Dolar 32,5357
Euro 34,8936
Altın 2.486,79
BİST 9.564,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 18°C
Az Bulutlu
Trabzon
18°C
Az Bulutlu
Cum 16°C
Cts 20°C
Paz 20°C
Pts 18°C




















BÜYÜMENİN ETKİSİ BAHATTIN FURUNCUOĞLU

BÜYÜMENİN ETKİSİ BAHATTIN FURUNCUOĞLU
2 Mart 2021 01:35
778
A+
A-
BÜYÜMENİN ETKİSİ 2020 büyüme hızı rakamları açıklandı. 2019 yılına göre iki kat artarak 1.8 oldu. 2017 yılında 7.4, olan büyüme hızı, 2018 yılında üç kat azalarak 2.6 civarında gerçekleşmişti. Büyüme hızının eksi olmadığı süre işler iyiye gidiyor demektir. Gayri safi milli hasıla açısından büyüme hızı önemlidir ve kulağa hoş gelir. Ancak tablolarla ve istatistiklerle açıklanan verilerin insanları pek de mesut etmediği bir gerçektir. Çünkü Milli gelir artışı yalnız başına bir anlam ifade etmez. Her ne kadar milli gelir ülkenin yıl içindeki aktif bilançosu ile açıklarsa da, parametrelerin değişikliği ile farklı rakamların ortaya çıkması olağandır. Yine de yaklaşık sonuçlar ortaya çıkacaktır. Ancak Milli gelir artışı ve büyüme hızı, Adil Gelir Dağılımına meydana getirecek düzenlemelerle güzelleşir ve kalkınmaya etkili olur. Devletin güçlü olması, milletin mutlu olmasına imkan vermezse bir anlamı kalmaz. Devlet bir Futbol takımı gibi değildir. Taraftarı olduğun takım ne kadar iyi sonuç alırsa, ruhun o kadar kabarır, ama cebin boşalmış ise bir anlamı kalmaz. Ruhumuz kabarırken cebimizdeki paranın eksilmesi gerekir. Demokrasiyi tam olarak uygulayan ülkelerle, anti demokrat ülkeler arasında en bariz fark, ülkeyi yönetenlerle halk arasında gelir uçurumu olmamasıdır. Gelişmiş ülkeleri bir gözden geçirdiğimizde, Amerika Birleşik Devletlerinin eski başkanı Trump’tan başka varlıklı devlet başkanı göremezsiniz. Trump’ da zaten Başkan seçilmeden önce oldukça varlıklı Emlak zengini olduğu yazılıp çiziliyordu. Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’daki devlet başkanlarının çoğu servet zenginleridir ve bu zenginliklerini görev esnasında elde etmişlerdir. Hele ki uzun dönem görev yapanların servetlerini hesaplamaya kafamız basmaz. Orta Asya ve Afrika’dan, Türkiye’ ye çalışmak için gelen insanların, geldiği ülkelerin devlet başkanlarını bir araştırın, ne kadar servetleri olduğunu görürsünüz. Demokraside örnek olmuş olan, gelişmiş ülkelerde, yönetenlerin görevde iken servet birikimi yapmaları öyle kolay değildir, yasaları da bu tür duruma engeldir. Devlet denetim sistemlerine ve toplumsal normlar buna göre düzenlenmiştir ve de denetim altındadır, uzun süre görev yapmayı da engelleyen düzenlemeler vardır. Zaten ülkeyi yönetenler, gelirde adaleti sağlamayı hedef almış ise servet biriktirme şansı da kalmaz. Tasarruf etme ekonominin en temel unsuru, İslam inancına göre de israf haramdır. İslam ekonomisinin en temel öğretisidir. Tasarruf yapmak belli bir miktarda birikim yapmak, ihtiyaç dışında parçalamak ve ihtiyaç sahiplerini gözetmek, fitre zekat gibi değerleri kurumsallaştırmak normal yaşamak dinin tavsiyelerindendir. Bizim bahsetmeye çalıştığımız, gayri meşru servet birikimi ve yasalarla tanınan ayrıcalıklar ile yapılan servet birikimleridir. Çünkü onda herkesin hakkı vardır. Eğer bir bürokrat görevi icabı elde ettiği gelirin yanında 10-15 yerden yönetim kurulu payı alıyorsa milletin hakkını yiyor demektir. Eğer bir belediye başkanı, bakan veya üst düzey yönetici kendi uhdesinde veya ayrıcalık tanınan bir kurumdan birden çok maaş alıyorsa, herkesin hakkını yiyor demektir. Çünkü bu tür göreve gelenlerin öncelikli olarak yönettiği toplumun huzuru, mutluluğu ve ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Netice itibariyle büyüme hızının artması, Milli gelirin yükselmesi güzel şeylerdir. Ancak işsizlik azalıyorsa, adil gelir dağılımı sağlanıyorsa, unutturulmaya çalışılan polise öğretmene 3600 gösterge veriliyorsa, Emeklilerin durumunda iyileşme sağlanıyorsa, salgın sebebiyle işinden olan ve işyeri kapanan insanlar için mantıklı iyileştirmeler sağlanıyorsa, büyüme hızına millet olarak daha çok seviniriz.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.