Her insan kendi çilesinin şairi’dir.Deftere yazarsa şiir olur.içine yazarsa dert olur.
Hayatın gercek yüzü..
Bu fotoğrafı gördüğüm zaman dört çocuğu tarafından huzurevine yatırılıp on beş yıl boyunca hiç aranmadan orada kalan, aramasınlar diye telefon numaraları verilmeyen, öldüğü zaman evlatlarına üç günde ulaşılabilen, göğsünden dört çocuğunun fotoğrafları ve çok çok eski adreslerinin yazılı olduğu buruşmuş bir kağıt parçası çıkan ve aklıma geldikçe beni üzüntüden perişan eden teyzemiz geldi aklıma…
Ah annem, on beş sene boyunca her gün dört evladından biri gelir diye mi bekledin?.. Herkeslerin evlatları ziyaretine geldi de seninkiler gelmedi mi?.. Yine de umudunu yitirmeyip o hayırsız ve nankör evlatlarının fotoğraflarını bağrında mı sakladın?.. Hiç mi umudunu yitirmedin?.. Huzur evi köşelerinde tek başına mı son nefesini verdin?..
Sen benim ciğerimi dağladın ya, annem nasıl dayanabildin kendimi senin yerine bile koyamadım ah annem ahhh. Unutmayalım herkesin gececeği yol bu yoldur. Yaşlanmıyacağız diye birşey yok. Ne ekersen onu biçersin…
Yazan.Hasan Sağlam.