sağlanmış olması gerekir.
Burada yapılması gereken şey enflasyonun ne kadarının talep ne kadarının maliyet kaynaklı olduğunu ayırt ederek işe başlamaktır. Eğer etkiler yarı yarıya ise o zaman faiz aracını kullanmak fazla işe yaramayacak demektir. Böyle bir durumda faizi artırarak talep enflasyonu düşürmenin getirisi muhtemelen maliyet enflasyonunu artırarak ortaya çıkacak kayıpla giderilmiş olacak ve faiz boşuna yükseltilmiş olacaktır. Ya da tersine maliyet enflasyonunu düşürmek için yapılan faiz indirimi talep enflasyonunu azdıracağı için etkiler birbirini nötralize edecek sonuçta faiz düşerken enflasyon aynı düzeyde kalmaya devam edecektir.
Eğer ekonomide yukarıda değindiğim gibi maliyet ve talep enflasyonu birbirine yakın ağırlıkta ise bu durumda faiz politikası işlevsiz kalacak yani bir işe yaramayacak demektir.
Faiz politikasını enflasyona karşı kullanırken ekonomideki talep ve maliyet enflasyonlarını ve bunların dengedeki ağırlıklarını iyi belirlemek gerekir. Aksi takdirde beklenmedik sonuçlar karşımıza çıkabilir.
Saygılarımla!!!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.