Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon 19°C
Hafif Yağmurlu
Trabzon
19°C
Hafif Yağmurlu
Paz 18°C
Pts 19°C
Sal 23°C
Çar 23°C




















Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozuklukları – Uzm.Dr.Serkan KARADENİZ Anlattı

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozuklukları – Uzm.Dr.Serkan KARADENİZ Anlattı
22 Şubat 2021 13:53
6.383
A+
A-

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir?
Her çocukta var mıdır? Belirtiler ne zaman ortaya çıkar? Nedeni nedir? Bu duruma ailenin tutumları mı neden oluyor?

Çocuk -Ergen Psikiyatr-Psikoterapist ve Trabzon Avrasya Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Uzm.Dr.Serkan Karadeniz sorularımızı yanıtladı:

“Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, dikkat eksikliği ve hiperaktivite yeni bir tanı değildir.
İlk olarak 1770 yılında Dr. Weikard tarafından gündeme getirilmiş ve o dönemden bu yana üzerinde on binlerce çalışma yapılmıştır.

Psikiyatristler tarafından çok iyi bilinen ve tedavi edilebilen  bir bozukluktur. Genel olarak baktığımızda, çocukta gelişim dönemine uygun olmayan dikkat eksikliği ve/veya hiperaktivite ve/veya dürtüsellik belirtilerinin bulunması olarak tanımlanabilir.

Dikkat eksikliği; ayrıntılara özen göstermeme, okul çalışmaları ya da görevlerinde dikkatsizce hatalar yapma, verilen görevlerde dikkatini sürdürme sorunları, unutkanlıklar, konuşurken dinlememek gibi belirtiler ile kendini gösterirken, hiperaktivite; etkinliklere sessiz katılım göstermede güçlük çekme, uygun olmayan ortam ve yerlerde sürekli koşma, tırmanma, motor takılmış gibi hareketlilik ile kendisini gösterir.
Dürtüsellik ise genelde en çok korktuğumuz ve çocuk için en çok sorun teşkil edebilecek alan olup, söz kesme, sırasını bekleyememe, düşünmeden hareket etme şeklinde karşımıza çıkabilmektedir.

DEHB’nin 3 tipi vardır:
İlk tipi sadece dikkat eksikliği belirtileri ile seyreden ve özellikle  kız çocuklarda sık görülen tiptir.

Diğer tipleri ise dikkat eksikliği veya hiperaktivite – dürtüsellik ile ön plana çıkan ve bileşik tip dediğimiz hem dikkat eksikliği hem de hiperaktivite-dürtüsellik ile ortaya çıkan ve erkeklerde sık görülen tiplerdir.
Bu bozukluğun net olarak nedeni bilinmemekle birlikte %80’e yakınında genetik faktörler suçlanmaktadır.

Tabi genetik faktörlerin yanında çeşitli çevresel faktörlerin de bu bozuklukta rolü bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak erken doğum, düşük doğum ağırlığı, epilepsi, gebelikte annenin sigara-alkol kullanımı, gebelikte stres, genç ve ileri anne yaşı, gebelikte folik asit eksikliği gebelikte kurşun maruziyeti gibi nedenler verilebilir.
Yani özetle aile tutumunun bu bozukluğa yol açtığını söylemek doğru olmayacaktır. Aileninin olumsuz tutumları  sadece var olan tabloyu ağırlaştırabilecektir.

Çok sık görülen bir bozukluk olduğu doğrudur ama her çocuğa bu teşhisi koyduğumuz doğru değildir.  Çalışmalarda dünya genelinde sıklığının yaklaşık olarak %5 olduğu bildirilmektedir.
Erkeklerde kızlara oranla 4-6 kat daha fazla görüldüğünü de bilimsel çalışmalarda görmekteyiz.

Tanısını nasıl koyuyoruz? Tedavi edilebiliyor mu?  Kullanılan tedaviler bağımlılık yapıyor mu? Tedavi edilmezse neler olabilir? 

DEHB tanısı çocuk psikiyatri hekimleri tarafından konulabilen bir tanıdır.
Tanı koyma aşamasında en büyük aracımız ailenin bize anlattığı öykü ve çocuk psikiyatri muayenemizdir. Sonrasında çocuğu iyi tanıyan öğretmenlerinden bilgi alıp çeşitli dikkat testleri  ile tanıyı netleştirmekteyiz.

Gerekli vakalarda dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye neden olabilecek kansızlık, epilepsi, vitamin eksiklikleri, tiroid sorunları gibi diğer tıbbi durumlar için ileri incelemelerde yapmamız gerekebilmektedir.

Tanı sonrası en önemli aşamaya geliyoruz. Tabi ki tedavi…

DEHB tedavi edilebilir bir bozukluktur. Öncelikle tanı sonrası aileyi bu bozukluğun doğası ile bilgilendirip eğitiyoruz.

Okulda yapılması gerekenler ile ilgili  bilgilendirmeleri yapıyoruz ve DEHB tedavisinin dünyanın her yerinde olmazsa olmazı ilaç tedavisini planlıyoruz.

Tüm bilimsel çalışmalarda DEHB’nin  ilk tercih ve en etkin tedavisi olarak gösterilen ilaç tedavisi çocuk psikiyatri hekimi kontrolünde çocuğunuzun kilosu ve ek ruhsal sorunları başta olmak üzere birçok faktöre göre planlanmalıdır.

İlaç tedavileri ile akademik, sosyal ve ruhsal alanda ciddi düzelmeler görülebilmektedir.
Tedavi ile ilgili doğru bilinen bir yanlış da bu ilaçların bağımlılık yaptığı bilgisidir. Çocuk psikiyatri hekiminin kontrolünde verilen bu tedavilerin bağımlılık yapmak bir yana bu çocuklarımızı bağımlılıklardan (teknoloji bağımlılığı, madde bağımlılığı gibi) koruduğu birçok bilimsel izlem çalışmasında gösterilmiştir.

Bu nedenle her bozuklukta olduğu gibi DEHB’de de erken tanı ve tedavi çok önemlidir.


DEHB tedavi edilmezse ne olur?
Sıkça sorulan bu soruya yine bilimsel açıdan cevap verecek olursak;en gözle görülür basit sonuç akademik başarısızlıklar, en ağırı ise adli olaylar ve olası bağımlılık tablolarıdır.
Çalışmalar tedavi edilmeyen DEHB olgularında ileride kaygı sorunları, depresyon, madde kullanımı, suça sürüklenme, kazalar dahil birçok sorunun sıklığının arttığını göstermektedir.

Yani DEHB basit bir dikkatsizlik ve hareketlilik değil çocuğun yaşam boyu akademik, sosyal ve ruhsal durumun etkileyen kronik bir sorundur.
Erken yaşlarda kolayca tedavisini sağlayabildiğimiz DEHB ileri yaşlarda çok daha karmaşık bir hal alabilmektedir.

Bu sebeplerden ötürü ailelere önerim kendileri ya da öğretmenleri, çocuklarında bu tarz durumlardan şüpheleniyorlarsa en yakın çocuk psikiyatri hekiminden destek almalarıdır.”

Çağımızın en büyük sorunların biri olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite ( DEHB) erken tanı ve tedaviler ile çözüme kavuşabilmektedir.

Çocuklarda görülen olası belirtiler dikkate alınmalı ve tedavi edilmelidir.Tedavi edilmeyen her sorun çocukların gelecekte daha büyük sorunlar ile karşılaşabilme ihtimalini büyük ölçüde artıracaktır.

DEHB hakkında verdiği çok önemli ve yararlı bilgiler için Uzm.Dr.Serkan KARADENİZ hocamıza çok teşekkür ederiz.

Unutmayalım ki:
Erken teşhis ve tedavi hayat kurtarır…

Ayfer M.BULUT,22.02.2021

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.